Chris beni kolumdan tutup sertçe kaldırdı
"Nereye gidiyoruz?"
"Love'ın yanına !"
Beni arabaya bindirdi.Arabayı çok hızlı kullanıyordu.Evin önüne gelmiştik ve hey! Bu pislik bizim evimizin yerini nerden biliyordu ki?!
Arabadan hemen inmesiyle peşinden bende indim.Chris'in önüne geçerek evin kapısını tıklattım.Sonuçta benim evimdi..
Love kapıyı açtı.Sevgilimi sapasağlam karşımda görmek güzeldi.Chris'i fark etmeden boynuma atladı ve ince kollarını boynuma sarıp kokumu iyice içine çekti,bende onunkini.
Ağlamaktan gözlerinin şişdiğini fark ettim.Çok geçmeden hala ağladığını anladım.
"Çok korktum Jey ! Bay Blood beni bayıltacaktı.Son anda biri ile telefonda konuştu ve..."
"Bitti.Herşeyi biliyorum sevgilim.Artık korkma !"
Kollarımı bırakıp yüzümü avuçları arasına alacakken Chris'i fark etti.
Uzun süre birbirlerine baktılar.Ama birinin gözlerinde nefret diğerinin gözlerindeyse aşk vardı...
İçerden gelen ağlama sesiyle Love odaya gitti.İçeri girdim.Chris'e dönüp alaycı bir ses tonuyla
"Buyurmazmısın ?"dedim.
Sinirle burnundan soluyup içeri girdi.
Evi incelemeye başladı.Her çerçevede Love ve benim mutlu resimlerimiz vardı,düğünümüz..
Ve küçük bebeğimiz Jack'in ilk resmi.Onun ultrasonda çekilen bütün resimlerini biriktirip bir duvarı onlarla birlikte bizim resimlerimizle kaplamıştım.
Chris itine bakmaya başladım.Ona baktığımın farkınds olmadan etrafı seziyordu.
Birazdan olacaklardan korkuyordum.Love kızı için o adama gidermiydi gerçekten ?
Biraz sonra kapıda Love göründü.1 saniyeliğine Chris'e baktı ve hemen kafasını çevirdi.
O adamın ona yapmadığı şey kalmamıştı ; terk etmişti,hamile bırakmıştı,tecavüz etmişti,öldürmeye kalkmıştı,aldatmıştı,kaçırmıştı...
Ondan nefret ediyordum.Benim kadınıma,benim sevdiğim kadına bunları nasıl yapmıştı.Love'ın masumiyetine ben kıyamazken bu şerefsiz nasıl kıyabilmişti ?
"Kızımız yaşıyor !"
Chris konuşur konuşmaz Love'ın gözlerinin dolduğunu fark ettim.Sevinçten mi üzüntüden mi olduğunu anlayamamıştım.
"Ne !"●●●
Birden ona tüm hikayeyi anlattık.Anlatması bitince Love bana sarıldı.
Chris'in kıskançlıktan boynundaki damarlar gerilmişti.Sonra aklına bir şey gelmiş gibi önce bana sonra göğsüme yaslanan Love'a bakıp sinsice sırıttı.
"Seçimini yap..Kızın mı?Yoksa çok sevgili oğlun ve biricik kocan mı?"
-Love-
"Seçimini yap..Kızın mı?Yoksa çok sevgili oğlun ve biricik kocan mı?"
Chris'in söylediklerinden dolayı kalbim sıkışmaya başlamıştı.Nefes alamıyordum..
Bebeğim yaşıyordu benim.Yıllar önce öldü sandığım küçücük bebeğim,7 yıl önce hayata tutunmamı sağlayan tek şey,canımın parçası,nefesim,kızım..
Gözlerimdeki yaşları daha fazla tutamadım.