Bölüm 6 (Ölü Adam Son Kez Güldü)

68 11 5
                                    

DÜZENLENMEDİ

Refleksel olarak böğürdüm ve arkamı döndüm.

Koku ve görüntü beni dehşete çevirmişti.

Buradan bir an önce ve daha önce hiç duymadığım bir istekle kaçmak istiyordum. Ama bunu yapamazdım.

Adam hala yaşıyor olabilirdi.

Nabzına bakmak için geri geri adama yürüdüm. Böylece suratına bakmadan yaşayıp yaşamadığına baka bilecektim.

Fazla gitmiş olmalıyım cesede çarptım. Ah tanrım bu iğrençti.

Arkamı döndüğüm anda o iğrenç sahneyle karşılaştım ve arkamı dönüp kustum.

Aslında cesede doğru kussa idim ceset daha güzel gözükebilirdi. Öyle iğrenç bir görüntüydü ki...

Adamın bütün vücudu kanla kaplıydı ve her yerinden böcekler girip çıkıyordu ama onu tanımıştım.

Bu bizim din hocamız dedim kendi kendime. Veya hocamızdı.

Gözleri vahşice yuvalarından sökülmüştü. Dudağı korkunç bir gülümsemeyle kıvrılmıştı. Kalbinin olduğu yer delikti. Yani kalbide gözleri gibi sökülmüştü. İki bacağı da koparılmış vaziyette yerde duruyordu. Bağırsakları da çıkartılmıştı.

İlk önce göremedim ama sonra fark ettim. Adam bağırsaklarından tavana asılmıştı.

Geriye dönüp bir daha içimdeki her şeyi çıkarttım.

Yapabileceğim bir şey yoktu. Adamın nabzına bakabilirdim ama gördüklerimden sonra yaşama ihtimalinin sıfır olduğundan emindim. Hiçbir şey yapamazdım.

Evet sadece gidip birilerine haber vermem gerekiyordu.

Kendime bir şey olmadığını tekrarlayıp duruyordum ama tanrı aşkına bir adam ölmüştü!

Hayatımda yaşadığım en berbat ve korkunç olay bu olmalıydı.

Her an ağlayabilirdim çünkü kafayı yemek üzereydim.

Ve ben hala burada napıyorum? Olduğum yere mıhlanmış gibi dikiliyordum.

Önümde kusmuk arkamda ceset.

Burdan hemen uzaklaşmam gerekiyordu.

Adrenalin dolu bir şekilde depar atmaya başlayacakken daha ilk adımda kusmuğuma basıp geriye kapaklandım.

Ne kadar beyinsizim!

Düşerken tutunabildiğim ilk şeye tutundum ve maalesef bu cesetti.

Cesede tutunduğum gibi ondan güç alarak ayağa kalkmaya çalıştım.

Ama eğik bir şekilde. Otuz dereceli açıdayken hala kalkmaya çalışıyordum ama bir şey beni durdurdu.

Adamın boynundan tutuyordum ve bu kafasının eğilmesine sebep oluyordu.

Boş göz yuvası ve gülümsemesiyle çok korkunç gözüküyordu.

Tam bu sırada cesede çok yüklenmiş olmalıyım ki bağırsaklar koptu ve cesetle birlikte yere düştük.

Artık bir şey yapamazdım.

Gücüm yoktu.

Enerjim bitmişti.

Yardım için çığlıklar atarken kendimden iğreniyordum.

Gülümseyen bir ceset üstümde yatıyordu.

Çığlıklarım fısıltıya dönüşmeye başlamıştı.

Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Bayıldım.

Şanslı Çocuk: Katil -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin