Balo günü için rüzgârla anlaştık beni evden o alacak ama oraya gidince ayrılıcaz.
Elbise multimedia'da
Zil çalınca rüzgârin geldiğini anladım parfümümü sıkıp aşağıya inmeye başladım rüzgârın vereceği tepkiyi merak ediyodum daha önce baloya pek gitmedigim için kiyafetimin umarım doğru seçim olması için de dua okumayı unutmadım odamın kapısıni açtım ve aşağıya indim merdivenden inerken yere takilmazsam iyidir.
Aşağı inerken Babam ve Rüzgâr bana bakiyordu ne kadar hayran kaldıklarını anlayabiliyordum istemsizce 32 diş güldüm aşağı indiğimde babam alnimdan öpüp prensesler gibi olmuşsun dedi rüzgâr hala bize bakiyordu sonra babam rüzgâra dönüp
- kızım sana emanet dedi rüzgâr başını sallayıp gülümsedi sonra önden ilerlememi işaret etti.
Baloya gittiğimizde can kapıdaydı agzi açık bana bakiyordu rüzgâr da kulağıma eğilip
- çok muhattap olma şunla dedi yüzümü buruşturup cana doğru gittim can çok güzel olmuşsun falan dedi sonra iceriye ilerledik uzun bi merdiven vardı solonun ortasında inerken herkesin bize baktığını fark etmiştim aşağı indik ve bi masada cereni beklemeye başladık sonunda ceren gelmişti berkle berkti dimi onun adı yanımıza geldiler berk çok güzel olmuşsun ece dedi sonra cana abi çok iyi olmuşsun dedi.Suan ne mi oluyo herkes dans ediyo ve Rüzgârla ezgi ortalarinda dans ediyor can
- ece dans edelim mi bizde dedi bende kabul ettim dans ediyoduk o bana bakiyordu bense etrafa onunla göz göze gelmek istemiyordum hatta bi an önce dans bitsin istiyordum sonra rüzgâr bize doğru yaklaştı ve sikici bakışlarını gönderdi ve ardından gittiler bi süre sonra yine gelip yanlışlıkla çarpmış gibi yaptı en sonunda kulağıma eğilip hadi yerine geri dön dedi sonra yine takmayince ezgiyi bırakıp kolumdan tutarak bahçeye götürdü salak bu çocuk.- Ya ben sana ne diyorum 2 saattir dans ediyosun çocukla
- ya sanane biz senle anlasmadık mi hani buraya gelince kimse kimseye karismicakti
- bak o çocuğun yanında gormicem seni
- göreceksin buna alişsan iyi olur
- madem öyle yürü gidiyoruz
- nereye
- seni evine birakicam uğraşamam ben senle
- ya tamam
- anlamadim ? dedi ego kasiyo suan piç
- tamam bugünlük canın yanına gitmicem ama o gelirse kovmam
- ben kovarim merak etme
- ya ayıp diye bişey var şimdi ben gitsem ezgiyi senin yanından kovsam hoşuna gider mi ?
- gider valla kurtulmuş olurum
- nasıl ?
- ayrilicam zaten bahane olur dedi bişey demeden gittim bende, mal bu çocuk içeri girince rüzgâr arkamdan girdi ezgiyle dans falan etti bu ikiyüzlülük değil mi ayrıca niye benim hayatima karışıp duruyo kendi hayatıyla ilgilensin artık bıktım ya bi süre sonra eve gitme zamanı geldiğini düşünüp kalktım cerende benimle kalktı- ceren bu akşam bizde kalsana
Evde babam yoktu ve ben korkardım dedenlere git dedi ama gitmek gelmiyodu içimden eğer ceren bize gelirse dedemlere gitmezdim.
- annemi arayıp bi soriyim dedi.
Bi süre konuştuktan sonra geliyorum dedi ve çığlık attı sonra rüzgârın arabasına beraber gittik rüzgâr anormal anormal baksada aldırış etmedim cerenle birlikte arkaya oturdum eve gelince teşekkür ettim ceren inerken kolumdan tuttu bişey diyeceğini anlamıştim.
- noldu
- ben senin şoförün değilim tamam mı ona göre davran.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Papatya
Teen Fiction" Ecenin o sıradan hayatını babasının evli olmasına rağmen başka birine aşık olması değiştirdi. Peki Ece alışabilecek mi yeni hayatına ? Annesinden uzakta yaşamaya, yeni okuluna, yeni arkadaşlarına, yeni evlerine, üvey annesine ve üvey abisi Rüzgâr'...