"Demir ne yapacağız?"
"Yukarıya saklansam?"
"Olmaz! Kahretsin o bir bordo bereli, farkeder hemen!"
"Balkondan kendi balkonuma geçeceğim."
"Ama, ama bu riskli."
Genç kızın yüzünü avuçlayan adam güven vermek ister gibi minik bir öpücük verdi.
"Bende bir bordo bereliyim ufaklık. Şimdi deden şüphelenmeden git kapıyı aç."
Demir balkona giderken kapıya doğru ilerledi, onun gözden kaybolduğuna emin olunca da kapıyı açtı. Açar açmaz ona sarılan Poyraz Bey'in, beline kollarını doladı. Stresten, gelişine şaşıramamıştı bile!
"Dedem, sen nerden çıktın?"
"Kızıma süpriz yapmak istedim ufaklık fena mı?"
'Ufaklık' sözüne gülmek istedi Efsun. Sanıyordu ki bu iki bordo berelinin sözlüğünde adı hep ufaklık kalacaktı. Ne kadar büyürse büyüsün!
Dedesinin belindeki tek kolunu çekmeden, onu içeriye doğru çekti. Biraz önce Demir'le oturduğu koltuğa şimdi, Poyraz Bey ile oturuyordu. Ona doğru dönüp, merak ettiği soruları sormak için ağzını açtı.
" Büyükbaba söyle bakalım, hangi rüzgar attı seni?"
Yaşına göre oldukça yakışıklı olan Poyraz, torununa da miras bıraktığı mavi gözlerini Efsun'a çevirdi.
"Orhan beni arayıp kendisi yerine bu seferlik ,grubun kontrolünü benim yapmamı istedi. Sanırım torununa düğün yapıyormuş. Bende seni özlediğimden , itiraz etmedim."
"İnsan bir haber verir ama kalp krizi geçirecektim!"
"Farkettim zaten, deden geldi deyince bir süre dondun."
Efsun'un kalbi tekrar gümbürdemeye başladı. Poyraz Bey Demir'i burada görse muhtemelen yaşatmazdı. Ve ona daha 'seni seviyorum' demeden kaybetmeyi kesinlikle istemezdi.
"Ya, çok şaşırdığımdan açamadım kapıyı da zaten. "
Yalan konusundaki başarısızlığına küfretti. Ama ne şans ki dedesi farketmemişti. Yada sadece rol yapıyor da olabilirdi ve bu gizli araştırma yapacağını gösterirdi.Efsun birincinin olmasını umdu.
Konuşmalar uzayıp giderken Efsun, tek ailesi olan dedesine özlemini gidermeye çalışıyordu. Gerçi burada da yanlız olduğunu hissetmemişti. Ancak Poyraz Bey'in yeri her zaman ayrıydı.
Küçükken yaptığı gibi dedesinin göğsüne yattı ve onun anılarını dinleyerek uyuyakaldı. Allah'tan en büyük dileği Demir'i ve dedesini hep hayatında görebilmekti.
Sabah uyandığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Efsun'un. Herşey tamamdı işte. Sonunda ailesi yanındaydı. Giyinip aşağı indiğinde Poyraz Bey'in çoktan kalkıp , kahvesi eşliğinde dosya okuduğunu gördü. Gülerek yanına gitti ve yanağına minik bir öpücük bıraktı. Ama onun kaşları oldukça çatıktı.
"Sorun ne büyükbaba?"
"Erken işe başlayabilirsiniz. "
"Nasıl yani? Neden?"
"Bak, bordo berelilerden çıkan casuslardan sonra , teşkilat önemli derecede güven yitirdi. Zaten sizin ayrı tutulmanızın sebebi de bu. Dolayısıyla artık komutanlar ve üst düzey yöneticiler bordo berelilere güvenemiyor. Diğer grup askerlerin de eğitimi yeterli değil bu yüzden sizi kullanmak istiyorlar. "
"Peki görev nedir?"
"Üst düzey yöneticilerden birinin eşi kaçırılmış. Kadının geri dönebilmesi için yıllardır süren 'kuzey örgütü' dosyasının tanık koruma programındaki tanıkları istiyorlar. "
"Peki bu dosyanın bordo berelilere verilemeyecek kadar önemli tarafı ne? Sonuçta onlar güven kaybetmiş de olsalar hala önemli görevlerde kullanılıyorlar."
" 'kuzey örgütü' oldukça uzun süredir üstünde çalışılan bir dosya. Resmen seri katillerden oluşan bir topluluktan bahsediyoruz. Gerçekten güçlülerdi. Ancak uzun zamandır süren uğraşlar sonucu güçleri büyük oranda kırıldı. Yakın zamanda ele geçirilen iki tanık örgütü bitirmemiz için gereken bilgilerin büyük çoğunluğuna sahip. Bu yüzden çareyi kadını kaçırmakta buldular. Senin soruna gelirsek ; Bordodan çıkan casuslardan ikisi bu örgüte bağlıydı."
Efsun düşündü, hazır mıydılar? Gerçekten yapabilirler miydi?
Umut etti yapacak daha iyi birşeyi yoktu. Dedesine artık çıkması gerektiğini söyleyerek çıktı. O daha sonra gelecekti. Dalgın bir şekilde yürürken kendisini çeken bir kola karşı çığlık atmayı denedi. Ancak ağzına kapanan el onu durdurmuştu.
"Sakin ol ufaklık benim."
Efsun rahatlayarak derin bir nefes verdi ve Demir'e sarıldı. Hiçbirşey umurunda değildi. İşin sonunda bu kolların arasında olacaksa her göreve razıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane
DragosteBeyaz ve masum bir kadın, Siyah ve acımasız bir adam, ikisinin de amacı aynı. İkisinin de ellerindeki silahlar milyonları korumakla görevli. Ve ikisinin Efsane'si , Hem karanlığın hem de aydınlığın simgesi...