Z.6

78 12 0
                                    

Serinin Ağzından

Tamı tamına 2 gün.. Tam iki gündür Ares'in o hastane yatağında yatışını izliyorum. O buza benzeyen tenini , rengini kaybetmiş saçlarını , onun göremediğim ela gözlerini ve güldüğünde dudağının kenarında oluşan belediye çukuru gibi olan gamzesini göremiyorum. En çokta bu acıtıyor içimi ona sarılamamak , bana uzun uzun bakışını görememek .... Ahh! Aklımı kaçıracağım. 2 gündür ne birşey yedim nede temiz hava soludum. Yaşayan bir ölüydüm sanki.... sanki Ares ile birlikte bende uyumuştum. Bu süre içinde kuzenlerim ile görüşmüştüm. Aa evet size bahsetmemiştim. "Selen ve Yaprak " olan biten herşeyi onlara anlatmıştım. Ve ewt tam 2 saat sonra burada olacaklar. Aslında onları görmek bana da iyi gelecek. Şu an hastane koltuğında oturuyorum. Yanımda Arda ve Kuzey sadece yere bakıyorlardı. Ben artık hiçbir şey hissetmiyordum. Bir anlığına ayağa kalktım ve Aresin bulunduğu cam fanusa doğru yaklaştım. Ne zaman buraya gelsem ağlıyordum. İstemsizce akıyor gözyaşlarım. Karşıya baktığımda Ares yalnızca yatıyordu. Ben oraya bakarken 2 çift kol omuzlarıma dokundu. Ani bir refleksle kafamı çevirdim ve Selen ile Yaprağı görmeyi hiç beklemiyordum. :

- S-sizin g-gelmenize daha 1 saat y-yokmuydu? Dedim zarzor ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kuzenlerim beni sıkıca sardı. Şefkatke sırtımı sıvazlıyorlardı. Geri çekildiğimde ikisinin de gözleri dolmuştu. Tamam Aresi tanımıyorlardı. Fakat biz küçükken bile biribirimizin üzüntüsü için ağlardık. Hatta birimiz hasta olduğunda diğer ikimizde onsa sarılıp uyurduk ve ertesi sabah üç hasta yatakta oturup eğlenirdik. Düşüncesi yüzümde hafif bir tebessüme sebep olmuştu. Yaprak ve Selen 'e baktığımda Arda ve Kuzeye bakıyorlardı. Yuhh artıkk kuzilerr!! Ben burda öleyim siz orda kendi emanetinizi kurtarmaya çalışın. İkisininde kafalarına şaplattım ve Kuzey ile Ardaya baktım. Onlarda aynı bakıyorlardı. Şimdi Ares ol- .... o ses kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı. Yada ben kâbus görüyordum. :

- DDDIIIIIIIITTTTTT DIIIIIITTTT dııııtt!

Ses iyice yavaşlıyordu ve bütün hastane koşuşturuyordu. Hayırrr! Olamaz daha çok erken yha hayır!

Dayanamadım onun öylece gitmesine izin veremezdim. Doktorlar şok cihazıyla Aresi uyandırmaya çalışıyorlardı fakat işe yaramıyordu. Doktor ve hemşireler herşeyi bıraktılar ve benim artık güçsüz bedenime doğru yaklaşıp :

- Üzgünüz Serin Hanı-

- Üzgün mü? O ölmedi daha yaşıyor körmüsünüz? Bana söz verdi. Yaşıyacağına dair bana söz verdi. Gidemez izin vermiyorum. Şimdi uyanıp bana sen karışma diye bağırması gerekiyor bana!! Bekleyin bakın uyanıcak birazdan!!
Dedim ve yere çöktüm hıçkıraraj ağlamaya başlamıştım. Nefesim kesiliyordu. Arda kafasını ve yumruğunu duvara vuruyordu. Kuzey ayakta öylece Arese bakıyordu. Donmuş gibiydi birden haykırırcasına bağırdı :

- Ulan Ares kalk lan tembel başlatma havandan karizmandan kalk lan uyan lan çok uyudun yetmedi mi ln yeterr artık harap olduk senin yüzünden uyan bi ben senin ağzını yüzünü dağıtıcam !!!

Dedi ve yere çöktü. Selen ve Yaprak ise ikisini sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Daha fazla dayanamadım ve yerden kalkıp Arese doğru ilerledim. Bütün hıncımı ondan çıkartacaktım. Ona doğru bütün gücümle kalbinin üstüne yumruk atmaya başladım.

1. Yumruk ( Uyansana odunn )

2. Yumruk ( Ben sana izin verdim mi ki sen gidiyorsun kalas ?)

3. Yumruk ( Senin yüzünden ağlıyorum. Hiç mi önemi yok senin için ? )

4. Yumruk ( Ulan sana AŞIĞIM anlasana artıkk ) diyerek bağırdım ve sonunda

- Dıt dıt dııt dıt dıt dııııt dıt dıt

ZamansıZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin