Arkadaşlar biraz geciktim ve bu gecikmeden dolayı hepinizden özür diliyorum. Umarım yeni yazdığım bölümü beğenirsiniz...İyi okumalar :*
Ares'in Ağzından...
Sabah uyandığımda yanımda ve yanımdaki yastığın boşluğu ile gözlerimi araladım. Canım kuzenim gitmişti. Kendimde uzandığım yerde doğrularak etrafa bakınmaya başladım. Yatağımın hemen karşısında bulunan aynada gözlerimi açabildiğim kadar açmıştım. Yüzümün her yeri rengarenk, saçlarım ise yeşile boyanmıştı.
Aynaya doğru hızla koştum ve kendime bakmaya devam ettim. Bunu Alev yapmış olamazdı. Değil mi..!?
Aynaya sırtımı döndüm ve içimden 10'a kadar saydım. Tekrar döndüğümde yine aynı renkler içindeydim. Bütün kuvvetim ile aynaya bir yumruk indirdim. Bunun üzerine birkaç dakika sonra odaya Arda girdi. Bende kapının açılma sesine refleks olarak döndüm ve kaşlarımı çattım. Arda kapıya yaslanmış ayakta zor duruyordu. Tabii ki de gülmekten..Onu umursamadan önünden geçecekken söylediği söz ile ona sıkı bir kafa atmak zorunda kaldım.
-" Küçük yeşil bir Ares varmış burda. Noldu sen tekrar kurbağaya mı dönüştün? Aşağıda prensesin var senin gitte öpsün!! "
Attığım kafa üzerine Arda birkaç adım geriledi. Merdivenlerden aşağıya inerken aynı zamanda Alev'e de söyleniyordum.
-" Ah Alev ahhh! Yaktın benii kızım!! Görürsün sen! "
Başım önde yürüdüğüm için karşımdaki bedeni görmedim ve çarptım. Yaprak gözlerini açabildiği kadar çok açarak kuvvetli bir kahkaha patlattı. Son anda önüne bakmadığı için ayağı takıldı ve 1.80 yere uzandı. Bende ona gülerken Kuzey geldi. O da aynı tepkiyi verdi ve aynı zamanda Yaprağı da yerden kaldırmaya çalışıyordu.
Bu hallerine göz devirerek pijamamın arkasındaki kapişonu başıma geçirdim ve mutfağa ilerledim. Serin hâla uyanmamıştı. Bu benim için iyiydi. Evden erken çıkıp bir an önce okula gidebilirdim. Evet bugün o tatilimiz bitmişti. Yani Serin ailesiyle kalmaya başlayacaktı. Mısır gevreğimi oturup yedikten sonra topladım ve banyoya doğru koşarak başımı suya soktum. Sonunda saçlarımın uçlarındaki yeşil boyaların gitmesini umarak.
10 dakikalık sıcak duşun ardından belime havluyu sardım ve başımı da ayrıca havluyla kurulayarak aynaya bakmak için birkaç adım ilerledim ve gördüklerim ile şoka uğramış oldum. Yüzümdeki boyalar çıkmıştı fakat saçlarımın ucundaki yeşiller hâla orada hükümlerini sürdürüyorlardı. Sabır dileyerek banyodan dikkatlice çıktım. Ardından kimse saçımdaki yeşilleri görmesin diye -ki Serin hariç herkes gördü zaten- saçımı kurular gibi yaparak odama doğru yürümeye başladım. Arkamdaki kapının açılma sesine karşın arkamı döndüm ve pijamalarıyla mükemel derecede şirinlikte bir Serin gördüm. Serin gözünü ovaladıktan sonra bana doğru döndü ve uyku sersemliği ile birlikte gövdeme çarptı.
Başını yukarıya kaldırdığı andan itibaren rengarenk olan Serin benim yüksek sesli bir kahkaha atmama sebep oldu.
Daha sonrasında yüzümü incelemeye başladı. Bu kızı utandırmaya bayılıyorum. Arkasını dönerek hızla lavaboya koştu.
Bende daha fazla oyalanmadan odama girdim. Bornozu çıkartıp giysileri giydim. Saçımı ellerimle şekil verdim ve kendime özel parfümümü sıktıktan sonra tamamdım.
Merdivenlerden aşağıya inmeye başlamıştım. Üstüme giydiğim skirtin kapişonunu taktım üzerime de deri montumu giydikten sonra gayet sade ve şık olmuştum.
Dolaptan araba ve ev anahtarlarını aldım. Telefonu ve kulaklığı da aldıktan sonra çıkmak için hazırdım. Ayakkabılarımı giyerken Serin okul formasını giymiş ve yavaş adımlar ile merdivenlerden iniyordu.
Başımı ona kaldırdım ve alnıma düşen saçlar ile sevgilime bakmaya başladım.
Serin bana bakarak uzunca bir gülümseme gönderdi ardından da konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZamansıZ
Teen FictionİKİ GENCİN HİHAYESİ, BİR TARAFTA; İnatçılıkta mastır yapmış bir kız!! DİĞER TARAFTA ; Serseri bir genç adam... Sizce onların hikayesi nasıl başlıyor ya da onları bu süreçte neler bekliyor?