Nazlı'dan
'' Ne demek gitti. '' dedim sakin olmaya çalışarak.
'' Gitti işte nerede nasıl olduğunu bilmiyorum ''
'' Bunu kaza yaptığınızda da söylemiştim Ali, eğer senin yüzünden Selin'e ve Deniz'e bir şey olursa senin için iyi olmaz ''
'' Suçluyum tamam ama bende pişmanım ''
'' Yeter mi '' diye bağırdım.
'' Senin pişmanlığın yaşananları geri çevirir mi ? ne ara bu kadar duygusuz oldun sen ? anlamadan,dinlemeden suçlamak da neyin nesi. Birde Ayaz'la ilişkisi olduğunu söylemişsin. Böyle bir şeyi düşünmen bile bir kötüyken dile getirmişsin şimdi git Ali ve onları bulmadan asla gelme ''
Yavaşça ayağa kalktı. Göz altları çökmüştü, uykusuzdu. Ve Selin dün geceden beri yoktu.
'' Hayatım iyi misin '' Savaş kolumdan tutup beni koltuğa oturttu.
'' Değilim '' dedim ilk defa ağlamamı gizlemeden.
'' Onlar bulunmadan da iyi olamayacağım nereye giderler ki. ''
'' Merak etme sen onu bulacağız tamam mı ''
'' Korkuyorum ''
'' Korkma '' dedi Sesi güven vericiydi.
'' Başlarına bir şey gelmemiştir değil mi ''
'' Gelmemiştir. Sen bekle ben gidebileceği yerlere bakıyım ''
'' Bende geleyim yoksa kafayı yerim ''
'' Gel bakalım hem yardımcı olursun ''
Ceketlerimizi alıp çıktık.
Selin'den
Dağ evine gelmiştik. Bir süre burada kalırdık sonrasını düşünürdüm.
Aklıma Nazlı ve Buse geldiğinde elime telefonumu alıp açtım.
Bir sürü mesaj vardı.
6 tane Burak'tan.
1 tane Savaş'tan.
12 tane Buse'den.
18 tane Nazlı'dan.
35 tane Ali'den.
Hiç birini okumayıp Nazlı'yı aradım.
'' Nerdesiniz '' diye bağırmasıyla telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım.
'' Dağ evindeyiz ''
'' Geliyoruz ''
'' Nazlı gelmeyin lütfen '' cevap vermeden telefonu kapattı.
*
'' İyi misin '' dedi Nazlı.
Yaklaşık 1 saatlik ağlama krizinden sonra iyiydim.
Savaş Deniz ile ilgilenirken ben Nazlı'ya olanları anlatmıştım.
'' Bana inanmadı '' Güçsüzdüm, hemde hiç olmadığım kadar.
'' Düzelecek ''
'' Aramız belki düzelir ama ben bunu nasıl unutabilirim ''
'' Daha çok sev Selin. Aşkın öfkeni yensin ''
'' Deneyeceğim ''
*
Ali'den
Onsuz geçen 4 gün...
Deniz olmadan geçen 96 saat...
İkisi olmasan geçmeyen saniyeler...
Aramalarıma cevap vermiyor,mesaj atmıyordu. Duvarlar üzerime doğru geliyordu sanki nefes alamıyordum.
Telefonumu elime aldım.
Kilidi açtığımda gülümsemeden edemedim.
3'ümüzün resmine bakmaktan başka çarem yoktu.
Rehbere girmeden tuşladım numarasını.
'' Efendim '' İşte o an içime huzur doldu.
'' Selin ''
'' Ali '' Ağlıyordu.
'' Özür dilerim lütfen geri dön seni,kızımı çok özledim ''
'' Özür dilemen ne değiştirir ki ''
'' Biliyorum hiç bir şey ama sadece dinle tamam senden sadece bunu istiyorum ''
'' Dinliyorum ''
'' Seni tanımadan sevdim ben öyle bir gülüyordun ki huzur sendin hala da öylesin. Ne olduğunu anlamadan tutuldum sana, aşık oldum. Sende beni sevdin. Deniz doğdu. Çok şey atlattık biz birlikte. Şimdi lütfen beni yalnız bırakma deli gibi pişmanım. Sensiz olmuyor, bu 4 gün geçmedi sonrası ne olacak ? Deniz'siz Sensiz yaşayamam. Geri gel tamam mı ''
Bir kaç saniye sessizlik oldu.
Sonra Deniz'in ağlama sesi doldu kulaklarıma.
'' Deniz ağlıyor '' O da ağlıyordu.
'' Onu benim için öper misin ''
'' Öperim şimdi kapatmam gerek ''
Gülümsedim.
'' Tamam ''
'' Selin ''
'' Efendim ''
'' Seni seviyorum ''
'' Bende seni '' diye mırıldanıp hızlıca kapattı.
Derin bir nefes aldım.
Belki beni affederdi ?
*
Gece telefonumun sesiyle uyandım.
Arayanın Selin olduğunu görüp hemen açtım.
'' Ali '' sesi endişeliydi.
'' Noldu '' hızlıca yataktan doğrulup ceketimi giydim.
'' Yardım et ''
![](https://img.wattpad.com/cover/50165880-288-k877361.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik -ALSEL
FanfictionZoraki evlilik hikayelerini hep sevmişimdir. Kızı istemediği bir evliliğe zorlarlar, ama şansa bakın ki evleneceği çocuk yakışıklı bir badboydur. Önce sürekli kavga ederler ama sonra birbirlerine aşık olurlar mutlu mesut yaşarlar. Tamam ama bunlar s...