buzdan Şato

4.5K 180 9
                                    

Buraya neden gelmistik ki. Etrafima bakindigimda agaclardan baska bisey yoktu. Buyuk bahcesi ve tastan yapılmış bu ev dışında. Bahcede mass ve iki şezlong vardi. Havuz filan yokken şezlong ne alakaydi. Kafamı kaldırıp baktığımda sanki yıldızları uzanıp tutacak misim gibi hissediyordum. Demekki bu yüzdendi. Yildizlari izlemek için.
- neden buraya geldik. Dedim.
- seni daha iyi tanimak için. Demişti beni daha iyi tanimak icin mi. Histerik bir kahkaha attim.
- beni tanimak icin mi. Bu dag başında. Evimde ya da evinizde bulusabilirdik.
- burasida benim evim sayılır. Zaten iki üç günlük. Seninle biraz vakit geçirmek istiyorum. Sonucta benim asistanimsin. Senin kim ve nasil birisi olduğunu bilmem gerekir. Sonuçta dolandirici filan olabilirsin. Benim gibi yakışıklı başarılı wild and sexy is adamıni başka nerde bulabilirsin ki. Demişti.
- dolandirici. Ben. Ben ve dolandiricilik. Hahaha. Ayrıca bu kadar kendini begenmek de neyin nesi?.
- bunu bana soyleyen sen misin acaba. Bir doksanim kilom boyuma gore orantili gozlerim mavi. Butun herkes bana bayilir. Ben çok güzel bir kızım. Alkahim nasil biseyim ben. Burnum çok güzel. Saclarimi kestirsem mi yok hayir bu boyla müthiş gozukuyorlar. Biyerlerden tanıdık geliyormu. Diye sormustu. Bunlar benim kelimelerimdi. Ne yapiyim yani koca odada bir başıma sıkılıyorum. Bende aynayla konusuyordum.
- beni dinlediğini bu kadar belli etmeseydin bari. Dedim. Yuzume bakarak yürümeye başladı. Evin kapısına geldiğimizde anahtarla acarak içeri girdik. İçerisi dışarıdan daha güzeldi. Disaridan tastan ev içeri girince buzdan Şato. Buz diyorum çünkü icerisi çok soguktu. Uzerimde sadece ince bir ceket ve elbiseyle duruyordum. Barışa yaklasarak koluna girdim.
- cok soğuk yaa. Demis ve dahada sokulmustum. Bu hareketimi gulumseyerek cevap versede guluncek bir sey olduğunu gormuyordum. Koluna vurarak
- gülme de şu evi ısıt sabaha kadar donariz yoksa. Demiştim. Dudaklarini sarkitarak
- bişey soyliyebilir miyim. Demişti ayni bir çocuğa benziyordu. Masum ve tatli. Ayni çikolatalı pasta gibi ama barış biraz daha beyaz tenliydi. Sanırım muzlu pasta oluyordu. Tamam sacmalamistim ama karnim acikmisti.
- söyle hadi. Dedim hala kolundaydim. Yuzine bakip gulumseyerek konusmustum. Ne soyleyecegini merak ediyordum.n
- bu evde ısıtıcı yok. Demişti ' yok' 'yok ' ne yani soğukta kalip zatüre mi olacaktim.

Çok çok çok kısa bir bölüm. Devamı az sonra....

YAKISIKLI PATRONUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin