▶Final◀

364 15 5
                                    

Şuan muhtemelen nerde ve ne halde olduğum hakkında kimsenin hiçbir fikri yoktur.

Öncelikle lise ve üniversiteyi bitirdim. Sonra bir iş sahibi oldum. Sekreter olarak işe girdim ve iş hayatım boyunca hiçbir problem yaşamadım. Ardından emekli oldum.

Rüzgarla birlikte herşeyimi tek tek kaybettim. Önce Ceren, Ezgi, Furkan ve okuldaki herkesi. Üniversitenin ilk senelerinde de Neriman ablanın ölüm haberini aldım. Babam yıkılmıştı, onsuz ne yapacağını sürekli sayıklayıp duruyordu. Bi süre onunla kaldım fakat sonra yalnız kalabileceğini söyleyerek beni gönderdi. Birkaç gün sonra da evde ölü bulundu. İntihar etmişti. Üst üste gelen olayların ardından toparlanmayı başarabildim.

30 yaşlarındayken. Ceren ve Ezginin evlenmiş olduğunu öğrendim. Sosyal medya hesaplarını karıştırarak tabi.

Ezgi üniversite okumamış, zaten lisedeyken hep kopyayla geçerdi. 23 yaşına gelince de Furkanla evlenmişler. O zamanlar 3 yaşında oğulları vardı. Furkan ise üniversitede bölümünü değişerek muhasebe okumuş.

Cerene gelirsek. Oda üniversite okumuş. Benim gibi sekreter olmuş. 24 yaşında Berk'le evlenmiş. Onların da 2 yaşında kızları vardı. Berk Bilgisayar mühendisi olmuş.

Fotoğrafta çocukları kucaklarında kahkaha atıyorlardı. Berkle Furkanda arkada sohpet ediyorlardı. Şuan nerdeler bilmiyorum. Doğrusu sosyal medya hesaplarına bakmaya da cesaretim yok. Kim bilir çocukları kaç yaşındadır. Şuan onların yanında Rüzgar ve çocuklarımla birlikte olmayı çok isterdim. Acaba çocuklarına benden bahsetmişler midir ? Bahsetmemişlerdir. Belli ki bensiz mutlular. Ama onlara asla kin beslemiyorum. Umarım mutlulardır ve hep birlikte olurlar.

32 yaşında annemi kaybettim. Kalp krizi geçirdi. Bi süre topanlanamadım. Ama sonra yine düzeldim. Ardından herşeyi geride bırakarak Ankara'ya yerleştim.

Hiçbir zaman evlenmeyi düşünmedim. Aklımdan bir kere olsun çıkmadı Rüzgar. Biliyor musunuz ? Bazenleri gece rüyamda görüyorum. Bana gülümsüyor. Hala Rüzgarı seviyorum. Bir kalbe iki kişi sığamaz öyle değil mi ? Sığmadı da zaten. Rüzgardan sonra kimseyi sevemedim.

Tuhaf gelicek belki ama saçlarım hala mavi. Bazen yolda gören gençler dalga geçiyor. Ama umursamıyorum. Sanki saçlarım sarı renge geri dönünce içim acıyla dolucakmış gibi hissediyorum, gerçi saçlarım sarıya dönemez, beyaza dönebilir ancak ama yine de istemiyorum. Bazen de kızıyorum kendime. O gün neden kestirdin saçlarını diye. O saçlara Rüzgarın parmakları değmişti.

Emekli olmamın ardından tahmin edeceğiniz üzere mahalledeki kedilerin sahibi ben oldum. Emekli maaşımla hem kendim yiyorum hem onlara yediriyorum. İnsanlar bazen uzaylıymışım gibi davransa da sanırım böyle mutluyum.

Yalnız ve huysuz. Kendime bu adı taktım. Çok yakışıyor bana. Şuan tam tamına 65 yaşındayım. Bembeyaz saçlarım yok, çünkü boyuyorum. Ama yüzüm buruş buruş. Yaşlandım. Dizlerim ve belimde ağrıyor. Bunak oldum. Bu hallere geleceğimi hiç tahmin edemezdim. Sanki ömür boyu genç kalıcakmışım gibi hissediyordum o zamanlar.

Hayatım TEPETAKLAK oldu.

Benim hikayem mutlu başladı. Ama mutsuz bitti. Ben mutlu sonlara her ne kadar inansam da hayatımın mutlu sonla biteceğine Rüzgardan sonra hiç inanmadım. Hayatımın içindeki küçük hayatların hepsi mutlu sonla bitmiş. Onların adına seviniyorum.

İstanbuldayken eski okuluma gitmeyi de ihmal etmedim tabi. Hikayemin en başındaki ilk lisem. Deniz ve Ahmet bana sıkıca sarıldılar. O an öylesine ağlayasım vardı ki. Ama alıştım yalnızlığa. Beni çok özlediklerini söylediler. Bende onlardan özür diledim. Onları arayıp sormadığım için. Cenki de gördüm. Onu neden arkadaşlıktan çıkardığımı ve aramadığımı sordu. Anlatamadım. Anlatırsam ağlardım.

Bir gün herkesin öleceğini unutmuştum. Ve bunun bedelini ağır ödedim.

Şimdiyse kendi ölümümü bekliyorum. Ama ölmek istemiyorum. Çünkü biliyorum ki kedilerime kimse bakmayacak, onlar dışarıda aç ve yalnız kalacaklar. Tabi bi yandan da ölmek istiyorum. Rüzgara kavuşmak için.

Şuan ameliyata girmek üzereyim. Doktorlar ameliyattan sağ çıkmamın zor olduğunu söylediler. Umursamadım. Ne olursa olsun bu ameliyatı olacağımı söyledim. Tabi ki vasiyet yazmayıda unutmadım. Olmayan kocama, dostlarıma ve aileme.

"KEDİLERİME İYİ BAKIN. SİZİ SEVİYORUM"

Siyah PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin