-NERDE BUNLAR?!-

17 3 1
                                    

Medya: Damla

Uyandığımda Deniz yanımda değildi. Ben de odamda değildim. Etrafımı inceledim. Karanlık bi odadaydım. Yataktan kalktım ve odaya baktım. Deniz'in odasındaydım. Merdivenlerden aşağıya indim ve,
"Deniz"diye seslendim bi ses gelmedi. Kapıyı açıp dışarıya baktım. Arabsı yoktu. Telefonum nerdeydi?
Mutfak tezgahındaydı. Elime aldım ve Deniz'i aradım. Telefonuna ulaşılmıyodu. Nerdeydi bu?
Berkant'ı aradım. O da açmadı. Emir'i aradım. O da açmadı. Damla'yı aradım,
"Damla?"
"Derin?"
"Benimki nerde biliyo musun?"dedik aynı anda.
"Hayır bilmiyorum"dedik tekrar aynı anda.
"Niye açmıyo bunlar?"dedi Damla.
"Ben de bilmiyorum Emir'de açmıyo."
"Başlarına bişey mi geldi acaba?"
"Artık bilmem de ben Deniz'in evinde uyandım"
"Seni niye evinden getirmiş olabilir ki?"
"Bilmiyorum."
"Açelya'yı arasana o biliyodur."
"Tamam arıyorum"
"Beni ara sonra tamam mı Derin"
"Tamam Damla ararım"dedim ve Açelya'yı aradım.
"Nerdesiniz?"
"Ben Burak'lardayım. Deniz aradı bi konum attı ve oraya gelmemi istedi niye bilmiyorum"
"Bana konumu at ben de geliyorum"
"Ama Deniz-"
"At dedim!"
"Tamam atıyorum"dedi kapadı. Damla'yı arayıp,
"Damla, Deniz Açelya'ya bi konum atmış şimdi bana atıyo sana atarım. Şu dün kahvaltı yaptığımız yerin önünde buluşalım beraber gidelim"
"Tamam"dedi ve kapadı. Burak'ı aradım ve,
"Burak"
"Noldu?"
"**** kafenin önüne gel"
"Tamam"dedi ve kapadı. Üstüme herhangi bi ceket alıp çıktım ve takisyle oraya gittim. Burak,
"Noldu?"
"Deniz filan hepsi gitmiş erkenden açmıyolar başlarına kesin bişey geldi"
"Anladım hadi gidelim o zaman."dedi ve taksiye bindik taksiye adresi söyledim.
Eski bi deponun önünde durduk. Yarısı yıkıktı. İçeriden bağırma sesleri geliyodu. Tam kapıyı açıcakken biri beni tuttu. Açelya'ydı.
"Başlarına bi bela almışlar Deniz acil durum konumu atmış"dedi Açelya.
"Tamam napıcaz?"dedim.
"Al şu oku"dedi ve elime bi ok ve yay verdi. Burak'ın eline de silah verdi. Damla'ya da.
"Üç diyince dalıcaz"
"Tamam"
"1...2...3!"dedi ve kapıyı kırıp içeriye girdik. Deniz bi sandalyeye bağlanmış her tarafı kanlar içindeydi. Berkant duvara asılmıştı. Emir bileklerinden asılıydı. İçerideki adamlardan bi tanesi,
"Vaay iki okçu iki silahlı partimize hoş geldiniz"dedi. Sesi tanıdıktı hadi bakalım. Bize yaklaşmaya başladılar. Açelya,
"Yaklaşmayın!"diye bağırdı. Deniz gözünü açmaya çalıştı ve açtığı an gözleri büyüdü. Her an için hazır olarak oku çenemin gerisinde tutuyodum. Arkadan hava gelmeye başladı. Elimdeki oku aldım ve sapladım. Adamlardan biri öldü geriye kaldı 19. Oku geri çıkardım ve elinde silahı olana attım. Burak ve Damla da diyerlerine atşe etmeye başladı. Açelya ve ben de adamları tek tek taramaya başladık. Açelya'nın okları her nasılsa? Adama sokup aşağıya doğru indiriyodu ve adam puuf. Lazerli filandı herhalde. Arkadan birinin yaklaştığını hissettim ve elimdeki oku ters çevirip arkamdakine sapladım. Ve koşarak Deniz'in yanına gittim. Deniz,
"Ne işin var burda"dedi konuşmaya çalışarak.
"Boşver"dedim ve okla ipleri kestim. Damla Berkant'ı çözdü. Burak'la Açelya'da Emir'i. Hepimiz içeriden çıktık. Deniz,
"Patlatalım"dedi biraz daha kendine gelmişti. Berkant içeri girdi ve benzin bidonu aldı. Deniz kibriti attı ve kulaklarımızı kapatıp koşmaya başladık. Depo buuım diye patladı. Daha doğrusu havaya uçtu. Taksiye bindiğimizde adam,
"Ah şu sokak kavgaları"
"Hıhı dimi"dedi Damla. Hepimiz Deniz'in evine gittik. Damla Berkant'a bağrıyodu ben Deniz'e. Bi yandan da yaralarını iyleştirmek için uğraşıyoduk. Damla habire söyleniyodu. Ben susmuştum. Bi yandan yaralara pamuğu bastırıp bi yandan konuşuyodu. Berkant,
"Ahh!"diye bağırdığı an sustu ve işine devam etti. Deniz ellerini yumruk yapmıştı canı acıyodu. Daha hafif bastırmaya başladım. Deniz yumruk yaptığı ellerini gevşetti. Hazır o buldog yanakları halsizlikten sarkmışken yanağından öptüm. Deniz gülümsedi.

Öğlen olduğunda hepimiz koltuklara serilmiştik. Berkant, Deniz ve Emir uyumuştu Burak'la Açelya'da birbirlerine sarılıp uyumuşlardı neden bilmiyorum:)
Damla'yla beraber sohbet ettik. Nasıl tanışduğımızı filan anlattık birbirimize. Damla,
"Ne uzun aşkmış ya sizinki"dedi.
"Sizin ki de kısa değil"
"E yani ama sizinkini geçemez"dediğinde haklıydı.
Deniz uyurken çok tatlı oluyodu. Yememek için kendimi çok zor tutuyodum ama yamyam da değiliz yani.

Deniz uyandığında yanaklarında yaşlar süzülüyodu.
"Ne gördün?"dedim.
"Anlatırım sonra"dedi yaşları silerek.
"Tamam"dedim. Deniz bişeyi yapcağını söylerse yapardı. En azından çoğu zaman:)
Telefonum çaldı Burak'ın babasıydı.
"Alo?"
"Derin kızım nerdesiniz Burak'ın telefonu kapalı"dedi. Polis olunca böyle oluyo işte.
"İyiyiz merakt etmeyin oturuyoruz ama Burak uyuyo"
"Nerdesiniz?"
"Açelya'da"
"Tamam Burak'a söyle hemen arasın beni. Uyanınca önemli bişey dicem"
"Uyandırıyım isterseniz"
"Yok uyansın öyle derim"dedi ve kapadı. Bi insan neden önemli diyip kapardı?
Burak'ı uyandırdım ve,
"Baban aradı önemli bişey dicekmiş"dedim.
"Tamam ver telefonunu"
"Senin ki nerde?"
"Şarjı bitti"
"İyi tamam"dedim ve telefonumu verdim. Burak aradı.
"Ne oldu?"dedi. Babası bişeyler söyledi ve Burak ayağa kalktı.
"Baba şaka yapıyosun demi?"dedi ciddi bişey olmuştu herhalde.
"Hayır gelicem!"diye bağırdı.
"Evde oturup haber bekleyemem!"dedi ve telefonu kapattıp duvara vurdu. Duvarın boyası çatladı.
"Burak noldu?"dedim sakinleştirmeye çalışarak. Aslında hatırlayınca daha da sinirlenip üzülürdü ama...
"Annem kalp kri-"derken ağlamaya başladı.
"A-a-a Burak yakışmıyo sana."
"Babamla kaldım daha ne olsun!"
"Niye ki?"
"Boşver Derin"
"Hayatım boyunca boşverdim Burak!"
"Neyi boşverdin ki!"
"Kardeşimin ölü doğmasını, Deniz'in gitmesini!"
"Aman Deniz'in eksik olmasın!"
"Burak söyle lütfen"
"Boşver dedim Derin!"dedi omuzlarımı sıkarak. Çok kötü acımıştı. "Özür dilerim"dedi Burak sarılarak.
"Kırabilirdin sorun yok"
"Derin napcağımı şaşırdım kafam karıştı herşey üst üste bindi."
"Tamam. Gitmiycek misin?"
"Babam sinirini benden çıkarır. Allah bilir annemle kavga etmiştir de öyle olmuştur."
"Burak sen şimdi otur ben sana bi su veriyim kendine gel"
"Hayır ben iyiyim"
"İyi sen bilirsin"dedim ve oturdum. Damla kafasını eline koymuş bişeyler düşünüyodu.
"Ne düşünüyosun Damıla"dedi sırtına vurarak.
"Hiiiç. O adamlar ne istiyodu acaba? Onu düşünüyorum yani ne yapmış olabilirler ki?"dedi Damla.
"Deniz?"dediğim an Deniz,
"Hayır"dedi.
"Deniz başınıza ne tür bi bela aldınız söyle"
"Söylemem Derin!"
"Deniz-"
"Seni sevdiğim için aldım bu belayı tamam mı?!"
"Berkant...tamam o da Damla için. Emir ne alaka?"
"Eylül için yaptı"
"Eylül?"
"Onun"
"Hımm"dedim. Damla kulağıma,
"Başka bişey var"dedi.
"Aynen"dedim kulağına eğilerek.
Deniz,
"Yalan söylediğimi düşünüyosun madem. O zaman niye soruyosun ki?"dedi bizi nasıl duymuştu?

DENİZİN DERİNLİKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin