Elimdeki sudan büyük bir yudum alarak cerene tekrar baktım içtiği içeceklerden dolayı yarın sabah bu yaptıklarının hiçbirini hatırlamayacak bu duruma el koymam gerek suan ceren diğer kafasi güzellerle birlikte dans ediyor çılgınlar gibi ve ben buna dur diyemiyorum.
Rüzgârın sert bakışlarından dolayı icemiyorum da elimdeki suyu icerek sadece etrafıma boş boş bakıyorum, ceren bana doğru yavaşça geldi ve elini masaya koyarak tutundu saçlarının arasından bana baktı ve saçma bir şekilde saçma bi kahkaha attı
- napiyosun orda gelsene
- ya ceren lütfen gidelim yarın bu yaptıklarından pişman olucaksin
- hayır ece hayır diyerek parmağını salladı ve dans etmek için az önceki gruba tekrar döndü önümdeki sudan bir yudum daha alarak ruzgara baktım hala bana bakıyordu ne ceren geliyordu ne rüzgâr önüne dönüyordu ve ben bu durumdan çok sıkılmistim.
Hedefimi belirledim hedefim suanlik otobüs duragiydi kesinlikle, fakat akbilim yoktu ama bi fikrim vardı onlar inerken bende orta kapıdan soföre çaktırmadan binicektim bulundugum iğrenç ortamdan kapıya doğru ilerledim arkamı dönüp rüzgara baktım hala bana bakıyordu kafami ondan çevirip cerene döndüğümde saçma sapan dans ederken havuza düştü ve ardından bi kaç kişi havuza atladı cereni bu şekilde burda birakamazdim havuz başına giderek cerene bagirdim,
- ceren çabuk havuzdan cik
- ya niye kızım egleniyoruz
- bu şekilde mi egleniyorsun cik hadi eve gidiyoruz dediğimde cerenin yanındaki çocuk konuştu
- kız kalmak istiyo memnun degilsen kendin gidebilirsin
- sana bişey diyen olmadı karışma bana dediğimde çocuk cevap vermedi
- cereeeeen diye bağırdım, ceren oflayarak havuzdan çıktı
- bize gidiyoruz tamam mi ben anneni aricam şu suratına bak bu halde eve gidersen annen fena yapar
- ne var suratımda
- ne yok ki dedim cevap vermedi otobüs durağını bulduğum da durdum ve cerene döndüm
- akbil ? dedim elini çantasına attı biraz karıştırdıktan sonra akbilini çıkarıp elime verdi önüme gelen saçımı kulağımın arkasına koyup banka oturdum ceren de yanıma oturdu, biraz bekledikten sonra ceren elini alnınına koyarak
- kanka saat kaç
- bilmem niye ki
- fark ettim de 2 saattir otobüs bekliyoruz bu saatte otobüs var mi dediğinde cantamdan telefonumu alıp baktım
- saat 1
- ya of kaldik burda dediğinde gülmeye başladım ve konuştum
- biz betonda yatmis insanlarız burası bize koymaz dedim ceren de kahkaha atmaya başlamıştı ki o sırada önümüzde araba durdu camları açtığında rüzgarı gördüm
- ne bekliyorsunuz
- hiiiç
- ne hiç otobüs yok dimi kaldınız burda dedi ve gülmeye başladı ardından devam etti
- hadi atlayin dedi cerenle beraber arkaya bindik sırtımı arabanın kapısına dayadım ve bi bacağımı katlayarak koltuğa koydum rüzgâr arkasını dönüp
- ayağının orda ne işi var koltukları kirletiyosun diyene kadar rahattım eve geldiğimizde cerenle odama çıktım havuza girdiğinde kendine gelmişti odama çıktığımızda küvetin suyunu açtım ve cerene döndüm
- gir bi duş al ben sana kıyafetlerimden getiririm dedim ceren içeri girdi bi kaç saniye sonra çığlık atınca korkarak içeri girdim ve girdiğim gibi buz gibi bi suyla ve cerenin kahkahalariyla karşılandım.
- suyu dolaptan bi çıkardın ceren dondum diyerek elime aldığım ilk suyu kafasına boşalttım- nasilmis bakalım diyip kocaman bi kahkaha patlattim beni itikleyerek küvete düşürdü suyu sıcak olarak actigimi hatirliyorum
- nolduuu diyip gülen cereni kolundan tutarak küvete çektim küvetim en az 3 kişilikti neden bu kadar büyüktü bilmiyorum ama hoşuma gidiyordu
- oha çok sogukmuş be dedi kahkaha atmaya başladık ve tam bu sırada odamın kapısı çaldı gidip kapıyı açtım ıpıslaktim kapıyı açtığımda rüzgârın sinirli bakışlarıyla karşılaştım.
- ne bu gürültü
- şey ımm biraz beklesene diyip gülümsedim rüzgâr hala sinirli bi şekilde bana bakıyordu cerenin yanına giderek küçük bi kovaya soğuk sudan doldurdum ve rüzgârın yanına gittim cerende arkamdan geldi kapıya gittiğim gibi suyu rüzgârın kafasına boşalttim sonra kocaman bi kahkaha patlattim rüzgâr elimdeki kovayi sinirle alıp banyoya gitti ve oda benim kafamdan aşağı suyu boşalttı ardından ceren de rüzgârın kafasına soğuk su boşaltarak
- benim kankama benden başkası soğuk su bosaltamaz dediğinde ben gülmeye başladım ardından ceren ve rüzgâr tam bu sırada kapı çaldı kapıyı açtığımda babamın sinirli bakışlarıyla karşılaştım.
- şeytan uzgenî gibi bu ne ya dedim
- bu ne ses ya gecenin bu saati
- şey ımm biraz beklesene baba diyerek içeri gittim
- babana da su dokmiceksin dimi ece
- saçmalama kanka yer mi dedim ve rüzgara dönerek gülümsedim rüzgâr
- ben mi dokucem diyerek gözlerini büyüttü ben gülmeye başladım ama bu sefer bi farklılık vardı kimse benimle birlikte gülmüyordu tam tersi bana ciddi bi şekilde bakıyorlardı
- ya tamam bakmayın öyle rüzgâr babama sen açıklama yap seni seviyor
- banane ya bunu siz baslattiniz dedi cerene dönüp gülümsedim- kanka sen başlattın dediğimde ceren
- olabilir ama baslatanin konuşması çok saçma dedi kendini kurtarmaya çalışarak- valla bizde ortam böyle dedim ruzgarla birlikte kocaman bi kahkaha patlattik gerçekten anlamsizca bi kahkahaydi ve anlamsızca bi cevapti
- hadi kanka ya lütfen dediğimde ceren kapıya doğru ilerledi
- şey biz guluyoduk
- onu biliyorum kızım neye bu kadar guluyosunuz
- film yani şeye filme gülüyoruz
- filmdeki adam mi islatti sizi böyle diyip gülmeye başladı babam, her ne kadar komik olmasa da üçümüz de zorla güldük
- ahahahahaha diye yapmacik bi şekilde gülerek babamın yüzüne kapattı ceren kapıyı ve ardından bize döndü zorla gülen suratımızın yerini şaşkınlık almıştı ve ceren boş boş suratimiza bakıyordu
- ceren napiyosun ya cik surdan diyip kapıyı açtım
- baba ceren gülerken yanlısıkla kapattı kapıyı diyip sevimli gulumsememi yapıp rüzgara döndüm kas göz işareti yaptım rüzgar "bi boku beceremiyorsunuz" bakışını yolladi ve ben cerenin bana devrettiği yeri rüzgara devrettim
- cerenle ece film izlerken çok guluyolardi bende su içmeye kalkmıştım bi yandan da bunlari uyarmak için geldim sonra elimdeki suyu üzerlerine döktüm yanlisiklâ kusura bakmayın uyandirdigimiz için diyip gülümsedi babam rüzgarı severdi
- tamam oğlum anladım diyerek gülümsedi ve gitti. Gerçekten vir bardak suyla bu kadar fazla ıslanmamıza inanmıştı. Rüzgarda babamın arkasından çıkarken
- ses duymicam dedi rüzgâr çıkınca cerenle kahkaha attık rüzgâr tekrar kapıyı açarak
- ses duymicam! dedi daha yüksek bi sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
Подростковая литература" Ecenin o sıradan hayatını babasının evli olmasına rağmen başka birine aşık olması değiştirdi. Peki Ece alışabilecek mi yeni hayatına ? Annesinden uzakta yaşamaya, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni evlerine, üvey annesine ve üvey abisi Rüzgâr'...