'' Benimle dans eder misin küçük ? '' Çocuğun eline saf saf bakıp sonra elini tutum ve beni pistte sürüklemesine izin verdim.
'' Daha önce tanışmamıştık sanırım Ali ben ''
'' Selin ''
'' Kaç yaşındasın 16 mı çok çalış önünde büyük bir sınav var '' dedi.
'' Ne 16'sı be 20 yaşındayım ben '' Alay eder gibi güldü ve çok sinir bozucuydu gülmek ona ne kadar yakışsa da ve konumuz bu da değil zaten.
'' Çok komiksin gerçekten ve şarkı da bitmek üzere bırakalım mı ''
Ellerini belimden çekip arkasını döndü ve gitti insan olur falan der..
Düğünün geri kalan kısmı fazla eğlenceliydi halay çekmiştik ve Nazlı halay başıydı.
'' Kızlar çiçeği atıyorum '' diye bağırdı Buse
kızlar sevinçle dizilirken bende bir kaç kişiyi itip öne geçtim.
'' 3 ''
Derin bir nefes aldım bu çiçeği tutmalıyım.
'' 2 ''
Bu çiçeği kapınca kısmetim açılabilir
'' 1 ''
Hadi Selin..
'' Attım ''
Ve çiçek birden kucağıma düştü. Ben sevinçle zıplayıp çiçeği etrafa sallarken Ali'nin bana baktığını gördüm. Zıplamamı durdurdum ve giden arkadaşlarımla vedalaştım.
Herkes gittiğinde Nazlı Buse Ben ve Eniştemiz kalmıştık. Ali bir anda gözden kaybolmuştu ve açıkçası pek de umrumda değildi.
Buse ayakkabısını çıkardı ve arkasını çevirdi.
Hah şu mesele kimin adı silinirse o evlenir.
'' Kızım inanmıyorum önce çiçek şimdi de bu bak gör Nazlı'dan önce evlenirsin sen '' dedi Buse.
'' Saçmalama ya benim evleneceğim sevgilim bile yok ''
'' Neyse Selin biz gitsek mi napsak '' dedi Nazlı kaşlarını oynatıp gülümserken.
'' Haa evet biz gidelim iyi geceler '' dedim .
*
Dün makyajımı silmeden yattığım için korkunç görünüyordum. Ama nedense üzerimde bir mutluluk , bir enerji vardı. Dolaptan taytımı çıkarıp giydim. Koşsam iyi olacaktı. 2 Saat kadar koştuktan sonra eve geri döndüm.
Kapıyı Fatma Teyze açtı. Küçüklüğümden beri bizi yanımızda çalışıyor ve çok sevimli bir kadın.
'' Günaydın Fatma teyze annemler uyandı mı ? ''
'' Günaydın kızım uyandılar seni bekliyorlar '' Gözlerinde endişe vardı ve bu beni meraklandırmıştı.
Salona gittiğimde annem ve babam kahve içiyorlardı. '' Hoşgeldin selin geç otur '' ailem bana karşı hep soğuk davranıyordu. Hatta Fatma teyze bu yüzden bizimle çalışmaya başlamıştı küçükken.
İçeriye gittiğimde kahve içiyorlardı.
'' Geç otur selin '' dedi annem her zamanki soğukluğuyla.
Karşılarındaki koltuğa oturduğumda babam boğazını temizledi ve konuşmaya başladı;
'' Selin evleniyorsun ''
Hızla ayağa kalktığımda Fatma teyzenin ağladığını gördüm.
'' Ne diyorsunuz ben d-daha 20 yaşındayım tabikide evlenmeyeceğim ''
Annem de benim gibi ayağa kalkıp bağırdı.
'' Evleneceksin tüm servetimizi kaybediyoruz bu bizim kurtuluşumuz ve kusura bakma senin için mirasımı tehlikeye atamam '' dedi ve gitti.
Bu ne demekti ? Bir anne bunu çocuğuna nasıl söylerdi. Göz yaşlarım tek tek düşerken yukarıya baktım.
Babamda annemin arkasından gittiğinde yine yalnızdım.
Her şey o gün yaptığım alışveriş yüzündendi. Eğer o alışverişi yapmasaydım Nazlı bana öyle demezdi ve ben bunu kafama takıp gelin ayakkabısının altına adımı yazdırmazdım ve gelin çiçeğini tutmaya çalışmazdım.
Koşarak odama çıktım.
Zoraki evlilik mi yapacaktım? Sanırım bir wattpad hikayesinin içine düşmüştüm.
Ve eminim oradaki çocuklar kadar yakışıklı birini asla bulamazdım. Şansıma koca göbekli, bıyıklı, evde atletle dolaşan biri çıkardı.
Telefonumu elime aldım Nazlı ve Buse ile kurduğumuz gruba mesaj attım.
'' Selam kızlar evleniyorum ''
![](https://img.wattpad.com/cover/50165880-288-k877361.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik -ALSEL
FanfictionZoraki evlilik hikayelerini hep sevmişimdir. Kızı istemediği bir evliliğe zorlarlar, ama şansa bakın ki evleneceği çocuk yakışıklı bir badboydur. Önce sürekli kavga ederler ama sonra birbirlerine aşık olurlar mutlu mesut yaşarlar. Tamam ama bunlar s...