Arkadaşlar bildiğiniz üzere bir süredir bölüm yayınlayamıyorum. Bununla ilgili açıklama için bir önceki bölümün yorum kısmına bakabilirsiniz.
- - -
Efsun gözlerini kapatmış , aşık olduğu adamın sert bedenine yaslanmıştı. Poyraz Bey burada olduğundan bir süre uzak kalmak zorunda kalabilirlerdi. Bu yüzden anın tadını doyasıya çıkartmaya niyetliydi.
Bir süre sonra kendisini zorlukla geri çeken genç kız adamın yakışıklı suratına tedirgin bir ifadeyle baktı.
"Görevden haberin var mı Demir?"
Demir sıkkın bir ifadeyle bakarak içine derin bir nefes çekti. Öğrendiğinden beri kafasını bulandıran bir konuydu Kuzey Örgütü Görevi.
"Evet, ne olacağını bilmiyorum. Gruptaki kimse beceriksiz değil ancak oldukça tecrübesizler. Altından kalkabileceğimizden şüpheliyim."
"Ben inanıyorum Demir. Gerçekten. Evet tecrübemiz yok. Ama zaten bir görev ile karşılaşmadan tecrübe edinemeyiz ki. "
Aslında Efsun da en az adam kadar şüpheliydi yapabileceklerinden. Ama böyle düşündüğünü söyleyerek Demir'i daha fazla tedirgin etmekten korkuyordu. Sonuçta komutan o'ydu ve o tedirgin olursa bütün grup etkilenirdi.
"Aslında haklısın sarışın. Ben sadece bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Ama elimden birşey gelmez , git ve tüm ekibi topla görevi şimdilik bilmesinler. Sadece çalışmaları hızlandıralım."
Başıyla onaylayıp kapıya doğru giden genç kız ,aşık olduğu adamın sesini tekrar duyunca durdu.
"Efsun!"
"Efendim?"
"İnan'ı ben çağırırım."
Genç kız kocaman bir kahkaha attı. Ama Demir'in ters bakışlarını görünce yine kafasını sallayıp dışarı çıktı ve gülüşüne yolda devam etti.
Günün geri kalanı çalışarak geçmişti. Demir otoriter ve sert ifadesiyle tüm gün her askerinin hareketini izlemiş kimin ne konuda daha iyi olduğunu çözmeye çalışmıştı. Çünkü grup herkesin birleşerek bir bütünü tamamlaması gibiydi ve kim ne konuda iyiyse bütüne bunu katmalıydı.
Sevdiği kız ise kesinlikle bir strateji dehasıydı. Herhangi bir olaya kısa sürede pratik çözümler üretebiliyor, basit ama akla gelmeyecek planlar kurabiliyordu. Grupta bu kapasiteye bu derece sahip olan başka kimse yoktu ve bu Demir'in hiç hoşuna gitmiyordu. Çünkü bu yetenek her operasyonda merkezde olması anlamına geliyordu ve genç adam Efsun'a zarar gelmesinden deli gibi korkuyordu. Yine de bunun genç kız için ne kadar önemli olduğunu görüyor bu yüzden yorum yapamıyordu.
Antrenmanlardan sonra Demir, çalışma odasına giderek grup çalışmalarının devamı hakkında yeni bir taslak hazırlamaya koyuldu. Kısa sürede hazır olmaları gerekiyordu bu yüzden genç adam da sıkı çalışıyordu.
Sonunda bıraktığında saat gece yarısına gelmişti. Poyraz Bey'e birinci katta bir yer verilmişti ve orada kalacaktı. Bunun rahatlığıyla sevdiği kadına sarılmayı arzuluyordu genç adam. Vakit kaybetmeden soluğu onun kapısında aldı. Parmak izini okuttuğu kapıdan girer girmez koltukta bacaklarını karnına çekerek oturmuş Efsun'u gördü. Genç kız ışığı yakmamıştı ama beyaz teni camdan vuran ay ışığında zarifçe parıldıyordu. Kendisini hala farketmediğinden koltuğa oturduğunda yerinden sıçradı.
"Ya Demir! Bu iki oldu. Beni korkutmaktan zevk mi alıyorsun?"
Mavi gözleri öfkeyle parlayan Efsun'un yüzüne doğru yaklaştı genç adam.
"İlk korkuttuğumda sonucu güzel olmuştu. Kollarımdaydın Efsun. Belki de yine biraz olsun bu huzuru istiyorumdur."
Demir amacına ulaşmış, genç kadının öfkeli bakışlarının yerini aşık bakışlar almıştı. Dudaklarına biraz daha yaklaştı ve ondan cevap beklemeden onu daha da mest etmek adına kısık ama tutkulu bir ses tonuyla kimsenin kullanmadığı ikinci adını fısıldadı.
"Neva, Neva'm."
Nefesleri birbirine karışırken tutku elle tutulabilecek kadar yoğundu. Genç adam aralarındaki mesafeyi iyice kapatarak Efsun'un dudaklarına minicik bir öpücük bıraktı. Sonra bir daha ve bir daha...
Bu defa genç kadından bir hamle bekliyordu. Bu yüzden küçük öpücükler veriyor, Efsun'u çıldırtıyordu. En sonunda dayanamayan genç kız kollarını Demir'in boynuna dolayarak saf aşk ve tutkudan oluşan uzun bir öpücüğü başlatmış oldu. Hisleri adeta içlerinde patlayacak duruma gelmiş, taşımaktan asla yorulmayacağı bir yük haline gelmişti. Ama bilsin istiyordu. Tüm dünya Demir'e nasıl aşık olduğunu görsün istiyordu. Yavaşça geri çekildi. Gözlerini kapayarak anlını genç adamın hafif sakallı çenesine yasladı.
"Görevler, çalışmalar, antrenmanlar , sorunlar hepsi önemsiz yanımda sen varken. Daha güçlüyüm Demir. Bu zamana kadar hiç evim, yurdum, ailem olmadığını düşünüyordum. Ama şimdi burada evimdeyim ve bunun nedeni etraftaki eşyalar yada bu ev değil. Ben kollarında evimdeyim Demir. Benim yerim hep burasıydı. Yani söylemek istediğim... cevap vermek zorunda değilsin tabii ama ben.... seni seviyorum."
- - - -
Kısa bir bölümle karşınızdayım. Uzun bir süre zorunlu ara verdiğim için hikayeyi toparlamakta zorlanıyorum arkadaşlar. Bu yüzden en azından aklımda kurguyu otutturana kadar bölümler biraz kısa gelebilir. Umarım beğenmişsinizdir.
Lütfen iyi kötü yorumlarınızı bildirin.
Hatalarım varsa affola.
Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane
RomanceBeyaz ve masum bir kadın, Siyah ve acımasız bir adam, ikisinin de amacı aynı. İkisinin de ellerindeki silahlar milyonları korumakla görevli. Ve ikisinin Efsane'si , Hem karanlığın hem de aydınlığın simgesi...