- kızım kalk artık diyen sesle sıradan kafamı kaldırdım Rüzgar diyerek saçlarımı arkaya attığımda rüya mıydı yani diye söylendim
- ne Rüzgarı kızım kalk şu soruyu çöz görelim endamını dediğinde gözlerimi büyüttüm
- hocam daha ilk günüm
- evet ilk günden derste uyuyorsun dediğinde oflayarak sıramdan kalktım tahtaya doğru ilerlediğimde hoca elindeki tahtaya kalemini elime verdi elimdeki kalemle tahtaya boş boş bakarken ani bi hareketle hocaya döndüm
- bilmiyorum sesimin hocanın duyacağı derecede çıktığını düşünürken sınıftan kıkırtılar çıkmaya başlamıştı kafamı hocadan kaldırarak sınıfa olabildiğince sert bi şekilde baktım neresi komikti kendileri yapabilecekler miydi sanki ? Öff rezil olmuştum hemde ilk günden hocaya döndüğümde sert bir surat ifadesi vardı
- otur ilk günden ilk eksini aldın bir daha derste uyuduğunu görürsem pek iyi olmaz demişti yerime yavaş yavaş giderken sınıfa bakmamıştım yeni insanlar tanımak güzel olurdu, yeni bi hayat, ama ben eski hayatımı özlüyordum hemde çok fazla.
Sırama geçtiğimde duvara kafamı yaslayarak hocaya baktım anlatıyordu bir şeyler ders notlarımı aklıma getirdim ceren sayesinde yeterince iyiydi gözümü tekrar sınıfta gezdirmeye başladım.
Ben cam tarafına oturuyordum ve duvar tarafının en arka ve ön sırasında sınıfın şebekleri ve ağaları vardı onların önünde çalışkan iki erkek öğrenci ve onların önünde 2 kız yan sırada full kız vardı son sırada kızın yanında bi erkek vardı ve gülüşüyorlardı sevgili olabileceklerini düşündüm diğer yandaki sırada en önde iki çalışkan kız, arkalarında arkaya doğru dönmüş arka sıralarındaki kızlarla sohbet eden iki erkek ve devamı boş benim oturduğum sıranın en önünde bir kız ve erkek önümde iki erkek ve ben arkamdaki sıranın devamı erkekti hiçbirini tanımak istemiyordum ben bunları düşünürken zil çalmıştı bile.
Sınıf koşarak dışarıya çıkarken uyuşuk uyuşuk yerimden kalktım ayağa tam kalktığım sırada omzuma vurularak oturtuldum kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda 2 erkek 3 kız vardı karşımda önlerinde ise koridorda çarptığım barbie çakması kız,
- sökül demişti neyi sökülmeliyim pardon ? anlamayan bakışlarla ona bakarken konuştu
- paralarını ver
- size paramı vermem için mantıklı bi sebep söyle
- eğer vermezsen ilk gününün çıkışında evine değil hastaneye gitmek zorunda kalırsın dediğinde tebessüm yaparak oturduğum yerden kalkarak ilerlemeye başladım.
Bunlardan korkacak değildim kantine gitmeyerek bahçeye indim ne aptal bir okuldu bütün banklar kapılmıştım bende Atatürk heykelinin önündeki duvara oturdum elime annemin telefonunu alarak kurcalamaya başladım rüzgarın numarasını ezberlememiş olmam kendimi aptal gibi hissetmeme sebep oluyordu,
- Ece diyen sesin sahibine bakmak için kafamı kaldırdım
- Baha derken gülümsemiştim samimi bir şekilde sarıldıktan sonra konuştum
- bu okulda olduğunu söylememiştin
- hangi okulda olduğumu sormamıştın derken gülümsemiştim
- sevdin mi bizim lanet olası okulumuzu
- yani aslında pek sayılmaz derken dudaklarımı büzerek devam ettim
- kimseyi de tanımıyorum zaten yalnız kaldım
- ben varım yalnız kalmazsın merak etme hangi sınıftasın
- 11/K
- ben 11/H'daydim ama artık 11/K'dayım
- saçmalama ya git sen kendi sınıfına dediğimde gülümsedi
- saçmalama sevmiyorum bende zaten bizim sınıfı takılırız beraber dediğinde gülümsedik bu sırada zil çalmıştı bile sınıfıma doğru ilerlerken Baha yanımdaydı ve gözler bana dönmeye başlamıştı hayır yani okula ilk girdiğimde bakılması gerek miyor muydu ?
- ayyhhh çok tatlı, bu yelloz niye yanında sesini duyar duymaz o tarafa baktım kahverengi saçları omuzlarında bi kız vardı kafamı bahaya çevirdiğimde tepkisiz bir şekilde yürüyordu karşıya tekrar baktığımda sahilde gösterdiği çocuğu gördüm bize doğru geliyordu of Allahım her yerde ekşın yaşıyorum diye düşünürken çocuk yanımıza gelmişti bile,
- ooo baha ne çabuk unuttun Nehir'i derken beni süzdükten sonra tekrar bahaya baktı,
- yoksa sarışınlardan mı hoşlanıyorsun dediğinde baha yüzüne sert bir şekilde bakıyordu
- şansını zorlama Anıl defol git- baha ben senin kardeşinim anlat bana dediği gibi yumruğu yedi az önce adının Anıl olduğunu öğrendiğim çocuk yere yığılmıştı etraftan birileri yanına koşarken baha yürümeye başlamıştı bile bense iki elim ağzımda yere bakıyordum
- ece yürü hadi sesini duyunca bahaya baktım o tarafa doğru yürürken arkama bakmıştım sınıfıma girdiğimde sırama oturmamla yanıma birinin oturması bir oldu
- daha ilk günün ama bahaya sokulmaya başlamışsın bile ama baştan söyleyeyim o Nehir'e deli gibi aşık yani diyorum ki şansını başka yakışıklılarda dene
- bahayla sadece arkadaşız ve ben kimseye sokulmaya çalışmam beni kendinize benzetmeyin ayrıca benimde aşık olduğum biri var kendi oranızdan buranızdan bişeyler uydurmayın
- sadece uyarmak istedim diyerek sıramdan kalkarak kendi sırasına ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
Novela Juvenil" Ecenin o sıradan hayatını babasının evli olmasına rağmen başka birine aşık olması değiştirdi. Peki Ece alışabilecek mi yeni hayatına ? Annesinden uzakta yaşamaya, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni evlerine, üvey annesine ve üvey abisi Rüzgâr'...