Multimedyada EmirSelena Gomez: Same old love
=Miray'ın Ağzından=
Kalemi eline alıp yazmaya başladı."Üzüldüm senin adına"
Yazıp bana uzattı. Cevap vermek yerine gözlerinin içine bakıp içten bir gülümseme yolladım. O da gülümseyerek karşılık verdi.Gün boyunca başka bir konuşmada geçmemişti aramızda. Okuldan çıkıp evimin yakınlarında ki bir markete girdim. Çok yemek yiyen biri değildim ama sanırım sıfır bedene düşecektim bu gidişle. O yüzden yemek yemem lazımdı. Alışveriş yaptıktan sonra eve geldim. Aldıklarımı buzdolabına yerleştirip televizyon karşısına geçtim. İzleyecek bi şeyde yoktu. Kalkıp bir korku filmi seçip DVD'ye taktım.
Film insana korkunun doruklarını yaşatıyordu. Tam balta inecekken kapının çalmasıyla yerimde sıçradım. Filmi durdurup keyfimin içine edenin kim olduğuna bakmak için kapıya yöneldim. Önce kapının deliğinden kim olduğuna baktım. Hmm Emir'di. Hızla kapıyı açıp "Ne var" dedim.
Demez olaydım o ne tatlılık... Elinde küçücük bir köpekle beraber karşımda Emir duruyordu.
"Sana da Merhaba Miray" diyerek beni itip köpekle beraber içeri girdi
"Merak etme. Tüm aşıları tam, ayrıca temiz bir köpek, tüyleri dökülmüyor" dedi.
Kafamı tamam anlamında salladım. Köpeğin yanına yaklaşıp beyaz tüylerini okşamaya başladım. Gerçekten zararsız bir şeye benziyordu.
"Senin köpeğin mi?" Dedim Emir'e. Önce bir kahkaha attı sonra gözlerini kısarak cevap verdi
"Artık senin" dedi eliyle burnumu sıkarak.
Şaşkınlıkla "Anlamadım" dedim. O da derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Bugün anllatığın o şeyden sonra ne kadar üzüldüğünü gözlerinde gördüm. Bende sana bu köpeği aldım" dedi.
"Bu senden beklenilmeyecek bir hareket doğrusu. Gözlerimi yaşarttın" dedim köpeğin tüylerini okşarken.
"Çok mu vicdansız görünüyorum Bayan Çok Bilmiş." Dedi sırıtarak. Bende hemen cevapladım.
"Sen vicdansız kelimesinin beden bulmuş halisin" dedim. Bu yanıtımı beklemiyormuş gibiydi.
"Vicdansız olduğumu kabul edebilirim ama kesinlikle düşüncesiz biri değilim" dedi kendinden emin bir edayla.
"Onu bilemem Emircim" dedim iğleneyeci bir tonda. Bir şey söylemek yerine sırıtmayı tercih etti.
"Adı ne olsun? " dedim
Omuz silkerek "Senin köpeğin sen koy" dedi.
"Ama bu köpeği bana sen aldın. Bu yüzden ikimizin köpeği" dedim onu isim bulma konusunda ikna edebilmek adına. Dudaklarında bir tebessüm belirdi ve
'Tamam o zaman düşeneyim" deyip kafasını koltukta geri yasladı. Kazanmış olduğum zaferin mutluluğuyla onunla beraber bende düşünmeye başladım.
Kısa bir an sonra Emir bana doğru dönüp
"Chuck" dedi.
Aslında güzel bir isim gibi duruyordu. Fazla kafa yormanın alemi yoktu.
"Olur" dedim.
Böylece köpeğimin yani köpeğimizin adı Chuck olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATMİNATÖR
ChickLitAğlamaya başladı. "Ne sandın lan sen beni? Git ilk önce vurduğun çocuğun kim olduğunu öğren, sonra gelip bana hesap sorarsın. Yeter be yeter... Sen hayatıma girdiğinden beri hiç ağlamadığım kadar ağladım. Kendime bir söz vermiştim, senin yüzünden b...