Medya:Burak
Okulun 2. Günü yine dün yaptığım gibi tost aldım portakal suyumu da alıp yedim servise bindim. Deniz bana yan yan baktı. Mert de aynı şekilde. Servise bi oğlan bindi yüzü tanıdık geliyodu. Beni görünce gözleri büyüdü ve
"Derin!?"diyerek bana sarıldı sonra yanıma oturdu.
"Hatırlamadın mı beni? "
"Hayır"
"Benim, Burak"
"Burak? Gerçekten mi?"
"Evet Derin hemen unutmuşsun beni."
"Çok şey yaşadım."
"Şu çocuk mu bişey yaptı konuşırken ona bakıyosun da."
"Evet, yani hayır."
"Derin...bana yalan söyleme"
"Tamam off...evet o."
"Ne yaptı?"
"Bulaşma Burak."
"Doğukan amca bana, ne olursa olsun seni koruycağıma yemin ettirdi."
"Etmeseydin o zaman! Ben kendi başımın çaresine bakarım!"
"Şimdi kalkıyorum ve o çocukla konuşuyorum!"
"Hayır!"dediğimde bağırdığımı fark ettim. Deniz arkasına dönüp bana baktı. Sonra Burak'a bakıp kafasını salladı ve önüne döndü. Burak ve Deniz iki birbirine benzeyen oğlanları nasıl ayırabilirdim. İkisininde hassas noktası benim. Offf. Burak'a,
"Kavga etmeni istemiyorum."dedim. Burak,
"Konuşrak da hallederim."
"Saol."dedim. Servis durdu ve herkes indi. Deniz hızla yürüdü ve gözden yok oldu. Burak,
"O çocukta ne buluyosun?"
"O benim küçüklük arkadaşım Burak!"
"Tamam sakin ol."
"Küçükken bana bulaşanları öldüresiye döverdi. Kimisini de öldürmüşlüğü var ama yakalanmamıştı."
"Diosun ki seri katil"
"Sayılır."
"Tamamdır."dedi ve sınıfa gittik. Burak önümdeki sıraya oturdu. Deniz sırada yine defterini karalıyodu. Yerimd oturdum ve Deniz'e,
"Şimdi ne çiziyosun?"
"Seni değil."
"Kimi?"
"Bizi"
"Tamamm öyyle olsun."dedim ve Burak'ı dürttüm. Burak arkasını dönüp. Deniz'i inceledi.
"Bu şimdi çocukken adam öldürmüşse benim ölme ihtimalim de %97"
"Evet baya bi yüksek. Serviste seni kesti bile."
"Ha yani sırada doğrayıp, rendeleyip, öğütmek mi var?"
"Ayynen öyle"
"Yanlız bu bizi duyuyo"
"Offff"
"Yine noldu"
"Duygularım birbirine girdi."
"Gel kafetaryaya gidelim kafanı topla biraz."
"Tamam. İyi olur."dediğimde Deniz.
"Son vakitlerini güzel geçirsin"diye kulağıma fısıldadı.
Kalktım ve kafetarya ya gittik. Burak'a,
"Bitti işin!"
"Nası yani?"
"Deniz bana, 'son vakitlerini güzel geçirsin' dedi"
"Evet. Güzel"
"Ben sana bulaşma dedim!"
"Offf ağlayamıyorum"
"Ağlama zaten."
"Offf Burak yhaa"
"Aynı şeyleri yaşamadığım ve kız olmadığım için hissettiklerini anlayamıyorum."
"Biliyorum"dediğimde kafamı Burak'ın omzuna koyduğumu fark ettim. Kafamı çektim. Burak,
"Yanlış anlamadım merak etme"
"Nerden biliyosun onu sorcağımı?"
"Ben seni o Deniz denen piskopattan daha iyi tanıdım çünkü çaba gösterdim."
"Burak kabalaşıyosun!"
"Sakin ol şampuan"dediğinde hıh yaparak bi güldüm.
"Hadi gidelim artık"
"Bencede"dedim ve kalkıp sınıfa gittik. Deniz ders boyunca defter karalayıp durdu. Habire karaladı. Ders bitince sayfayı yırttı ve bana göstererek,
"Bunu görüyo musun?"
"Evet?"
"Peki bunu?"dedi ve çizdiği resmi yırttı.
"Bitmiştir Derin."dedi ve yerinden kalkıp gitti. Mert bana güldü ve
"Güzel olabilirsin ama onu hakettiğini sanmıyorum."
"Sen ona bişey dedin!"
"Evet olabilir"
"Şerefsiz pislik!"
"Bi kıza yakışmıyo ama"dediği an Burak,
"Ne istiyosun bu kızdan!"
"Ondan bişey istediğim yok."
"Uğraşma o zaman! Yoksa karşında beni bulursun!"
"Tamam riski sen aldın ben değil"
"Ne riski alıcam"
"Deniz seni geberticek"dedi ve gülerek gitti. Burak bana dönüp,
"Derin bana engel olma"
"Olucam çünkü yaşamanı istiyorum."
"Doğukan amcaya yemin ettim ve sözümde durucam!"
"Ben de kendime söz verdim sevdiklerime zarar gelmesine engel olcağıma"
"Ne oluyosa şimdi olsun"dedi ve gitti. Çocuk bas baya 'Hey Deniz Al Canımı' diyodu. Burak'ı izledim ve aşağıya indiğini gördüm. Aşağıya indim ve
"Ah!"diye bi ses geldi. Sağa döndüm ve kağıyı açtım. Deniz Burak'ı,
"Serviste kızın istemediği neyi yapıcaktın!"diye bağırıp ona yumruk atıyodu. Burak beni görünce ayağa kalktı ve Deniz'e baya sert bi yumruk attı. Deniz'in dudağı patladı. Deniz, arkasını dönüp bana baktı ve önüne dönüp Burak'a bi yumruk daha attı.
Burak da ona attı. Deniz cebinden bi bıçak çıkardı ve o an,
"Deniz yapma!"diye bağırmamla Deniz'in durması bir oldu. Deniz sarsıldı ve yere düştü. Burak,
"Oh be"dedi.
"Burak sus!"dedim. Deniz'in yanına gidip,
"Deniz?...Deniz uyan"
"Diniz uyan"diye taklitimi yaptı Burak.
Deniz gözünü açtı ve bana,
"O günü hatırladım"dedi.
"Hangi gün?"
"Kazanın olduğu gün"
"Deniz kalk hadi."dedim ve onu kaldırdım. Deniz,
"Başım dönüyo"
"Tamam gel yaslan bana"
"Haha öldiriyim demi seni"
"Bütün ağırlığını ver demedik."
"Tamam"dedi ve ağırlığının hepsini vermedi. Merdivenlerden çıkardım revire götürdüm. Revir,
"Tansiyonu düşmüş"dedi. Zil çaldı. Revir bana,
"Sen sınufına git ben gönderirim onu"
"Tamam teşekkür ederim"
"Önemli değil"dedi gülümseyerek ve odadan çıkıp sınıfa gittim. Burak bana,
"İnsan seçmeyi bilmiyosun Derin"
"Sen de sevmeyi"
"Seni sevmesem seni korur muydum?"diye ağzından kaçırdı. Demek beni seviyodu.
"Burak?"dedim.
"Evet biliyorum önceden söylemem gerekirdi."dedi sağ elini saçlarının arasından geçirerek.
"Kızmadım Burak"
"Gerçekten mi!"dedi eğdiği boynunu kaldırıp bana bakarak.
"Evet gerçekten kızmadım"
"Tamam. Her neyse unut tamam mı"
"Unuturum"
"Saol"dedi ve yerine oturdu ben de oturdum. Sınıfa bi hoca girip,
"Çocuklar ben sizin matematik öğretmeninizim. Dün başka bi öğretmen girmişti ama trafik kazasında hayatını kaybetti."dedi. Kadın dedi ki,
"Size benden önceki öğretmeninizin verdiği yani vereceği ödevi vercem. Yanınızda oturan sıra arkadaşınızla matematik hakkında bi konu seçin ve o konuyu bana söyleyin ardından o konuyu bana suncaksınız. Atıyorum, Matematik'in tarihi"dedi aklımdan da bu geçiyodu. Elimi kaldırıp,
"Hocam ben de o konuyu istiyodum"
"Arkadaşında mı aynı şeyi istiyo?"
"Evet efendim"
"Tamam o zaman yazdım. Adın ne bu arada?"
"Derin"
"Diğer arkadaşının?"
"Deniz"
"Kız mı erkek mi?"
"Erkek"
"Tamam. Yazdım."dedi ve kapı çaldı. Deniz girdi.
"Özür dilerim revirdeydim"
"Tamam girebilirsin"dedi ve Deniz yanıma oturup kulağıma eğildi ve
"Bu kadar zor bi konu seçtiğin için saol"
"Önemli değil"dedim dişlerimi göstererek.
"İyi misin?"dedim.
"Evet daha iyiyim"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİN DERİNLİKLERİ
Romanceİkisi de büyük zorluklar atlatıyo. Özellikle Sakar, Cesur ve biraz da Korkak olan kızımız çok göz yaşı döküyor. Agrasif beyefendimizin buzdan kalbi bu kızımızın kalbinde yanan ateşle eriyor. "DENİZİN DERİNLİKLERİNE HOŞGELDİN"dedi kafamı öperek...