-SÜPRİZ-

13 3 0
                                    

Deniz

Yukarı çıkıp uyumuş mu diye kontrol ettim. Uyumuştu. Elime meşaleleri alıp evden çıktım ve sahile gittim. Sahile diktim. Eve geri gidip bahçeden gül topladım. Yapraklarını koparıp yatağa serptim. Mutfak dolabını açıp uçan balonları şişirdim balonlar kalp şeklindeydi. İplerin ucuna küçük notlar yazıp bağladım. Odasına çıkıp balonları tavana bıraktım. Bodrum kata inip elbise seçtim. Ve yatağının karşısındaki mankene astım. Kağıtlara oklar çizdim ve yapıştırdım. Saat 1 buçuk olmuştu. Saatini 2 ye kurdum ve sahile gittim.

Kırmızı siyah bi takım elbise giymiştim. Derin'in elbisesi de kırmızı ve siyahtı. Kıtmızı fazla parlak bi kırmızı değildi koyu kırmızıydı.

Derin

Saat çaldı saat 2'ydi. Kafama kağıtlar deydi. Hepsinde birer not yazıyodu.

Fıstık
Sarı sakar
Dero
Yatağa dokun
Elbiseyi giy
Okları takip et
yazıyodu. Elbise çok güzeldi. Yapraklar gül yaprağıydı. Çıplak ayaklarımla okları takip etmeye başladım. Ve kapının önünde bi çift zarif siyah ayakkabı vardı. Kapıda bi balon vardı kalp şeklindeki balonun üstünde,
Sahilde nasıl yüriycem diyosun ama kumda yürümiycen.
Yazıyodu. Bunun içine ne girmişti de romantik bi öküz olmuştu.

Sahile gittiğimde heryerde meşaleler vardı. İlk iki meşalenin ortasında kırmızı bi kurdele vardı. Yerde de bi makas. Makası alıp kestim. Ve meşaleleri takip etmeye başladım. Yerler tahtalarla döşenmişti. Meşaleler iskeleye doğru gidiyodu.

İskeleye yaklaşınca iskelenin ucunda uzun boylu bi gölge gördüm :) arkasını dönmüş elleri cebinde Denüz'e bakıyodu. Parmak ucunda yaklaştım ve arkadan üstüne atlayıp sımıkı sarıldım. Deniz güldü.
"İçine ne girdi senin romantik öküz"
"Sen girdin"
"Çüş!"dedim.
"Tamam tamam. Beğendin mi?"
"Bayıldım!"
"Derin ya sen ne zaman büyiycen ben dayanamıyorum"
"Neye dayanamıyosun?"
"Öpüp koklamak istiyorum seni"
"Hımm"
"18 yaşındasın yani bi zahmet izin versen artık"
"Deniz seni yerim"
"Derin"dedi gözlerini devirerek.
"Ya tamam. Daha çok erken beyfendi koklamak için hele bi 18 yaşıma basıyım."
"Ya bastın işte"
"Çok mu istiyosun?"dedim gülümseyerek.
"Evet çok istiyorum"dedi.
"Pekii"dedim ve dudağına bi öpücük kondurdum. Deniz beni kendine çekip öpmeye başladı. Hayatımda hiç hissetmediğim şeyleri hissediyodum. Güzel bi duyguydu.
Deniz öpmeyi bıraktı ve,
"Bana 1 hafta yeter bu"dedi sımsıkı sarılarak bana.
"1 yıl yetmesi lazım Deniz bey"
"Öyle olmaz"
"Tamam oyun bozan öpersin"dedim omuz atarak. Ayaklarımız iskeleden aşağıya sallanıyodu. Deniz kalktı ve beni de kaldırdı.
"Çıkar ayakkabılarını"dedi aklında bişey vardı yine.
Ne olabilirdi ki kumlara giderdik. Demi öyle olurdu .-.
Ayakkabılarımı çıkardım. Deniz de çıkardı. Beni itti ve suya düştüm. Pis sapık -,-
Deniz de atladı.
"Amacın ne Deniz? Beni dondurarak öldürmek mi?"
"Görürsün"dedi ve saçımla oynamaya başladı. Allah bilir 6 şişe içmiştir.

Deniz

Kafam yerindeydi Derin'i korkutmuştum ama kötü bişey yapmıyodum bence. Derin'in saçlarıyla oynamaya başladım ve dukalarına yapıştım. Derin'in de hoşuna gitmişti o duygu.

Derin

Çok güzel bi duyguydu. Ama fazla olursa bağımlılık yapardı.

Denizden çıktığımızda hala gülüyoduk. İkimizin de hali çok komikti. Ayakkabılarımızı aldık ve eve gittik. Deniz yan odaya gidip üstinü değiştirdi. Ben de rahat bişeyler giydim ve yatağa uzandım. Saat 5:05'di. Sabah olmuştu. Deniz yanıma gelip yanıma yattı ve bana sımsıkı sarıldı. Ben de ona sarıldım.
"Beni asla bırakma"dedik aynı anda ve gülemiycek kadar yorulduğumuz için gülümsedik.

DENİZİN DERİNLİKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin