Multimedya'da MirayAhh pis alarm... Yine mi pazartesi, yeni bir okul günü daha. Pazartesilerden nefret ettiğimi söylemiş miydim? O zaman söyleyeyim. Sayın Miray Kaya, yani ben pazartesilerden neeffrreett ediyorum.
Yataktan zorda olsa kalktım ve elimi, yüzümü yıkadım. Duşumu alıp, yeni okul formalarımı giydim. Saçlarımı tarayıp, motorun anahtarını alarak evden çıktım.
Adım Miray. 18 yaşındayım. Sevgili babam beni kolejden alıp normal bir devlet okuluna yazdırmıştı. Sebebi de yaz tatilinde ortalığı biraz karıştırınca (oturduğumuz evi yakınca) babam iyi bi dersi hakettiğimi düşünerek bunu yapmıştı.
Ve bu süreç içinde onlarla birlikte yaşayamayacağımı söyleyip bana küçük, şirin bir ev tuttu. Artık 18 yaşına girdiğim için kendi ayaklarımın üzerinde durmam gerekliymiş.Hmm neyse ki motorumu almama izin vermişti. Şimdiden Ceren'i özlemeye başlamıştım. Ceren kim mi? Ceren benim can dostum. Onunla 5 yaşından beri beraberiz. Kısacası her şeyimi bilen tek insandır kendileri.
Haa bi de Tunç var. Aynı erkek kardeşim gibidir. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Haluk amcamın oğludur kendisi. Zaten bitanecik amcam var.
Babama gelince zengin iş adamı Önder Kaya. Bizim rahat bi yaşam sürmemiz için didinip durdu babam. Bazı günler çalışmaktan eve bile gelmediği olurdu. Ama öyle serbest bi yaşam sürmemi de engelledi. Yani o zengin şımarık, kendini beğenmiş kızlardan değilim, olmam da zaten.
Annem Meral Kaya. Birtanem benim ya, hep yanımda oldu. Yardımıma hep koştu. Sevgisini, şefkatini benden hiç esirgemedi.
Bir de tatlı, şirin kardeşim Tuana var. 10 yaşında benim güzelim ya daha küçücük.
Dört dörtlük olmasa da benim yanımda olan, beni seven bir ailem vardı.
Ahh bacağım... Ahh. Öküzün biri gelip bana çarpmıştı ve motordan yere düşmüştüm. Bacağıma baktığımda ufak bir kesik oluşmuştu. Başımı kaldırıp bana çarpan öküze baktığımda, sadece uzun boylu ve kasklı birini gördüm. Öylece dikiliyordu önümde yardım etmek yerine.
Sinirle hemen bağırmaya başladım.
"Önüne baksana kardeşim, onca insan varken niye kocaman yolda gelip bana çarpıyorsun "
Yavaşça kaskını çıkarttı ve ben gördüğüm şeyle adeta yere çivilendim. O kaskın içinden biscolota reklamlarında ki gibi bi çocuk çıkmıştı. Önümde resmen bi veli-nimet duruyordu.
Allah'ım çarpacaksa böylesi çarpsın Yarabbim dedim kendi kendime.
Ama bana aldırış etmeden
"Önüne bakması gereken sendin küçük." Dedi ve motoruna atlayıp hızla gözden kayboldu.Miray?? Mirayy ağzını kapat. Çocuk
sana postayı koydu gitti. Sen ağzı açık gidişini izliyorsun bide.Sağol iç sesim. Kendini beğenmiş aptal şey. Hıhh hata bendeymiş. Özgüvene bak sen Ağrı Dağından yüksek maşallah.
Ya öküz bari insan bi yardım eder yerden kalkmama. Hiç mi aile terbiyesi almamış, özür falan dileseydi.
Ama çok yakışıklıydı ya. Koyu kahve gözleriyle eminim tüm kızları benim gibi etkileyip böyle ortada saf gibi bırakıp gidiyordur.
Ama o dudakları... Allah'ım bu çocuk benim olsun bilmem ne kadar borcum olsun.
Ne diyorum ben ya resmen bi öküze iltifat ediyorum. Başımın üstüne tac etmediğim kaldı. Aman boşver Miray. Bunun gibi öküzlerden binlercesi var bu dünyada.
Doğrulup yerden kalktım. Bacağımın acısına aldırış etmeden motoruma atlayıp, yeni okulumun yolunu tuttum.
______________________________
İşte yeni okulum. Önceki kadar büyük olmasa da yine de büyüktü. Artık yeni hayatımın başlangıcı bugün. Belki yeni arkadaşlar edinirdim. Belki de yeni hayatım beni mutlu ederdi. Ve bende babama kendimi ispatlayabilirdim.
Motoru hızla okulun kayıtta öğrendiğim park yerine sürdüm. Uygun bir yere park edip kaskımı çıkarttım.
Hahh bi de rüzgar eksikti. İlk günden okula havalı bir giriş yapmayı düşünmüyordum. Rüzgar saçlarımın uçuşmasına neden oluyordu. Ama ben etek giyiyordum ya. Olumsuz hava şartları hep beni bulsun zaten.
Uçuşan saçlarımı durdurmaya çalıştım ama beceremeyince vazgeçtim. Kaskımı motorun üzerine bıraktım. Arkama döndüm ve etrafa göz gezdirmeye başladım. Ama gördüğüm ilk şeyle afallamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATMİNATÖR
ChickLitAğlamaya başladı. "Ne sandın lan sen beni? Git ilk önce vurduğun çocuğun kim olduğunu öğren, sonra gelip bana hesap sorarsın. Yeter be yeter... Sen hayatıma girdiğinden beri hiç ağlamadığım kadar ağladım. Kendime bir söz vermiştim, senin yüzünden b...