DÜZENLENMEDİ
"Hadi gidelim artık!" diyerek Fit'i sarstım.
Donmuş bir halde kendi dosyasına bakıyordu. Sadece tek bir kısıma. Evlatlık olduğu yazan kısımda.
"Bana bak geri geleceğiz ve tekrar bakacağız tamam mı?" dedi. İlgisini çekebilmiştim. Dönüp bana baktı ve "Burada evlatlık olduğum yazıyor." dedi.
"Biliyorum, bende de yazıyor." dedim.
"Ve Tuna'da da yazıyor. Dosyalarımız bu yüzden mi ayrıldı? Ortak noktaları bunlar mı?" dedi.
"Bak, benim de bildiklerim seninki kadar. Söz veriyorum geri gelip okuyacağız. Ama burada kalamayız. Hemen yerine koy her an Pala gelebilir. Hadi çıkalım buradan." dedim.
"Eee noldu?" dedi Selenay. İkimiz de konuşacak durumda değildik. Cevap vermeden odaya doğru gitmeye devam ettik.
"Hey sorununuz ne sizin?" dedi Selenay. Ses kaydedicisini çıkartıp ona fırlattık. Bir şey demeden yürümeye devam ettik.
Odaya doğru yürümeye devam ederken ikimizin ağzından da tek kelime çıkmadı.
Şuan hiçbir şey umursayacak durumda değildim. Gerçekten öğrenmek istemediğim bir şeyi az önce öğrenmiştim. Babam aslında babam değildi. Yıllarca annemin kim olduğunu merak ederken aslında düşündüğüm kişi hiçbir zaman annem olmamıştı. Bu durumda şimdi düşünmem gereken daha büyük bir mesele vardı.
Biyolojik anne ve babam kimdi?
Bunların hepsini öğrenmenin iki yolu vardı. Birincisi dosyam ve ikincisi babam olmayan babam. Yanlış söyledim. İkincisi babam. Her ne kadar biyolojik olmasa da iki yaşımdan beri o bana bakıyormuş.
Biyolojik babam ölmüş, beni terk etmiş, beni istememiş veya beni kazara yaptığı için evlatlık vermiş olabilirdi. Ama ben babamı şu ana kadar biyolojik olmayan olarak kabul ettim. Biyolojik olsun olmasın bu bir şeyi değiştirmez. Sadece bir kaç cevaba ihtiyacım var.
"Önce babama gideceğim ardından dosyama bakacağım." dedim Fit'e. Odaya girmek üzereydik. "O dosyalara bakacağız. Belli ki içinde evlatlık olmamız dışında bir sürü bilgi var." diye cevap verdi.
Bu sırada kapıyı açtı. "Tamam, biliyorum. Ama önce babama gideceğim ve onla bir kaç şey konuşacağım. Ayrıca geçen hafta sonu da onu ziyaret etmedim. Artık bir gitmem lazım." dedim.
Bana döndü ve "Baban mı?" dedi. "Biyolojik baba olması ne değiştirecek tanrı aşkına Fit! Şu ana kadar bana o baktı. Biyolojik baba olmak kolay. Bir kız bul yeter. O benim manevi babam oldu. Bana o sefalet içindeyken o baktı. Benim için önemli olan bu." dedim.
Bir şey demedi ama bu konuda haklı olduğumu biliyordu. Fit her ani duygu değişikliği yaşadığında olduğu gibi gidip spor yapmaya başladı.
Benimse tek istediğim uyumaktı. Üstümü değiştirmeye gerek bile duymadan yatağıma yığıldım.
***
Tanıdık insanların sesleri beni uyandırdı. Bir konuşmanın ortasında olmalıydılar.
Konunun ne olduğu çok belliydi. Gözlerimi açmadan hala uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim ve onları dinlemeye başladım.
"Peki öğrenmeye çalışacak mısın?" dedi bir kız. Bu kız çok tanıdıktı ama çıkartamıyordum. "Biyolojik anne ve babamı mı?" dedi Tuna. Aynı kız "Evet aşkım." deyince kim olduğunu anladım. Merve'den başkası olamazdı.
O sırada başkası da konuşmaya katılınca odada sadece ikisinin olmadığını anladım. "Peki Fit ve Ege ile konuştunuz mu?" dedi Gizem.
"Açıkçası ben bu cesareti bulamadım. Ses kaydında ikisinin de sesi yıkılmış gibi geliyordu. Gerçi Ege akli dengesini koruyup dışarı çıkartmış Fit'i ama..." dedi Selenay.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şanslı Çocuk: Katil -Düzenleniyor-
Hành độngBoğazını temizledi ve "Ege Kanmaz Blok A kat 2. Berk Tutucu Blok A kat 1. Tuna Çanak Blok A kat 4. Gizem Armağan Blok A kat 3." dedi. Neden sıralar karışıktı? Sanki özellikle yerlerini değiştirmiş gibi. "Her yer tertemiz olacak. Hadi iş başına." Her...