Okulun arkasındaki duvarının oraya gelince çantamı fırlattım duvarın üstünden geçerek duvarın arkasına düştü ardımdan Ceren ve Furkan çantasını attı Furkanı tanımıyordum ama sevmeye başlamıştım kanım ısınmıştı Ezgiye döndüğümde korkudan eli ayağı titriyordu Cerenle daha önce kaçmıştık ve ilk kaçdığımızda bende aynı haldeydim Ceren Ezginin elinden çantasını alarak dışarıya fırlattı
- stres yapma kızım daha önce kaçtık böyle beklersen zaman kaybederiz sonra hocalar görür dedi Ceren bunları söylerken Furkan tırmanmıştı bile ardından Ceren tırmanmaya başlamıştı Ezgi
- ben tırmanamam ki dediğinde ellerimi birleştirerek
- bu konuda elimden daha iyisi gelmez diyerek gülümsedim Ezgi yanıma biraz daha yaklaşarak konuştu
- ne yapmalıyım dedi ellerimi biraz aşağıya indirdim ve
- ayakabınla elime bas ben seni yukarıya ittiricem sonra Cerenin yaptığı gibi tırman ve öbür tarafa atla dedim
- burası çok yüksek atlayamam ki dediğinde derin bir of çektim ve konuştum
- Ezgi bu kadar korkma sen yukarı çıkınca Furkan seni tutar dedim sesimin Furkana gitmesini umarak yüksek sesle söylemiştim
- tamam dediğini duyduğumda gülümsedim Ezgi elime ayağıyla bastığında onu yukarıya ittim Ezgi duvarın üstüne çıktığından aşağıya doğru atladığını görmüştüm yukarı tırmanıp en yukarıda atlmak için oturma pozisyonu alıp tam atlayacakken arkamdan birisi
- hey sen diye bağırdı arkama döndüğümde Fatma hocayı görmüştüm siyah kalem etek giymişti ve üzerinde beyaz bir gömlek vardı saçlarını sımsıkı bir şekilde enseden topuz yapmıştı ayakkabıları siyah sivri uçtu ve yeterince kadınsı duran kıyafetini güneşin çarpmasıyla parlayan cetvel tamamlıyordu gözlüklerinin altından sinirle bana bakıyordu.
Fatma hoca matematik öğretmeniydi hiçbir öğrenci tarafından sevilmezdi diğer öğretmenlerin yanında her teneffüs soru sormak için öğrenci bulunurken o kantinde bir masaya oturur tostunu yerdi öğrenciler ondan korktukları için soru sormak için yanına gitmezlerdi derslerine girdiği sınıflar bile soru sorarken Mehmet hocaya giderlerdi neyse ki bizim dersimize Mehmet hoca giriyordu ve sorun yaşamıyorduk.
O bana sinirli bakışlarını yollarken gözlerini kaçıran ilk kişi ben olmuştum cerenler hocanın sesini duymamıştı ve aşağıda benim atlamamı bekliyorlardı,
- çabuk aşağıya in dediğinde aşağıya atladım ama onun tarafına değil aşağıya atladığım gibi
- Fatma hoca dedikten sonra çantamı alarak koşmaya başladım mesajı almışlardı ve arkamdan koşmaya başladılar Furkan fazla hızdan önüme geçmişti bile Furkanın arkasından koşarken arkama dönüp bakmıştım Ezgi yere düşmüş vaziyetteyken Ceren yavaşlamıştı ve bende, Ezginin yanına gittiğimde ayağa kalkmaya çalışmıştı ama başaramamıştı arkaya baktığımda Fatma hocayı görememiştim yanımıza gelmesi için okul kapısından çıkması gerekiyordu.
O saygın bir öğretmendi duvardan atlayamazdı hiçbir öğretmen atlamazdı ki zaten Ceren Ezginin bi koluna girerken bende diğer koluna girdim bulduğum ilk daire kapısına girdim tam kapıyı kapatmak üzereyken biri kapatmamı engellenmişti korkuyla bakarken Furkanı görmek içimi rahatlattı kapıyı kapattıktan sonra Ezgiyi merdivenlere oturttuk ardından dizine baktım kanıyordu çantasından peçete çıkartan furkan dizindeki kanı hafifçe sildi ve ardından ezgiye baktı canı yanmamıştı
- iyi misin diye sordu Furkan Ezgiye Ezgi iyiyim anlamında kafasını salladığında gülümsedim ve konuştum
- yürüyebilir misin ?
- evet dediğinde kapıya doğru ilerledim tam açacakken duyduğum sesler bunu engelledi
- az önce şurdan atladı en fazla nereye gitmiş olabilir iyice bakın dediğinde arkamı döndüm ve gözlerimi kocaman büyüterek konuştum
- beni arıyorlar dedim eğer Ezgi düşmeseydi ve biz koşmaya devam etseydik bizi çoktan bulmuş olacaklardı şanslıydık peki şimdi ben napıcaktım başım belaya girmişti ve Fatma hoca bu işin peşini bırakmazdı.
Fatma hocaların gittiğine emin olduğumuzda daireden çıktık ve bir parka gittik masalarla birleşmiş olan banklar vardı Furkan masaya oturarak ayaklarını banka koydu ayağını banka koyduğu yerin biraz kenarına Ezgi ve diğer banka Ceren bende Furkan gibi masaya oturarak ayağımı aşağıya doğru uzattım
- napıcam şimdi ben dediğimde kimseden ses çıkmamıştı
- atılır mıyım dediğimde Ceren
- saçmalama dedi ardından Furkan konuştu
- atılıcaksak hep beraber atılıcaz bizde senleydik dediğinde ezgiye baktım yüzü bembeyazdı ve korkuyordu
- hoca beni gördü kendinizi tehlikeye atmayın dediğimde Ceren konuştu
- yok öyle bir dünya anca beraber kanca beraber dediğinde gülümsedik ne yapacaktık bilmiyordum ama eninde sonunda bizi disipline götürecekti.
***
Müdür tehtidlerine devam ederken Fatma hoca kaşlarını çatmış bize bakıyordu gözlerimi pencereden dışarıya çıkardığımda bankta tayfasıyla oturan rüzgara kaydı gözüm arkadaşları konuşurken ortalarında öylece oturuyor etrafı süzüyordu her zaman olduğu gibi cool duruyordu gözleri olduğum odanın penceresine kaydığında beni görmüştü,
- Ece diye bağıran sesi duyunca korkmuştum
- sen beni dinlemiyor musun bakalım baban olanları duyunca ne yapacak dediğinde cevap vermeyerek ellerime baktım babam çok kızıcaktı odama kapanmak zorunda kalacaktım ve.. Ve belki.. Ceren,ezgi ve furkanla asla görüşemicektim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
Novela Juvenil" Ecenin o sıradan hayatını babasının evli olmasına rağmen başka birine aşık olması değiştirdi. Peki Ece alışabilecek mi yeni hayatına ? Annesinden uzakta yaşamaya, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni evlerine, üvey annesine ve üvey abisi Rüzgâr'...