Zoraki Evlilik -ALSEL

46- Futbol

'' Ben sıkıldım '' dedi Nazlı oflayarak.

'' Açıkçası bende '' Buse Deniz ve Meleği uyutup yanımıza gelmişti.

'' Kaç gündür evdeyiz bir şey yapalım ''

Savaş, Ali ve Burak oynadıkları oyundan başlarını kaldırmıyorlardı.

Sinirle ayağa kalkıp televizyonun fişini çektim.

3'ünden de itiraz nidaları yükselirken kızlara bakıp gülümsedim.

'' Biz sıkıldık ''

'' Oyunu ben kazanıyordum neden fişi çekiyorsun '' dedi Burak beni takmayarak.

'' Sen mi ciddi misin '' 

'' En sondan geliyordun ''

'' Şuan bir önemi yok değil mi '' Buse kızgın bakışlarıyla uyardığında susmak zorunda kaldılar.

'' Bir şeyler yapalım '' 

'' Deniz ve Meleğe kim bakacak ''

'' Annem '' diye atıldı Nazlı.

'' Ayıp olmasın '' 

Abartılı biçimde gözlerini devirdi.

'' İkisini de çok seviyor seve seve bakacağından eminim ben konuşayım siz program yapın ''

'' Oyunun devamını getirmeye ne dersiniz '' dedi Ali Nazlı çıktıktan sonra.

Hala aklı yarıştaydı.

'' Saçma bir oyunu oynamak istemiyorum ''.

'' Televizyonda değil bahçede oynayacağız ''

*

Taytımı giyip saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Futbol  oynamaya karar vermiştik ve erkekler olayı fazla ciddiye almışlardı.

Hakem olacak birini bile ayarlamışlardı.

Biz kızlar sadece eğlence peşindeydik.

Ben,Ali, Burak. Nazlı,Savaş ve Buse takım olmuştuk.

'' Selin bak hayatım kalede sen duracaksın ''

Omuz silktim.

'' Olur ''

'' Buse sen diğer kaleye geç ''

'' Ben niye kaleciyim Savaş sen ol ''

'' Buse siz ikiniz Ali ve Burak'tan nasıl top alacaksınız acaba ''

'' İyi tamam ama sonra Nazlı sen kaledesin ''

'' Bakarız şimdi oyuna konsantre ol ''

Burak ve Ali beni aralarına alıp plan yapmaya başladılar.

'' Anladın değil mi hayatım '' 

Hızlıca kafamı sallayıp kaleye geçtim.

*

'' Pas at '' Nazlı topu Savaş'tan alıp önce Burağı sonra Ali'yi geçip bana doğru koşmaya başladı.

Şuan 3-3'tü ve maçın bitmesine az kalmıştı.

Bunu tutamazsam büyük ihtimal onlar kazanacaklardı.

Top büyük bir hızla üzerime gelirken kollarımı iki yanıma açtım.

Top sağa gittiğinde o tarafa atılıp topu yakaladım.

Ali ve Burağın sevinç bağırışlarıyla ayağa kalkıp üzerimi silkeledim.

'' İyi bir kaleciyimdir '' Ellerimi belime koyup Nazlı ve Buse'ye '' Biz kazandık '' bakışlarımı attım.

Bir anda kendimi havada hissedince kahkahalarla gülmeye başladım.

Çünkü uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim.

*

'' Ne çabuk büyüyor '' diye fısıldadı Ali uyuyan Deniz'e bakarken.

'' Hamile olduğumu öğrendiğim gün daha dün gibi ''

Gülümsedi.

'' Çok heyecanlanmıştım ''

'' Bende '' 

Sessizce güldük.

'' Mutlu olduğum günlerden biri de adının Deniz olmasını istediğin gündü. Sana olan sevgim kat kat artmıştı ve her günde artmaya devam ediyor. ''

'' Bende sana her gün aşık oluyorum ''

'' Uyuyalım mı artık ''

'' Olur ''

Yorganın altına girip Ali'ye doğru döndüm.

'' Kirpik diplerine kadar aşığım sana ''

'' Bana her iltifat ettiğinde utanmam normal mi ''

'' Belki ''

'' Pek açıklayıcı olmadı ''

'' Bir de oğlumuz olsa iyi olurdu ''

Gülümsedim.
" Belki "
"Pek açıklayıcı olmadı " 

*

1 ay sonra

Deniz'i mama sandalyesine koyup kahvaltı hazırlamaya devam ettim.

Önünde duran su şişesine uzanıp ağzına götürürken elinden almak hiçte kolay olmadı.

'' Annecim bırak hadi ''

Değişik sesler çıkararak daha da sıkı tutmaya başladığında pes edip işime geri döndüm.

Ali çok çalışıyordu, Deniz 5 aylık olmasına rağmen diş çıkarmaya başlamıştı sürekli ağlıyordu en çokta geceleri, uyuyamıyordum ve fazla yorgundum.

Tepeden yaptığım topuzum bozulurken ellerimi yıkayıp tekrar topladım.

'' Hayatım ben çıkıyorum '' Ali kravatını düzelterek mutfağa girdi.

'' Ne zaman gelirsin ''

'' Erken gelmeye çalışacağım '' Deniz'i öptükten sonra beni öptü.

'' Görüşürüz ''

Çıktıktan sonra soluk verip sandalyeye oturdum.

Deniz Ali'nin gitmesi üzerine daha da ağlamaya başladığında kucağıma alıp gezdirmeye başladım.

'' Ağlama annecim ''

Gözlerim yarı kapalı ilerlerken Deniz uyuyunca yukarıya çıkıp beşiğine yatırdım. Telsizini baş ucuna koyup tekrar mutfağa döndüm.

'' Uyumak istiyorum ''

Kendimi koltuğa atıp tam dalacakken kapı çaldı.

Kapıyı açtığım an hiç açmamayı dilemiştim.