Gitme

9.8K 288 4
                                    

İçeri geçtiğimde jackson hala sinirliydi ve korece biseyler söylüyordu. Çok hizli konistugu icin cok fazla anlamiyordum.
- ya! Oppa Biraz yavaş konuş biliyorsun burda korece konusacak kimsem olmadigi icin müthiş bir korecem yok seni anlayamiyorum.
- kimdi o adam. Gecenin bir yarisinda gelmiş sana bağırıyordu ben olmasam belkide sana vuracakti. Kim o adam söyle bak kalbini Kırarım.
- oyş benim tatli bebeğim beni kiskanirmiymis. Merak etme o sadece bir patron. Dune kadar onun asistaniydim beni kovdu. Simdi gelmiş yalvariyor. Boşver sen gel biz eglencemize bakalim. Hangi filmi izlemek istersin? Diyerek yüzünü ellerimin arasina aldim ve dudaklarindan öptüm.
- janghwa ,Hongryeon - A Tale Of Two Sisters onu izleyelim. Dedi ve beni taklit etti.
-okeeyy. Diyerek bilgisayari acacaktim ki acamadim tabiki çünkü bilgisayarim yoook.
- himm sanırım izleyemeyecegiz. Diyerek kolunu omzuma attı.
- sanirim. O zaman uyuyalimmi benim başım ağrıyor biraz fazla kacirmisim galiba. Dierek ona sarildim.
- tamam. Diyerek yukarı çıktık. İçeri geçip kapıyı kapattim.
-üzerimi degistirmem lazim. Diyip goz kirptim ve dolaptan jackson ile Kaliforniya dan aldigimiz I♥California yazan t-shirtumu ve altina siyah kısa sortumu giydim. Bugün hava biraz soğuk gibiydi yada bana öyle geliyordu. Arkama döndüğümde jackson uyumustu. Bu kadarmi uzun sürmüştü. Jacksonun yanina yatarak alnina minik bir öpücük kondurdum. Kafamı göğsüne yaslayarak uyumya çalıştım. Tam uykuya dalacaktimki telefonuma gelen mesajla yataktan firladim. Yoo bu benim telefonum değildi. Yani mesaj bana gelmemişti. Jacksonun yaninda parlayan ekrana baktığımda mesajin jackson a geldigini anlamistim. Jacksonun uzerinden telefona uzanip telefonu açtım. Mesaj ingilizceydi. Neyseki ingilizcem korecemden daha iyiydi. Ben yazamiyor ve okuyamiyordum. Sadece anlayip konusabiliyordum. Onlarida yapiyorum ama zorlaniyorum iste. Mesaj Anna dan gelmisti. Anna kimdi. Bunu anlamaya calisirken gozlerimden bosalan yaslara hakim olamiyordum. Jackson bunu yapamazdi oyle değilmi. Yani buna bana yapacak kadar benden nefret mi ediyordu. Telefonu kapatarak yataga yattim. Sakinlesmeye calisiyordum ama aglamama engel olamiyordum aklimdan o mesaj çıkmıyordu. ' O gece için teşekkür ederim. Gercekten zevkliydi. Canim biraz acisada bunu sevdim. Umarim benden memnun kalmissindir.' Yaziyirdu. Boyle yazdığına emindim. Aglama sesimden jackson uyanmıştı.
- jack telefonuna bir mesaj geldi. Sakin konusmaya calisiyordum ama birazdan patlayacagima emindim. Ben onu cok severken o bunu bana nasıl yaoardi. Ne kadar yanlis anlamis oliyim diye ne kadar dua etsemde bunun yanlis anlasilacak bir şeyi yoktu.
-mesaji bosver sen neden ağlıyorsun. Diye soruyor ve göz yaslarimi siliyordu.
- beni ne kadar çok seviyorsun. Diye sormusgum. Ilk basta sordugum soruyu anlamasada su an anladiguna emindim ama hala cevap vermiyordu.
-ne kadar. Diye bağırdım. Neden hersey üst üste gelmisti ki.
-be seni çok seviyorum ama artık biz olamayiz. Sen ve ben olabiliriz. Ben ben ben senden ayrilmak istiyorum.
- ben o mesaji okumasaydim hala beni kandirmaya devam mi edecektin. Diye hala bağırıyordum.
- hayir bak. Kumsal ben.... ayrılalım. Diyerek yerde duran t-shirt unu alip disari çıkmıştı.
- ya! Oppa gitme. Oppa. oppa gitme. Neden bunu yaptin. Hrm ağlıyor hem de bagiriyordum. Beni birakip gitmismiydi yani. 4 senelik aşkım. Hayatim. Yasama sebebim şimdi beni birakip Anba denen o kizami gidiyordu. Annemi aradigimda üçüncü calista açmıştı.
- alo anne. Dedim onun cevap vermesini beklercesine Sesim titriyordu.
- noldu bitanem noldu. Biseymi var. Hemen oraya geliyorum. Ilk ucakla ordayim tamam mi. Tipik annemdi işte. Daha olayi anlamadan konusuyordu. Olayi soyleyince ne tepki verecekti acaba
- hayir anne. Beni dinle sadece. Diyip konuya girdim. Jackson ayrilmak istediğini söyledi. Hala ağlıyordum.
- ah oylemi. Ben demistim o cocukla olmaz diye. Onun için asla ağlama bebeğim. Iyi geceler hadi uyu simdi. Diyerek telefonu kapatmisti. Bumuydu yani bana bunlari soyleyip iyi uyu mu demişti. Annemi hicbir zaman anlamiyordum ve anlamayacaktimda. Yatağa yatarak uyumaya çalıştım. Beni birakmisti. Ona bu kadar bagliyken onu ne kadar sevdigimi bilirken neden benden ayrilmak istemisti. Neden beni birakmisti. Bu kadar miydi yani o büyük ilskimiz. Ya da ben öyle sanmıştım. Peki neden neden. Aglamami durduramiyordum. Nefesim gittikçe kesiliyordu. Cekmecede ilacimi ararjen telefonum calmaya başlamıştı. Bi bu eksikti ben eski hayatimi istiyordum. Ilacimi gec olmadan bulmustum. Ağzıma siktiktan sonra biraz bekledim. Nefesim duzelmisti. Arayan patronum yani eski belkide yeni olacak patronumdu.
- ne var. Diye açtmistim.
- dusundunmu geri donecekmisin. Biliyorum sana haksizlik yaptim. Geri dön lütfen sirketin sana ihtiyaci var. Eğer sen JTBX dosyasini duzenlerjen eksikleri bulmasaydin yeni aldigimiz işte yanlış olacakti ve milyon dolarlar kaybedecektik. Lütfen işe geri dön.
- ya saatin kac oldugunun farkindamisin. Bu saatte bunları soylemek icinmi aradin beni. Kendini beğenmiş işe gelmeyi tenezzül bile etmeyen kiz degilmiyim ben hi beni niye cagiriyorsun şimdi.
- soyledim ya sana ihtiyacimiz var.
- bak ben suan cok kötü durumdayim sonra konusalim yarin seni arar kararimi veririm. Ama kabul etmezsem beni tanimiyormus gibu davran. Daha önce olduğu gibi. Beni bidaha arama. Ankadinmi. Diyerek telefonu kapatmıştim. Şimdi ben jackson dan ayrilmismjydim yani. Daha bir saniye önce onu operken simdi ondan ayrimiydim. Peki neden. Ben ne yaomistim ki. Neden bütün bunlar benim başıma gelmisti. Bu kadarmi zayiftim ben. Tek basima ayaklarimin ustunde iki gun duramayacak kadarmi zayiftim.

Medya kumsal

YAKISIKLI PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin