Z.3

97 18 3
                                    

Yine güzel bir uykudan uyanmıştım.Yataktan kalktım ve tuvalete gidip rutin işlerimi hallettim. Odama geri döndüm ve okul için hazırlanmaya başladım. Dar bir kot,üstüne salaş bir tişört,ayakkabı olarakta siyah converse giymiştim. Çantamı aldıktan sonra salona doğru ilerledim. Annem her zamanki gibi mutfaktaydı demek isterdim fakat bu sefer annem salonda oturuyordu. O zaman otomatik olarak babam mutfakta oluyordu. Bunları düşünürken babam tuvalete doğru gidiyordu. Ee mutfaktaki kim o zaman ?

E yok artık onun ne işi var ve annem nasıl izin verdi. Elinde tavayla ayrıca önlüklü bir şekilde Ares duruyordu. Bu hali gerçekten komikti pembe önlükte çok yakışmış. Of Serin sus saçmalama!!

Ares
-" Uyandın mı? Liseli bücür. "

diyerek birde piç smile yapıyordu. Hadi ama 17 yaşındayım abartma.
Anneme döndüm o da Ares'i beğenmiş gibi bir bana bir Ares'e bakıyordu. Bu bakışmaların sonunu babam bozdu.

-" Bu yakışıklı da kim böyle" diyerek ne zaman soracak diye beklediğim sorusunu sordu babam.
Ares'e baktım ensesini kaşıyordu.Kafası öndeydi ama hala bana bakıyordu.
Ağzımdan yanlış bir cümle çıktı.

-" Bu mu yakışıklı bizim ayşe teyzenin sümüklü oğlu bile daha yakışıklıdır emin olun!"

Olmayın emin falan!
Allahım sen çarpma yarabbim sübhaneke..amin..

Ares'e baktım tek kaşı havada( saçmalama benden daha yakışıklı değildir tabii ki)der gibi bir bakışı vardı.Hepimiz sofraya geçtik ve sessizdik babam hala cevap ister gibi anneme bakıyordu. Bende çayımı yudumluyordum.
Annem sessizliği bozan kişi olmuştu.

-" Bey bu yakışıklı çocuk Serin'in öğretmeniymiş"

Ağzımdaki çayı zar zor yutmaya çalıştım. Ne saçmalıyorlar? Ares'e baktım gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.Babam

-"Oo aferin aferin yakışıklı evladım benim çalış güzel meslek peki ne öğretmenisin oğlum?"

Ohh canıma değsin söyle hadi ne söyleyeceksin bakalım..

Ares cevap vermek için babama döndü.

-" Matematik öğretmeniyim efendim."

Yalancı süratçiyim demiyor. Matematikçiymişmiş ne anlarsın sen matematikten be..

Annem söze başladı bu sefer,

-"Evladım sen özel ders veriyor musun? Bizim kızın matematiği biraz düşük de parayı dert etme yeter ki notları düzelsin şu tembelin" dedi bana bakarak..

Ares de bana baktı ona 'hayır de' diyerek kaş göz yaptım ne kaş gözü, ağzım yüzüm ayrı yamuldu, ama nafile..
Ares:

-"Özel ders vermiyorum fakat madem notları düşük haftada 2 kez özel ders verebilirim ayrıcalık yaparak, paraya da gerek yok gerçekten benim işim bu"

Hıhıı! tabi işi buymuşmuş yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler bu mumu söndürmeme çabalarında resmen öküz odun kereste vb. diğer kötü herşey..

Ares bana bakarak göz kırptı. Ayağa kalktım ve elime çantamı aldım.

-" Ben okula gidiyorum size afiyet olsun."dedim taa.. ki babam:

-" Kızım daha 1 saat var okula gitmene yarım saat sonra çıkarsın ... hatta madem zamanın var Ares hocan seni biraz çalıştırsın zahmet olmazsa?"

Baba ne ettin yaw kızına bu süratçiyle yalnız kalmak mı?Çin işkencesi uygulasan razıyım da beni, bu kas yığını, odun , kütükle yalnız mı bırakacaksın kızını? beni? Serin'ini?

ZamansıZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin