Düğün

19 2 0
                                    

Nefretle Chris'in gözlerine bakıyordum.
"Senin ne işin var burada ?"
Başını eğdi
"Love ben çok üzgünüm.Çocuğumuzu kaybettiğimiz için,sana yalan söylediğim için.."
Yüzüme tuhaf bir ifadeyle bakıyordu öylece.Bu sözlerin sonunu merak ediyordum.
"Melanie ile çocuğumuz engelli doğdu.2 ay yaşadıktan sonra onu kaybettik.Ve bizde ayrıldık."
Cebinden bir yüzük kutusu çıkardı
"Beni affedebilece...."
"Chris sakın ! Sakın bana böyle bir şey söyleme.."
Gözlerimde biriken yaşları tutamamıştım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Koşarak aşağı indim.Kapının önünde Jamie vardı.Dayanamadım sarıldım.Ve ağlamaya devam ettim.
"Love noldu ?İyimisin bebeğim gel bi sakinleş."
Kapıdan çıkarken Chris bana bakarak şunları söyledi.
"Bir gün sende beni isteyeceksin,affediceksin.Ölen çocuğumuzun yerine başka çocuklarımız olacak biz birbirimize aitiz bunu unutma Love seni bulacağım !"
Jey Chris'in söylediklerine bir anlam verememiş gibi yüzüme baktı.Sonra gözyaşlarımı sildi
"Hadi gel partiye gidelim !"
"Gidebilecek durumda değilim Jamie.Sanırım evde kalacağım !"
Peşimden o da geliyordu
"Bende seninle geleceğim o zaman."
Eve çıktığımızda ağladım,çok ağladım.Bana nedenini sorduğunda bir cevap bile veremedim,asla söyleyemezdim.
Beni iyice kollarının arasına aldı.Saçlarımdan öptü
"Peki anlatma,ağla.Ağla ki için rahatlasın güzel sevgilim."
Telefonlarımız bir türlü susmuyordu.Bir yandan Jeremy bir yandan Damon.
Yine de o partiye gitmedik.Bu gece sevdiğim adamın kollarında uyumak istiyordum.Bütün geçmişi unutmak..
Ertesi sabah uyandığımda Jey yanımda değildi.Kapı çaldı.Gelen postacıydı.
Bana kocaman bir kutu gelmişti.İçinde güzel,kabarık bir gelinlik vardı.Duvak,ayakkabı ve de bir not ;
"Sana gönderdiğim gelinliği umarım beğenmişsindir.Parfüm kutunun altında,öyle kokmanı istiyorum.O papatyadan gelin tacını güzel saçlarının arasında görmeliyim.Hazırlanınca aşağıdaki kırmızı araba seni alacak.Bekliyor olacağım sevgilim.."
Ah Jey bana bir sürpriz yapmış olmalıydı ! Bu kesinlikle çok tatlı...

Çabucak hazırlanıp aşağı indim.Kırmızı üstü açık arabadaydım.Şoförün ağzını bıçak açmıyordu.
Aklıma ayakkabım geldi,altına baktım.37 numaraydı.Güzel ve narin ayaklarım vardı.Ayakkabının altında benim ismim yazıyordu.Love,love,love.Buna bir anlam verememiştim.Gülümsedim.Ne de olsa Jamie'ye sorarım diye düşündüm.
Araba sahil taraflarına doğru gidiyordu.Bir sahil düğünü olacağını düşündüm.Eminim Bayan Blood'da orada olacaktı.Ne çok sevinirdi şimdi !
Ve birden kendimi denizin içinde buldum.Şoför bana bağırmaya başladı
"Aşağı in !"
"Neler oluyor ?"
"Sana aşağı in dedim aşağılık sürtük !"
Öyle korkuyordum ki.Şoförün bağrışlarına bir anlam verememiştim.Denize ayağımı bastığım anda alttan birinin beni çekmesi bir oldu.
Kafamı suya sokup çıkarıyordu sürekli.Nefes alamıyordum,tam boğulacağım sırada kafamı çıkardı.Bu Chris'ti.Üzerinde bir damatlık vardı.
"Ow,keşke dün teklifimi kabul etseydin sevgili aşkım.Böyle zorla olmazdı."
Nefes almakta güçlük çekiyordum
"Benden ne istiyorsun ?"
"Ayakkabının altına bak !"
Ayakkabımın altına baktığımda sadece benim adım olduğunu gördüm yine
"Senin adın yazıyor ve bak,silinmiş ! Evleniyorsun !"
Parmağını ayakkabının altına sürttü.Suyun etkisiyle adım kolayca çıktı.
Sonra beni boğmaya başladı kafamı zorla sudan çıkardım
"Benden ne istiyorsun ?"
"Ya benim olacaksın ya da bugün ikimizde burda öleceğiz aşkım !"
Ne yapacağımı bilmiyordum,ne diyeceğimi de...

37Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin