DENİZİN DERİNLİKLERİ

-PARTİ FACİASI-

Medya:Sarp

Derin

Volkan'ların evine gittik. Volkan ve diğerlerine yardım ettik. Deniz süslemeleri astı ben müziği ayarladım. Sonra arkamı dönünce birine çarptım ama Deniz değildi tanımadığım bi oğlandı.
"Ben Mete"dedi elini uzatarak.
"Evet Mete şimdi git yoksa ölceksin"dediğim an bana yaklaşmaya başladı. Arkamda hoparlörler vardı. Deniz ortada yoktu. Kulağımı tıkadım ve müziği açtım. Mete kaçtı. Müziği kapadım ve Volkan'ın yanına gittim.
"Kim o serseri"dediğim zaman Volkan,
"Mete malı. Bizle kalıyo"
"Al işte Deniz ona pis pis bakıyo ve evet işte yakasından tuttu"derken dalmıştım birden kendime geldim ve,
"Deniz dur dur dur!"
"Sana zarar verdi Derin"
"Tamam verdi ama tam değil merak etme. Deniz başına bela alma lütfen"dedim yavru köpekler gibi bakarak. Deniz Mete'nin yakasını bıraktı ve kolunu belime dolayıp kafamı öptü. Nefes nefese kalmıştı.
"Deniz sinirlenince kendine zarar veriyosun lütfen-"
"Derin bana ne yapıcağımı söyleme gerekince yapıcağımı biliyorum."
"Deniz ama ilerde sana bişey olursa bu sinir ve nefretin yüzünden kendimi direk atarım çatıdan isteyen istediğini söylesin ama atarım. Dediğimi yaptığımı sen de biliyosun"
"Tamam Derin sakinim"
"Ben yanındayken de böyle olcaksın ben yanında değilken ne bok yiyosan ye ve ayrıca içki yok sigara da ben yanındayken yok anlaşıldı mı"
"Tamam ama sigarayı içmessem sana zarar veririm"
"Veriyosan ver kendini döv"
"Derin saçmalama"
"Piskolak var tanıdığım ona gidelim yarın seninle tamam mı Deniz"
"Madem öyle diyosun"
"Ha şöyle"dedim ve yanağıbı öptüm. Deniz gülümsedi.
"Eğer böyle devam edersen yanaktan sağa doğru da kayarım"
"Ödüllü kural, güzelmiş kay artık bi zahmet sağlara doğru 2 yıl oldu nerdeyse"
"Tamam kayarım ama hemen değil yavaş yavaş"dedim ne diyodum? Deniz gözleriyle beni kendimden geçiriyodu. Volkan geldi ve,
"Aşk böcekleri hadi Sarp alarmı verildi. Derin müzik çaların arkasına saklan."dedi ve oraya gittim. Sarpın kapıyı kapama sesi duyuldu ve ışıkları yakınca ben müziği açtım ve yerinden hopladı ve hepimiz,
"İYİ Kİ DOĞDUN!" Diye bağırdık. Deniz sadece ağzını kıpırdattı. Sarp bana sarıldı ve,
"Ödümü bokuma karıştırdın Derin"dedi gülerek.
"Eee neydi. Ben Derin Dondurucu Kork Benden Boklu diyen sizdiniz bana öyle bi isim takmıştınız ya"
"Çüş kızım ta o zamanları mı hatırlıyosun"
"Benim ezberim kuvvetli"dediğim an arkamdan sıcak ve hızlı bi nefes hissettim.
"Deniz ne dedim"dedim Deniz'e sarılıp.
"Tamam ben ona kızmadım"
"Noldu yine"
"Derin aklıma gelip duruyolar"
"Heey koca adam gel şuraya gel oturalım anlat"dedim ve oturduk.
"Evet dinliyorum"
"Derin o gün aklıma geliyo onların çığlığı, arabadan çıkan ses, annem ve babamın can çekişme sesleri... kulağımda yankılanıyo"
"Deniz seni anlıyorum desem yalan olur anlayamam çünkü bişmiyorum o acıyı ben hayatta sadece seni kaybettim ve geri kazandım"
"Dahası da var, kız kardeşimin sesi de kulağımda yankılanıyo yani yaşadıklarım bi ritimden, bi sesten aklımda canlanıyo müzik dinleyince de oluyo ama sana belli etmemeye çalışıyorum. Çünkü şarkı söylemeyi seviyosun, benim söylememi seviyosun. Ama engel olamıyorum o lanet herifin yaptıkları aklıma gelince...tamam daha fazla konuşursam seni üzücem"
Dedi gözünden bi yaş damla yanaklarından aşağıya doğru süzüldü.
"Deniz sen beni kaybetmemek için mi öyle yapıyosun?"
"Evet hatta sana araba çarptığı gün doktorlardan haber gelene kadar kafayı yedim. Seni gözümün önünde canlandırarak sakin kaldım."
"Deniz ben hayatta seni bırakmam"dedim sımsıkı sarılarak.
"Derin yanıyosun!"
"Nası ya?"
"Saçın Derin! "Dedi ve elindeki suyu kafamdan aşağıya boşalttı.
Saçım yanmıştı ve bi parça kopmuştu ama küçüktü işaret parmağım kadar filandı. Deniz'in gözlerinin içine baktım ve ayna gibi yansıtan gözlerinde kendimi gördüm. İstemeden gülümsedim.
"Derin hadi kalkalım bak saat kaç olmuş"dedi ve saati gösterdi. Daha 11'di. Müzik durdu ve Volkan,
"Gençler şimdi sahile gidiyoruz şişe çevirme vakti!"diye bağırdı. Deniz,
"Bi bu eksikti"diye homurdandı.
"Gitmeyelim istersen?"
"Gitmesek daha iyi evde takılırdık ama senin ne istediğine bağlı."
"Sahile gidelim ama şişe çevirmece oyanamayalım. Deniz kenarına gidelim."
"Deniz kenarına bugün daha fazla gitmeyelim"
"Tamam eve gidelim hadi"
"Daha iyi"dedi ve beni sırtına alıp yürümeye başladı. Çağla bana bakarak kaşlarını indirip kaldırıyodu ve gülüyodu.

Eve geldiğimizde Deniz,
"Sen yat ben gece seni uyandırırım"
"Noldu?"
"Süpriz"
"Tamam sakın insan eti filan getirme"
"Süprizi bok etme sen de"
"Tamam"dedim ve yukarı çıkıp yatağa attım kendimi. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.