Bunu babamdan habersiz annemle birlikte almistim. Ama tabiki babam ogrenince çöpe atmisti ama ben elbiseyi gidip copten almıştım. Babamla inatlasmayi cok seviyordum ve elimden gelenin en iyisini yapiyordum kazanmak icin. Ama elbise konusunda babam kazanmisti araba konusunda ona boyun eyemezdim. Saçımi dağınık bir sekilde topuz yapip makyajimi tazeledim ve bilerek kırmızı bir ruj surdum. Siyah rugan platform topuk ayakkabilarimi giydim ve aşağıya indim. Siyah portföy (yanlış yazmış olabilirim) cantami alarak içine kırmızı rujumu telefonumu ve anahtarlarimi koydum. Kapidan çıkar çıkmaz barış beyin gözleri üzerime çevrilmişti ve ağzı bir karış açık kalmıştı.
- ne bu hal. Demişti ne yani ilk tepkisi ne bu halmi.
- umarım sizi rezil etmem. Diyerek arabaya bindim. O hala binmemis kapimda bekliyordu. 'Ne var' bakışı atarak önüme döndüm. Cama dogru egilerek
- hava biraz soğuk kır düğünü olacak usursun git birazdaha uzun biseyler giy.
- merak etmeyin barış bey ben üsumem. Diyip onume döndüm. Sinir olmuş bir şekilde arabaya bindi. Kemerimi takarak etegimi biraz daha uzatmaya calisiyordum. Ne var sanki beni sinir etmesede ben düzgün bisey giyseydim bisey olcakti sanki. Terbiyesizmisim hih sen gorursun ben sana asil terbiyesiz nasıl olur onu gostericem hele bi düğüne gidelim. Hödük. Dangoz. Dangaloz. Insan kılığına girmiş güzel kizlara hakaret yagdiran pabo insan. Yol boyunca ikimizde konusmamistik. Dağlık yerlerden gidiyorduk. Yoksa
- ya bişey sorucam siz beni düğün yerine dagdan böyle aşağıya atmak icin filanmi gituruyorsunuz. Yani hani sabah kardeşim dediginiz kadina güya seviyesiz dedim ya. Demistim son cumleyi igneleyerek.
- evet ya ben bunu neden düşünemedim. Düğünde katil olmadan dugunden once katil olmak daha iyidir in arabadan. Diyip arabayi yolun ortasinda durdurdu. Yol bombostu bu yüzden sorun yoktu ama neden inmem gerekiyordu ki. Gerçekten beni ucurumdan aşağı mi atacakti.
- ya barış bey ben saka yapmistim gerçekten bak. Saka saaakaa. Diyip yuzume yalandan bir gülümseme yerlestirmistim.
-in dedim arabadan. Diye bagiriyordu. Hayir yani sen sakadan anlamiyorsan ben ne yapiyim. Yavaşça kemerimi cikarip arabadan indim. Oda arabadan inerek yanima geldi. Kolumdan tuttuğu gibi uçurumun yanina götürdü.
-şimdi söz ver bu kadar kisa seyler giymeyeceksin benim yanımda. Anladinmi. Diye bagiriyor bir yandan ucurumdan sarkitiyor oteki yandan kolumdan tutuyordu. Kolum bildiğin morarmıstı.
- anladinmi bir daha bu kadar kisa seyler giymeyeceksin.
-ya bisey soylicem. Ama soyledigim sey sonucunda beni sakin birakmatin. Birakirsaniz duserim ve ölürüm. Ama ben olmek için çok güzelim. Simdi siz bana soz verin beni birakmayacaksiniz. Yaksuke.
- benim anladigim dilden konus. Ayrıca tamam seni birakmayacagim.
-okeey. Şimdi siz benim erkek arkadasim annem ozellikle babam degilsiniz bu yüzden bu kadar kisa seyler giye bilirim. Diyip gozlerimi simsiki kapatmistim. Cunku beni heran atabilecekmis gibi duruyordu.
-iyi peki. Giymeye devam et. Bakalim ne olacak diyip beni ucurumun oteki tarafina firlatmisti. Yere dusmustum. Dizlerim ve elimin derisi yuzulmustu. Ve kaniyordu. Aishh. Bide dönüp kençanayo demiyordu. Heryerim kan içinde kalmıştı. Gozlerimden bir iki damla yaş akarken arabaya bindim.
-eve gidebilirmiyiz.
-hayir. Demişti kisa ve net.
-eve gitmek istiyorum. Lütfen. Ağlıyordum. Ama belli etmemek icin sessiz sessiz ağlıyordum. Buda nefesimin ara ara kesilmesine neden oluyordu. Nefes darliklarim üç sene önce başlamıştı. Küçük kardesimi kaybedince. Kardesimin olduğunu bilmeden tek cocuk olarak buyumustum bu hayatta. Meger babamin metresinden bir tane daha kizi varmış. Bunu uc sene önce o ölünce bilmistim. Yani bir kardeşimin olduğunu o ölünce bilmistim. Buda tabi bana agir bir tranva olarak geri dönmüştü. Bir iki ay boyunca hastanede tedavi olmak zorunda kalmıştım. Iyilesmistim ama bi bu vardi gecmeyen. En ufak aglamamda kesiliyordu nefesim. Bu aralarda bya fazla olmaya başlamıştı. Dusuncelerimden sıyrılıp biraz nefes alabilmek icin cami acmaya calistim. Ama acilmiyordu. Barış bey bana dönerek
- neden ağlıyorsun. Benim yanimda sakin ağlama. Ben seni cekemem anlıyorumusun. Aglayan kizlardan nefret ederim. Demişti. Ve eklemisti. Ama senden nefret edemiyorum. Bunu biraz kisik sesle söylemişti. Duymamazliktan gelerek aşağıya indim. Nefesim az da olsa duzelmisti ve buda yurumem için yeterliydi. Geldigimiz yöne doğru yürümeye başladım. Arkamdan barış beyin sesini duyuyordum. Annem ve babamdan nefret ediyordum. Jackson dan da nefret ediyordum. Şu baş belasi patrondanda nefret ediyordum. Çünkü hepsi beni bu hayatta yere firlatip üstümden gecmislerdi. Ama onlara bu sekilde yansitmiyordum. Yuzlerine ne kadar gulsemde icimde ağlıyordum. Ormanlık alanlara gelmeye baslamistim. Buralardan geldigimizi pek hatirlamiyorum ama eğer biz bu taraftan geldiysek yani ordanda gelmis olabiliriz. Oraya doğru gittigimize göre mutlaka ağaçların yosun tutmasi kuzeyimi gosteriyordu. Acaba ordanmi geldik. Aishh hiçbir fikrim yoktu. Sanırım kaybolmustum. Ee kaybolursun tabi kim dedi sana arabadan in git burnunun dikine en sonunda kaybolursun. Ic sesime küfür ederek susturmaya calisiyordum. Çünkü biraz daha konusursa korkudan kalp krizi gecirebilirdim. Sadece ağaçlar vardı ve telefonda cekmiyordu. Acaba bagirsam birisi sesimi duyarmiydi. Yoksa bagirirsam ayilar sesimi duyup beni yemeye gelirlermiydi. Yine sacmaliyordum. Heyecanlndigimda sanki ben gidiyor yerine salak ben geliyordu. Salak ben gelincede hiçbirşey dusunemiyordum ve yapamiyordum. Barış beyin beni bulmasini dua ederek buldugum bir tasin uzerine oturdum. Kucukkende boyleydim. Heyecanlanir sacmalar elim ayagim birbirine dilanirdi. Buda hep 23 nisanlarda gösteri yaparken olurdu. Iste ben böyle bir kizdim. Zayif kendi ayaklari ustunde duramayan en ufak seyde gozyaslarina hakim olamayip aglayan. Hayatinda guvendigi iki erkek tarafindan bicaklanan. Babam yeni kardes diye çıkardığı insan i ölü olarak karsimda gormek. Gecenin bir yarisi jacksonla mutlu mutlu yatarken anna diye bir insanin karşıma çıkması. Hicbir erkeğe guvenecek gücü kalmayan. Iki gun tek başına ayri bir dünyada yasamak icin cirpinan. Cirpindikca kanatları kirilan. disaridan ne kadar zengin ve kendini begenmise benzesede aslinda küçük zavalli bir kizdim ben. Zavalli. Nefes almak icin yaşayan. Zengin olduğu için calismaya bir amac bulamayan calismaya kalkincada ormnda kaybolan asalak kizin tekiyim. Ben buyum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKISIKLI PATRONUM
Randombabasiyla iddaya giren kumsalin hic alisik olmadigi bir hayata baslamasi onu ne kadar zorlasada iddayi kazanmak için elinden geleni yapacak. Tabi o hayatina devam etmeye calisirken hayatindaki ona can veren onun neşesi olan jackson ondan ayrılır. h...