-NOLDU BURAK'A?-

15 4 1
                                    

Medya: Açelya

Çıkış zili çaldı. Servise bindik. Burak Açelya'nın evinde indi. Evimin önünde indim. İçeri girip gitarımı aldım ve aşağıya indim servis hala ordaydı. Servise bindim. Deniz,
"Taksiyle gelme bi daha dedim"
"Saol"
"Süprizini bozdum ama anlaşılan"
"Evet öyle oldu." Dedim gülümseyerek.
Evinin önüne geldik ve indik. Evin önünde simsiyah bi jip vardı.
"Senin mi?"
"Hıhım"
"Niye kullanmıyosun"
"Kaza yaparım diye"
"Deniz bişey herzaman olmaz"
"Çok istiyosan sen kullan"
"Ehliyetim olsa kullanırım. Senin var Deniz yani neden servise para harcıyosun ki?"
"Tamam Derin. Senin için o arabayı çalıştırıcam ama eğer bi kaza yapar ve sana zarar verirsem beni bi daha asla göremezsin."
"Aynı okuldayız."
"Kaydımı alabilirim"
"Tamam Deniz kullanma tammı"
"Tamam!"dedi ve içeri girdik. Koltuklardan birine oturdum. Deniz merdivenlerden yukarı çıktı.
"Nereye?"
"Üstümü değişip geliyorum."dediği an kahkahalarla gülmeye başladım. Deniz aşağıya indiğinde altında bi eşofman üstünde de bi tişört vardı ve gri ile beyazdı.
"Deniz?"
"Evet?"
"Yanlış görmüyorum demi?"
"Neyi?"
"Siyah dışında bi renk giymişsin"
"Evet"
"Değişik"
"Evde kim görücek ki beni"
"Kimse"dedim ve arkama yaslandım.
Deniz yqnıma oturup bana döndü ve,
"Çal bakalım"dedi.
"Ne çalıyım?"
"İstediğini çal"
"Bilmediğin bi şarkıysa"dedim iki kaşımı da havaya kaldırarak.
"Olmaz"
"İyi sen bilirsin"dedim ve 'Benimle Yan' çalmaya başladım. Deniz,
"Vayyy"dedi. Söylemeye başladı. Ben de gitarı çaldım. Aralarda söylüyodum. Kapı çaldı ve söyleyip çalmayı bıraktık. Deniz gidip delikten baktı ve kapıyı açtı.
"Hoş geldin Emir"
"Hoş bulduk kardeşim. Ne o konser mi var?"
"Haa yok gitar çalıyodu Derin."
"Söyleyen o olamaz Deniz"
"Yakalandık"dedi Deniz bana dönüp göz kırparak. Emir içeri girdi ve elindeki çantayı koltuğun üstüne fırlattı.
"Hayırdır taşınıyo musun?"dedim
"Yok evden çıktım. Güya okul bizi geziye götürdü."
"Hımm kaç gün peki?"dedim sol kaşımı havaya kaldırarak.
"1 hafta"
"Çüş!"dedim.
"Yakışmıyo"
"Farkındayım ama bi tepki vermeliyim"
"Yok artık! Diyebilirsin"
"Bi dahakine öyle derim"dedim ve devam ederek,
"Söyler misin?"
"Deniz kadar iyi bi sesim yok ama söylerim"
"Gel o zaman"dedim ve şarkıyı baştan aldım. Emir'in sesi gayet iyiydi bence. Babannem olsa derdi ki, 'geleceğiniz belli'derdi. Canım babannem ya. Gitarı çalarken başıma birden bi ağrı girdi ve çalmayı bıraktım. Deniz,
"Noldu?"
"Başım ağrıyo"
"Buz?"
"Yok öyle değil-"
"Uzan"dedi. Uzandım ve fözlerimi kapadım. Deniz bana bişey olunca çok fena strese giriyodu. Emir gözlerini kocaman açmış sadece izliyodu. Bi süre uzandkm ve başımın ağrısı geçince oturdum. Deniz,
"İyi misin?"
"Hıhım"
"İyi. Gitar çalma"
"Ama ne güzel-"
"Sohbet ederiz"
"Öküzle ketnıs naptı acaba"diye mırıldandım.
"Öküz kim? Ketnıs'ı anladım da."
"Burak"
"Duyan da zannedicek film yıldızı."
"Deniz sen Burak'tan ne istiyosun!?"
"Bişey istediğim yok."
"O zaman niye onla bu kadar çok uğraşıyosun. Dövdün çocuğu işte."
"Derin fıstığıma bişey yapmasını istemiyorum."
"Deniz o benim arkadaşım!"
"Arkandan vurabilir Mert gibi işte."
"Ama o Mert gibi pisliğin teki değil. O çocuğun kalbi temiz!"
"Onu ne kadardır tanıyosun?"
"3 sene"
"Peki beni?"
"5 sene artı 2 gün"
"kim sana zarar verir?"
"Sen"
"Aynen öyle. Ne ben mi?"
"Evet sen"dedim gözlerimi devirerek.
"Niye peki?"
"Deniz seni onca yıldan sonra tekrar buldum sen 2 günde benim kalbimi dilimleyip rendeleyip öğüttün"
"Çok şey değişti ve oldu Derin"
"Ben de çok şey yaşadım ama seni unuttum mu? Hayır. Gerzeğin teki oldum mu? Hayır."
"Derin, şu konuyu kapasak"
"Konu değiştirmek senin işin olabilir ama hayır bende işe yaramaz."
"Gençler sakin olun!"dedi Emir.
"Emir kardeşim sen girme araya"dedi Deniz Emir'e yaklaşarak. Deniz'i kolundan tuttum ve kendime çevirdim.
"Deniz kendine gel ve şu kıskançlığı bırak"dedim gözlerinin içine bakarak. Deniz'e bişey derken gözlerinin içine bakarsan kendini suçlu hissediyodu.
"Tamam hadi otur çal gitarını söyleyelim"dedi. Oturdum ve gitarımı elime aldım ve Model'in Değmesin Ellerimiz'i çalmaya başladım. Umarım Deniz için söyliceğim bi şarkı olmazdı.
"Siz söylemeyin"dedim. İkisi de eğitilmiş köpekler gibi oturup beni dinlediler. Bitince Deniz,
"Sesin güzelleşmiş"dedi.
Emir,
"Çok güzel bi sesin var"dedi.
Telefonum çaldı. Açelya arıyodu.
"Alo?"dedim ağlıyodu.
"Açelya ne oldu?"
"Burak"
"Noldu Burak'a?"
"Sinirlendi evden çıktı araba çarptı. Hastahanedeyiz şimdi."
"Konum at geliyoruz!"
"Tamam"dedi. Ve telefonuma konum attı.
"Deniz çabuk hastahaneye gidiyoruz!"
"Niye?"
"Burak'a araba çarpmış. Açelya yanındaymış"
"O yanında işte ne gerek var gitmemize."
"Deniz Byrak benim arkadaşım Açelya da senin! Hayvanlığın alemi yok!"
"Tamam. Emir sen de gel"
"Gelcem zaten"dedi Emir
"Bana bak Deniz eğer o çarpan araba senin arkadaşlarından biriyse beni ancak öldüğünde görürsün! "dedim gözlerimi büyültüp ona yaklaşarak
"Tamam"dedi ve kapıdan çıktı. Arabaya bindik. Her tarafa kar yağmıştı.
"Allahtan jip"dedim.
Arabaya bindik. Hastahaneye gittiğimizde danışma ya gidip,
"Burak Sönmez"
"Ziyaretçi mi?"
"Yakınıyım"
"Alt katta"dedi ve alt kata indik. Çok soğuktu. Açelya beni görür görmez bana sarıldı. Ağlamaktan gözleri kızarmıştı.
"Nasıl oldu?"dedim
"Deniz mesaj attı. 'Dikkat et'diye sonra Burak bana, 'o kim'dedi. 'Deniz'dedim sinirlendi ve bişeyler söylemeye başladı. Ben de ona sonra kapıdan hızla çıktı ve siyah bi mercedes ona çarpıp kaçtı. Kullanan kişi gençti."
"Tamam da niye bu kadar üzüldün"
"Burak'la ilk okul arkadaşıyız"
"Tamam bak Burak güçlüdür. Kolay kolay bırakmaz o birini"
"Umarım öyle olur"
"Görürsün"dedim ve ona sarıldım. Deniz'in yanına gidip,
"Mercedes kullanan kaç arkadaşın var?"
"Beni mi suçluyosun?"
"Evet çünkü çarpan kişi gençmiş ve çarpıp kaçmış. Deniz bana doğruyu söyle."
"Yiğit'ti"
"Eğer ölürse biter Deniz tıpkı o çizdiğin resmi yırtman gibi."dedim Deniz'in gözöerinin içine bakarak. Deniz'in gözleri doldu. Gözlerine bakmayı bıraktım. Ve Emir'in yanına gidip,
"Sana da teşekkür ederim"dedim ve Açelya'nın yanına oturup ona sarıldım.
"Güçlü ol. Ağlama"dedim fısıldayarak.
"Elimde değil"dedi tekrar ağlamaya başlayarak. Bi doktor geldi ve,
"Durumu iyi."dedi ve gitti. Açelya,
"Sadece iyi demi. Söylemeyin zaten ona ameliyatta ne yaptığınızı. Şerfesizler!"diye bağırdı. Doktor geri dönüp,
"Sessiz olmıycaksanız çıkın"dedi ve gitti.
"Sürtük"diye mırıldandı Açelya.

Deniz yanıma geldi ve
"Bak yaşıyo"dedi.
"Haa ne kadar rahatsın Deniz. Araba diyoruz araba!"
"Evet duyabiliyorum."
"Sen şimdiden böyle kıskanıyosan yakında kim bilir ne yaparsın Deniz"dedim gözşerimi kısıp, yavaşça kısılan sesimle.
"Gözlerimin içine bakmayı kes."dedi kafasını sağa çevirerek.
"Kesmicem ki anla ne kadar sinirli olduğumu."dedim. Açelya,
"Fark ettim de herşey o buraya gelince oldu."dedi kafasını duvara yaslayarak.
"Evet öyle oldu ama bak görücen... ben onunla konuşucam"
"Hayır onu görmek istemiyorum. Hem ona zarar veriyorum. Eğer ben o gün Deniz olduğunu söylemeseydim-"
"Hayır seninle alakası yok. Deniz sana mesaj atmasaydı olmicaktı."dedim Deniz'e bakarak.
"Belki de öyledir. Kafam çok karışık"dedi ve kafasını ellerinin arasına koyup ağlamaya başladı.
Deniz'in yanına gidip,
"Yaptığını beğendin mi. Sen adam öldürmenin kurtulmak olduğunu zannediyosun ama değil. Polisler bizden ifade alınca ne diycez Deniz. Deniz yaptı demek zorunda-"
"Değilsin."
"Kameralar arabanın plakasını yakalamıştır Deniz."
"Plakası yoktu"
"Tamam. Deniz o resim nerde?"
"Al"dedi ve elims verdi.
"Bu biziz."dedim ve ayırıp benim resmimi ona onun resmini de ben aldım sonra,
"Bitmiştir senle sadece arkadaşız ya da belki seni bi daha görmesem daha iyi"dedim ve Açelya'nın yanına gittim. Açelya,
"Ayrılmanıza gerek yok."
"Burak benim de arkadaşım Açelya."dedim.
"Sinirlenmene gerek yok Derin"dedi sesini yükselterek.
"Tamam özür dilerim"dedim sakince ve Deniz'e baktım.

DENİZİN DERİNLİKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin