Zoraki Evlilik -ALSEL

47

'' Neden geldin ''

'' Selin ''

'' Git ''

'' Sen benim kızımsın '' 

'' Ben senin kızın değilim bunu bana sen söyledin,bana bir defa bile annelik yapmadın zaten o yüzden lütfen Amerika'ya geri dönün ''

'' Lütfen torunumu görmeme izin ver ''

'' Birincisi o sizin torununuz değil ikincisi de hayır göremezsiniz izin verirseniz işlerim var iyi günler ''

Kapıyı kapatıp yere oturdum.

Göz yaşlarım hızla akarken nefes almaya çalıştım ama yapamadım. 

Bu çok üzüldüğümde hep oluyordu ve ölecek gibi oluyordum.

Telefonumu cebimden çıkarıp Ali'nin numarasını tuşladım.

'' Efendim hayatım ''

'' A-ali ben nefes a-lamıyorum ''

'' Selin bekle geliyorum ''

Telefonu kapatıp tekrar nefes almaya çalıştım ama yapamadım.

Yukarıdan Deniz'in sesi gelince daha çok ağlamaya başladım.

Kapıdan destek alarak ayağa kalktım.

Ama başımın dönmesiyle yere düşmüştüm.

*

Ali'den

'' Selin nasıl ''

'' Oldukça iyi sadece küçük bir kriz geçirmiş birazdan uyanır geçmiş olsun Ali bey ''

Selin'i yerde yatmış bir şekilde görünce kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.

Deniz'ide alıp hemen hastaneye getirmiştim çok şükür de bir şeyi yoktu.

Odaya girdiğimde Selin hala uyuyordu.

Gülümseyerek yanına gittim.

'' Çok korkuttun beni '' diye fısıldadım.

'' Uyanır uyanmaz neler olduğunu anlatacaksın ''

'' Biliyorum bu sıralar sana da Deniz'ede fazla ilgi gösteremedim, ama çok çalışmam gerek büyük bir ihalenin içindeyiz ve kaybedersek her şeyimizi kaybedebiliriz ''

'' Her şey senin ve kızımız için ''

'' Biliyorum '' Selin'in sesini duymamla kapattığım gözlerimi açtım.

'' İyisin değil mi ''

'' İyiyim sen iyi misin yorgun gözüküyorsun ''

'' Uyuyamıyorum ''

'' Fazla çalışıyorsun ''

'' Mecburum ama merak etme çok az kaldı tekrar eskisi gibi olacağız ''

Gülümsedi.

'' Deniz'i getirsene özledim ''

'' Tamam '' 

Dışarıya çıkıp çocuk bakım odasından Deniz'i aldım.

Nazlı yada Buse'nin hiç bir şeyden haberleri yoktu zaten olsa burada kıyamet kopuyor olurdu.

Deniz kafasını sağa sola sallayıp gülümsüyordu.

'' Annecim '' Selin Deniz'i görür görmez yerinde doğruldu.

Selin Deniz'i öpmeye çalışırken Deniz Selin'in saçlarıyla oynuyordu.

'' Hemen de özlemişim ''

Telefonumu çıkarıp onların bir kaç fotoğraflarını çektim.

Selin'le birlikte Deniz'in yaptığı çoğu şeyi çekip,albümlüyorduk.

'' Gelsene ''

Selin sağa doğru kayıp bana yer açtı.

'' Buse ve Nazlı'nın haberi yok değil mi ''

'' Olsa bu kadar rahat olabilir miydik ''

'' Sanırım hayır '' 

Göz kapaklarım yavaşça kapanırken açık tutmaya çalıştım.

'' Uyu sen ''

'' Gerek yok sen uyu ben Deniz'le ilgilenirim ''

'' Kaç saatir zaten uyuyorum kızımı özledim uyu sen ''

Kafamı sallayıp gözlerimi kapattım.

*

'' Ali uyan ''

'' Ne oldu ''

'' Yaklaşık 4 saattir uyuyorsun  canım sıkıldı ve doktor taburcu olabileceğimi söyledi ''

'' Oldu mu o kadar ya ''

'' Oldu hadi eve gidelim artık ''

Eve varır varmaz Deniz ağlamaya başladı.

Araba yolculuklarını çok seviyordu ve eve gelmeyi hiç mi hiç sevmiyordu.

'' Ağlama annecim ''

Deniz daha çok ağlamaya başladığında elimle yüzüme vurdum.

Kesinlikle Selin'e benziyordu bu kız...

*

Deniz'i zorla da olsa uyuttuktan sonra salona indim.

Ali dosyalarla uğraşıyordu.

'' Yardım etmemi ister misin ''

'' Aslında iyi olur ''

Koltuğa oturdum ve dosyaları incelemeye başladım.

'' Ne yapabilirim ''

'' Bilgisayarda yazanları bu kağıda geçirsen çok iyi olur ''

'' Tamam ''

Yaklaşık 30 sayfam yazı yazdıktan sonra bitik duruma gelmiştim.

Ali'nin neden bu kadar yorulduğunu daha iyi anlamıştım.

'' Bitti mi ''

Ali uyuduğu uykusundan uyandığında gözlerimi devirdim.

'' Bitti senin uykun bitti mi acaba ''

Güldü.

'' Bitti ''

'' İyi o zaman film falan mı izlesek ''

Filmlerin olduğu kutuya ilerleyip güldü.

'' Şansa sadece korku filmi varmış ''

'' Ben korkmam ki zaten ''

'' En son bunu dediğine korkudan uyuyamamıştın ''

( Hatırlamayanlar 12. bölüme baksınlar. )