Okula gitmek için hazırlanmıştım ceren de daha yeni hazırlanıyordu kahvaltıyı hazırlamak için aşağı indiğimde aklıma rüzgâr geldi odasına çıktığımda mışıl mışıl uyuyordu öperek (yanağından) uyandırdım gözlerini açtığında gülümsedi.
- hadi kalk saat kaç oldu okula geç kalıcaz ben kahvaltıyı hazırlıyorum deyip odadan çıktım mutfağa indim ve yumurta kırdım patates kızartması yaptım ve ekmek kizarttim bunları yaparken ceren de bana yardım etmişti okula geldigimizde arabadan indik ceren berki görünce gülümseyip el salladı ve yanına gitti rüzgâr yanıma gelip dün olduğu gibi bugün de elimi tuttu
- teneffuslerde boş olursan yanıma gel dedi bende başımı salladım ilk derste zilinin çalması ve rüzgârın yanına gitmek için dua ediyordum zil çaldığında 2.dersin ödevlerini yapmamıştım onları yapmam gerekirken rüzgârın yanına gittim.
Gerçi gidemedim hiçbir yerde yoktu okulun arka tarafı aklıma geldiğinde o tarafa doğru yürüdüm fakat gittiğimde gördüğüm manzarayı hiç beklemiyordum ezgi oradaki banka oturmuş ağlıyordu yanına gittim ve sordum
- iyi misin dedim suan yanında olmam ve iyi misin diye sormam hataydı salaktim ben kızın değer verdiği adamı elinden aldım bide iyi misin diye soruyordum kafasını kaldırıp bana baktı göz yaşlarını dindirmeye çalışarak burnunu çekti.
- ben rüzgarı çok seviyorum tamam mi kimse onu benim kadar sevemez onun için canımı bile veririm dediğinde kendimi daha kötü hissetmiştim rüzgarı bende çok seviyordum belki ondan daha fazla ama birinin benim yüzümden aglamasi canımı yakıyordu ben ne zaman bu kadar kötü biri olmuştum hiç cevap vermemiştim ne diyebilirdim ki ağlayarak yanımdan kalkıp gitmişti gözlerim dolmuştu.
Eve giderken arabada hiç konuşmadık gün boyunca dalgın ve sessizdim odamdan aşağı indiğimde rüzgâr koltukta oturuyordu yanına gidip oturdum bana baktı düşünceli olduğumu anlamıştı
- bişey mi oldu dedi ona bakınca canım daha çok yanmisti
- rüzgâr bak biz olamayız olmamalıyız
- ne demek şimdi bu- sen ezgiye aitsin tamam mi ben bile bile kimsenin canını yakamam seni seviyorum ama bunu yapamam ömrüm boyunca vicdan azabı çekmek istemiyorum özür dilerim deyip yanından kalktım odama çıkarken son bi kez bakmıştım yüzüne onu bu kadar üzmeyi istemiyordum arada kalmıştım ya ezgi ya rüzgârdı ve ben rüzgarı üzmüştüm canım olan adamı üzmüştüm.
Odama çıktığımda kapıyı kilitleyip yatağima yatarak battaniyenin içinde ağladım sesimi cikarmamaya çalışıyordum rüzgârdan vazgeçmek istemiyordum kendimi ezginin yerine koydukca daha çok geliyordu göz yaşlarım böyle olmasını istemiyordum
***
Gözlerimi araladığımda güneş odami doldurmuştu hava çok sıcaktı ve sıcaktan uyanmistim ayağa kalktım ve lavobaya gittim yüzümü yıkayıp kuvetin suyunu açtım aynaya baktığımda ağlamaktan kızarmış olan gözlerimi gördüm bi erkek için ağlamak acizlik olduğunu düşünürdüm rüzgarı tanımadan önce acaba oda benim kadar çok ağlamış mıydı ?
Benim onu sevdiğim kadar seviyor muydu beni ? düşünmek istemiyordum hiçbirseyi bir dus aldıktan sonra fondötenle göz altlarimdaki kırmıziklari katmaya çalıştım mini etek tişört giyip evden çıktım rüzgârı görmemek için harcadığım çaba gayet başarılıydı evden çıktığımda taksi durdurdum ve cerenlerin evini tarif ettim.
Bugün cumartesiydi evde olabileceğini düşünmustum zillerine bastım ama kimse kapıyı acmadi kapılarının önünde öylece oturup gözyaşlarimi saldim güçlü olmaya çalışarak ayağa kalktım ve biraz yürüdüm gördüğüm bi parkta salıncaga oturdum hava çok sıcaktı ve parkta çocuk yoktu hafif hafif sallanarak belki yarım saatten uzun süre durdum.
Düşünüyordum ne yapacagimi nereye gideceğimi eve gitmek istemiyordum parkın önünden otobüsle eve giderken ceren beni fark etmişti, otobüsten bi kaç durak önce inip yanıma gelmişti moralsiz olduğumu anlamisti onun da morali bozuktu yanimdaki boş salncaga oturdu
- iyi misin ? diye sordu sesi buruk çıkmıştı dönüp yüzüne baktığımda göz altlari kırmızıydı onun da benim gibi
- değilim sen dediğimde gözlerini bana çevirerek güldü
- kötü dedi o buruk sesi hala aynıydı birden gülmeye başlayınca onunla beraber bende gülmüştüm sonra birden sesli bi şekilde ağlayan cerene eşlik ettim daha önce de aynısı olmuştu bizim psikolojimiz kesinlikle bozuktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
Novela Juvenil" Ecenin o sıradan hayatını babasının evli olmasına rağmen başka birine aşık olması değiştirdi. Peki Ece alışabilecek mi yeni hayatına ? Annesinden uzakta yaşamaya, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni evlerine, üvey annesine ve üvey abisi Rüzgâr'...