Bu kesinlikle hayatımda gördüğüm en çekici adamdı...
Uzun bir boy,esmer ten,bal rengi göz
ler ve kalın dudaklar.Gerçekten çok yakışıklıydı.Ve birden o inci gibi parla
yan dişleri ile bana gülümsedi.
"Yardımcı olabilirmiyim bayan ?"
Kendimi toparladım
"Şey..Ben şu koltuğun ve şu yatağın fi
yatını öğrenmek istiyorum."
İşte yine o gülüş.. Kulağıma doğru haf
ifçe eğildiğinde kalbim duracak sandım.Bana şunları söyledi
"Onları almanızı tavsiye etmem bayan.
Çünkü çabuk eskirler ve yenisini almak zorunda kalabilirsiniz.Beğendiy
seniz bu modele benzer başka modelleri de alt katta size gösterebilir
im."
"Tabi.."
Elimi tuttu
"Benimle gelin lütfen."
Yavaşça asansöre bindik.Onu incele
meye başladım.Gerçekten çok yakışık
lıydı.Bir ara bakışlarını üzerimde his
settiğimde gözlerimi ondan ayırdım.
Gülümsediğini fark ettim.Hoşuma git
mişti.
Asansörden indiğimizde önümde çok
seçenek olduğunu fark ettim.Köşe takı
mı,yatak,yemek masası ve bir tane ki
taplık işimi görürdü.Beğendiklerimi
seçtikten sonra sıra televizyon,buzdo
labı gibi eşyalara gelmişti.
Her şeyi tamamladıktan sonra cebim
de bayan Blood'un zorla verdiği 20 do
lara baktım.Yüzüm asıldı.O'da bunu
fark edince nedenini sordu.
"Ben buralara yeni geldim ve sadece 20
dolarım var.Bunları seçtim ama almam mümkün değil.Bugün iş bulup mobilyaları almayı planlıyordum avansımla.Ama beyaz eşyalar ve televizyon sonradan aklıma geldi.Sanırım bunları alamayacağım.."
O da üzülmüştü
"İsterseniz iş bulduktan sonra parayı ö
deyebilirsiniz.Sizin için patronla konuş
up taksit yapmasını isteyebilirim."
"Bunu yapmanıza gerek yok.Üzgünüm
size de zahmet verdim..."
Yüzüme üzülerek baktı.
Bizim binanın önüne geldiğimde kapının üzerinde bir gazete bulmuştum.Gazeteyi alıp bayan Blood'un yanına koştum.
Kapıyı açtı.Elimdeki gazeteye bakıp gülümsedi.
"Keyfin yerinde !"
"Aslında öyle olmaması gerek,mobilya
ların fiyatının çok tuttuğunu gördüğü
mde iş için bütün umudumu yitirdim.
Ta ki bu gazeteyi bulana kadar !"
Bayan Blood yanıma oturdu
"Ciddi misin tatlım ? O ilanlardaki işle
rin %80'i sana uygun işler değil biliyor
sun değil mi ?"
"Yine de şansımı denemek istiyorum."
İlanlardaki işlere baktığımda bayan
Blood'un haklı olduğunu düşündüm.
İnşaatçılık,Pizza teslimatçısı,Güvenlik
bunlar hep erkekler için olan meslek
lerdi.
Ta ki alt tarafta yazan "Bayanlar için
Meslekler" bölümünü görünceye kad
ar.
Onca meslek içinden bayan Blood ile
birlikte 5 tanesinin bana uygun oldu
ğuna karar verdik.Maalesef 1 tanesi
hariç hepsi yaşadığımız yer Graceley'e çok uzaktı..
Ertesi gün ilanın adresine gittim.Bu
eğer bir kamera şakasıysa eğer kame
rayı görmek isterdim.Dedikleri yerde
tek bir bina bile yoktu.
Tam umudumu kaybetmiş eve doğru
dönerken dünkü adamla karşılaştım.
"Merhaba.Yüzün asık görünüyor.Hala
iş bulamadın mı ?.."
"Maalesef."
Gülümsedi.
"Bir şeyler içmeye ne dersin ? Yani ne
şeni yerine getirir.."
"Pekala,olabilir."
Bir cafeye girdik.İçerisi rengarenkti.
Ben bir şey söylemeden elimi tutup be
ni bir sandalyeye oturttu.Karşımdaki
sandalyeye oturup konuşmaya başladı
"Anlat bakalım öykünü."
Başımı iki yana salladım
"Anlatacak bir şey yok.."
O an gözlerini dikmiş bana bakıyordu
öylece.Biraz hüzünlü,biraz gülümseye
rek.Ben o bal gibi gözler bana bakar
ken yaşadığıma şükürler ediyordum.
"Anlatacak çok şeyin var.Gözlerini bir
türlü susturamıyorsun.."
Ne diyordu bu ? Söyledikleri hem gerçek gibi geliyordu,hemde yalan..
İnanmak istiyordum.Onda kaybolmak
ama bunu yapamazdım.Yeniden aynı
hatalar olamazdı.
Kendime hakim olup masadan kalktım.Gidecekken kolumu tutan bir
el hissettim.
"Hep böyle susacakmısın ?"
Derin bir nefes alıp yerime geçtim.
"Senin anlatacak bir şeylerin yok mu?"
Kurumuş dudaklarını ıslattı ve konuş
maya başladı
"Sen gözlerimden anlamıyormusun ?"
Sonra o kadar uzun süre bana baktı ki
bir an yaşamayı unuttuğumu hisset
tim.Bu his devam ettiği sırada konuş
maya başladım.Gözlerimi bir saniye
bile ondan ayırmadan.
"Gözlerin varolamayacak kadar güzel.."
Saçmalıyordum.Bunları sanki ben söy
lemiyordum.Ağzımdan çıkanları kont
rol edemiyor gibiydim.Kendime dur dedim bir an.Gülümsedi
"Adın ne senin ?"
Yutkundum
"Love"
Gülümsedi.Biraz şaşırmış gibi
"Adın gerçekten"Aşk"mı ?"dedi
"Evet"
Kafasını iki yana salladı.Gözlerime baktı yine.
"Aşk'ı sevmek suçmudur ?"
Gülümsedim.
"Senim adın nedir ?"
"Jey.."
Bir an duraksadım
"Jey... Kaderim bu isme göre yazılsın isterdim."
"İçinde biraz olsun aşk var mı Love ?"
"Az önce karşılaştığımız için Tanrı'ya
şükürler etmek istiyorum.Yaşadığım en mucizevi tesadüftü Jey !"
"Tesadüf değil,kader..."
