"Tipinde en az egon kadar zavallı!"

476 15 0
                                    

Multyimedya'da Gözde

Oha abi oha... Bu bir şaka olmalı. Kameralar nerede, el sallamak istiyorum. Resmen bana hem çarpıp hem laf sokan çocuk karşımda duruyordu.

Bir grup erkekle beraber gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Tabi benim saçların uçuştuğunu görüp motorlu olmamı da biraz garipsemiş olacaklar ki gruptan bir "ooo" ve ıslık sesleri çıktı. Sadece o tepkisizce bana boş gözlerle bakıyordu.

Daha fazla zaman kaybetmemem gerektiğini anlayıp, müdür odasına hızla attım kendimi. Sınıfımı öğrenip 12-E' ye doğru ilerlemeye başladım.

Artık koca okulda şu sınıfı nasıl bulacağım derken tatlı sarışın bir kız gördüm ve ona sormaya karar verdim.

"Şey pardon bakar mısın?"

Kız arkasına dönüp gülümsedi.

"Ben yeni öğrenciyim. 12-E sınıfındayım da tam olarak nerde bilmiyorum. Bana gösterir misin?"

Kız da "Bende 12-E sınıfındayım. Gel beraber gidelim" dedi ve ilerlemeye başladık.

"Ben Gözde"

"Ha şey bende Miray"

"Tanıştığıma memnun oldum Miray. İyi anlaşacağıza benziyor"

"Umarım öyle olur"

Sonunda sınıfın kapısının önüne gelmiştik. Kapıyı çalıp, içeri girdik. Ama hoca çoktan sınıfa girmişti. Gözde özür dileyip yerine oturdu.

"Sen yeni öğrenci olmalısın."

Dedi hoca. Başımı evet anlamında salladım.

"Kendini sınıfa tanıt ve boş bulduğun bi yere otur"

"Evet arkadaşlar. Ben Miray Kaya"

Sınıftan uğultular çıkmaya başlamıştı. Biri ayağa kalkıp bana

"Sen Önder Kaya'nın kızı mısın?" dedi.

"Evet Önder Kaya'nın kızıyım ama ön yargılarınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Zengin, kendini beğenmiş kızlardan değilim. Bu okula geliş sebebim de sadece kolej meraklısı olmamamdan kaynaklanıyor. Devlet okulunda da yapabilirim."

Sınıf susmuştu, hoca bana teşekkür edip oturmamı işaret etti.

Sınıfa baktığımda boş tek bi sıra vardı, o da pencere kenarındaydı. Hızla sıraya yaklaştım.

"Oturabilir miyim?"

Yanı boş değildi ama çocuk soruma cevap vermek yerine bana bile bakmayıp, pencereden dışarıyı izlemeye devam etti. Bende mecbur oturmak zorunda kaldım.

" Ben sana oturabilirsin deme..." ve kaldı. İkimizde aynı anda

"Yine mi sen??" Dedik.

Ya şaka mı bu ya. Yuhh artık yuhh, deve, çüş...

Ben bu çocuktan kurtulamayacak mıyım? Sabah bana çarpsın, otoparkta karşıma çıksın, aynı sınıfta olup bide yan yana oturalım.

Kim beddua etti bana Yarabbim. Mecbur bu suratsızla yan yana oturacaktım başka boş yer yoktu.

Ama haklı şimdi sınıf kim bu suratsızla yan yana oturmak ister ki. Napalım katlanmak zorundayım.

Ders bi şekilde geçmiş ve zil çalmıştı. Suratsız sıradan kalkmadan önce kalkıp Gözde'nin yanına gittim. O sırada suratsız da sınıftan hızla çıkıp gitti. Gözde de

"Hadi gel okulu gezdireyim biraz sana" dedi.

Napabilirdim ki başka, kabul ettim.

Bahçeye çıkıp etrafa göz gezdirdiğimde gözüme ilk çarpan o oldu. Yanında bi kaç erkek ve 3 kız vardı. Gözde de bunu fark etmiş olacak ki

"Emir ve grubu. Gördüğün gibi seninle sırasını paylaşan Emir. Solundaki Aras sağındaki Demirhan, diğerleri de Bora ve Mete. Kızlara gelince esmer olan İlayda, yanındakilerde Aysu ve Serra. Onlardan uzak durmalısın Miray. Özellikle de Emir'den. Çok belalı tiplerdir. Ne ararsan var. Sana tavsiyem onlara bulaşma."

Biraz daha gezinip sınıfa döndük zaten zil de çalmıştı. Emir yani Bay Suratsız çoktan gelip sırasına kurulmuştu. O gruptan sadece Emir bizim sınıftaydı.

Sırama geçip oturdum. Emir'e dönüp baktım.

Ama bu çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. Yeni çıkmaya başlamış sakalları, koyu kahve gözleri, insanı eriten bakışları, bi de o dudakları... Tövbeee Bismillah ne diyorum ben ya çocuğa çaktırmadan asılıyorum.

"Noldu? Çok mu etkiledim seni küçük. İçime düştün de o yüzden diyorum"

Demez mi. Ne yani iki saattir ben gözümü bile kırpmadan ona mı bakıyordum.

Off Miray, salak Miray ya salak...

Buna karşılık ne diyeceğimi bilemedim ve aklıma ilk gelen şeyi yaptım.

Yavaşça eğilip kulağına fısıldadım.

"Evet çok etkilendim. O kadar büyüleyicisin ki sana bir şey söylemek istiyorum"

dedim elimle yaklaş işareti yaparak. O da bana doğru yaklaştı. Yüzlerimizi aynı hizaya getirip konuşmaya başladım.

"Biliyor musun? Tipin de en az egon kadar zavallı!!"

-----------------------------------------

Tam tamına 39 dakika 42 saniyedir kolumu sıkıyordu hayvan. Sanırım ona tipsiz dememi hazmedememişti. Ama canım çok yanıyordu ya, resmen kolum morarmıştı.

"Ya bıraksana artık, sinirin geçmedi mi hala"

Dememle daha çok sıkmaya başladı. Sanırım susmam gerekliydi. Bu da zeki ha. Tabi buldun güzelim kızı elle bakalım.

Hıhh. Zilde çalacak şim.. işte zil çaldı.

O da kolumu bırakıp, beni iterek sıradan kalkıp gitti. Bende Gözde'nin yanına koştum hemen.

Tüm olup biteni anlattım. Gözde de bana

"Emir seni yaşatırsa mutlu olmalısın"

Dedi. Allah'ım ben ne yaptım böyle ya...

TATMİNATÖRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin