YAKISIKLI PATRONUM

seni sev...

- olmaz dedim son kez. Olmazdı. Olamazdi. Onun yüzünden başıma gelmeyen kalmamıştı. Ya onu birakirsam ne olacaktı.  Bütün hayatım yıkılacakmiydi yoksa yeni bir hayatim mi olacaktı.  Bu yaşananları babama ya da anneme soyleyemezdim. Soylersem beni evlatliktan reddederlerdi heralde. Hickiriklara bogulmus bir şekilde ağlıyordum.  Nefes alamaz hale gelmiştim. Adamlarin beni kacirdiginda bunun olmadığına sükretmjstim. Ama şimdi de olamazdi.  Şu an değildi. Gittikçe nefes alamaz hale gelmiştim. Ona söylediğim son sözden sonra beni bırakıp gitmisti. Oksurmeye başlamıştım. Dudaklarim morarmıstı. Ellerim titriyordu.  Telefonumu almışlardı. Simdi olecekmiydim. Gencecik yasimda.  Hayır olemezdim. Ölmek için daha çok güzeldim. Sakinlesmeye çalışıyordum. Gözüm karariyordu. Beni burda bulan olurmuydu. Bacaklarimi kendime doğru cekerek başımı bqcaklarimin arasına almıştım. Su an hiçbirşey düşünmek istemiyordum. Sadece sakinlesmek. Sakinleasmek. Icimden 10 a kadar saymaya basladim. Insan sayarken herseyi unutur ve sakinlesirdi oyle değilmi.  Az da olsa sakinlesmistim ve nefesim düzene girmeye başlamıştı.  Kısık kısık nefes alabiliyordum. Derin bir nefes aldıktan sonra kafamı kaldirmistim. Bacaklarimi yataktan sarkitarak ayağa kalktım.  Yavaş yavaş aşağıya iniyordum. Merdivenler in in bitmiyordu alt tarafi dokuz on merdiven biseydi. Eve son kez baktiktan sonra dışarı çıktım. Yuruyordum. Ama bu sefer nereye gidecegimi bilerek yürüyordum.  Taşlık alanı takip ederek anayola ulasmistim. Taksiye bindigimde buğranin evinin adresini verdim. Yolda karsilastigim adam şu an benim en yakin arkadasim hatta abim di. Onu dinleyip barisla birlikte olmasaydim belkide bunların hiçbiri olmazdı. Uzun zaman sonra buğranin evinin onundeydim. Bu eve üç dört kere gelmistim. Bugra tek yaşıyordu. Bir umut ceplerimi karıştırarak para bulmaya çalıştım.  Arka cebimden çıkan 50 tl yi taksiciye vererek eve doğru yürüdüm. Zile bastigimda acan olmamıştı. Tekrar tekrar basmaktan baska şansimda yoktu.  Beşinci çalışimda karşımda bir kız kapıyı acmisti. Yanlış gelmedim öyle değilmi. Aishh. Kafan allak bullak olmuştu.
- kime bakmistiniz. Demişti kız.  Beni kucumser hali vardı.  Kucumsenecek hale düşmüştüm.  Ben Kumsal ÇETIN Kucumsenecek haldeydim. Bana iki ay önce sadece iki ay önce kucumsenecek bir hayatin olacak rezillik icinde yasayacaksin jackson gidecek etrafında insan kalmayacak deseler. Güler gecerdim. Ama olaya bakın iki halde bu hale gelmiştim
- size diyorum kime bakmıştıniz. Demişti kız.  Bu sefer sesini yükseltme gereği duymuştu. Dusuncelerimden sıyrılıp kıza baktım.
- barış- demiştim.  Devamı gelmemişti.  Arkadan barış gelmisti.  Kız barışa pis pis bakarak kısık sesle biseyler söylüyordu. Barış kizi dinlemeyerek yanima gelmisti. Kollarinda olduğum zaman iyi hissermistim. Göz yaslarim tisortune degerek islatiyordu. Kucağına alarak içeri götürmüştü.  Kollarimi boynundan cekmiyordum. Sanki cekersem oda beni bırakıp gidecekmis gibi hissediyordum.
- sakın beni bırakma. Demistim. Gri deri koltuga oturdu.  Hala kucagindaydim ve ağlıyordum. Barışi gerçekten sevmiştim. Ama bana yaptıkları ve yol açtığı hersey ondan uzaklasmami sağlamıştı. Sevdiğim adamlara neden tam ulasmisken birseyler olup tamamen uzaklasiyordum.  Ne zaman birini sevsem avcumdan bir kuş misali uçup gidiyorlardi.
- kumsal noldu. Anlatirmisin. Demişti.  Sonunda sessizliği bozan birisi olmuştu. Kollarimi çekerek yüzüne baktim. Gözleri kararmis yüz kasları kasilmisti.
- ben ben iyi değilim barış.
- bunu görebiliyorum.  Yüzün bembeyaz. Biri bişey mi yaptı sana söyle kumsal!  Sonlara doğru sesini yukseltmisti. Kucağından inerek kafamı dizlerine koydum ve ikili koltuğa uzandim. Bacaklarimin yarısı disaridaydi.
- başıma  çok kötü seyler geldi. Buğra. Çok kötü şeyler. Bunlari tek başımıza konusabilirmiyiz. Dedim. Kafasini sallayarak karşımızda oturan kıza yukarı çıkmasını söylemişti. Kız gittikten sonra saclarimla oynamaya başlamıştı.  Buğra ya herseyi anlatmıştım. Kafam dizlerinin uzerinde olduğu için hareketlerini kısıtlamistim. Kisitlamasam gidip barışı oldurecekti. Küfür edip doruyordu.
- biseyler yememise benziyorsun delfine soyliyim sana biseyler hazirlasin birkaç gün burda kal. Benim ufak bir isim var. Aksama evde olurum diyip kalkmisti.  Ufak bir iş.  Cok ufak bir is. Kolundan tutarak
- gitme....