Multimedyada Akrep
The Saturdays: Not givinip up
Alkışlar kesildikten sonra yerimize geçtik. Herkes parçasını söyledikten sonra hoca sırayla puanları vermeye başlamıştı. Hoca şaşırtıcı bir şekilde en çok bizi beğendiğini söylemişti. Puanımız da sınıfta ki en yüksek puandı. Fazla çalıştığımız söylenemezdi ama yine de iyi iş çıkarmıştık.
Okul bitimi doğruca eve geldim. Akşam yemeği için bir şeyler hazırlayıp, yedim. Yemek yapmayı az çok biliyordum. Babaannem boş bulduğu zamanlar bana öğretirdi. Kendisi de yapmaktan büyük bir haz duyardı. Ve onun sayesinde aç kalmaktan kurtulmuştum.
Odama çıkıp üzerime rahat bir şeyler giydim. Anlaştığımız gibi Gözde ve Görkemle sinemaya gidecektik. Beni çok fazla bekletmeden gelmişlerdi. Evden çıkıp, arabaya doğru ilerledim. Arabanın kapısını açıp arka koltuğa yerleştim.
"Selam"
"Selam" dedi Görkem ardından da Gözde.
Yol boyunca üçümüzde konuşmamıştık. AVM'ye gelince arabayı uygun bir yere park edip içeri girdik. İzleyeceğimiz film komedi türündeydi.
Sinema salonuna girip, koltuk numaralarımızı bulup, oturduk. Ortada ben, sağımda Görkem solumda da Gözde oturuyordu. Aklımda trajikomik sahneler canlanmaya başlıyordu yavaştan. Kendime gelip, bu düşüncelerden sıyrıldım. Film start verince kendimi ekrana kilitledim.
Dakikalar ilerledikçe gülme kapasitemi dolduruyordum. O kadar komikti ki kahkahalarla gülüyordum. Etrafıma bakınca nedensiz güldüğümü ve kahkahalarımın frekansının çok yüksek olduğunu anladım. Herkes arkasına dönüp bana bakıyordu.
Daha fazla dayanamayıp koltukta aşağıya kaydım. Görkem koluma dokunup
"İyi misin? " dedi. Onun da garibine gitmişti anlaşılan. Gözde halime kıs kıs gülüyordu. Görkem'e dönüp "İyiyim" dedim.Bu yaşananlardan sonra film boyunca elim ağzımda durdum. Kıkırdamalarımı zar zor bastırabilmiştim. Ben filme gülmüyordum zaten. Aklıma gelen trajikomik sahnelere gülüyordum. Bir pazar günü Tunç, Ceren ve ben sinemaya gitmiştik. Ceren patlamış mısır ve kola almıştı. Yine ben ortada sağımda Tunç solumda Ceren oturuyorduk. Filmin ortalarına doğru Ceren gülmekten ağzındaki kolayla mısır karışımını üzerime kusmuştu. Tunçta dayanamayıp katıla katıla gülmüştü halimize. O günü hiç unutamıyordum. Yine aynı sırayla oturunca filminde komedi türü olmasından ötürü bende o günü hatırlayıp kendime gülüyordum.
Film bitince bizde salondan çıktık. Bir şeyler içmek için kafeye yöneldik. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık.
"Miray sen ne güldün öyle" dedi Gözde.
"Aklıma bir anım geldi bende kendimi tutamadım" dedim
"Anlatsana sen şu anını" dedi Gözde.
Bu sırada siparişlerimizde gelmişti. "Evet Miray bende merak ettim" dedi Görkem.
Bende dayanamayıp anlatmaya başladım. Doğal olarak onlarda kahkahalarla gülmüşlerdi. İçeceklerimizi içtikten sonra hesabı ödeyip kalktık. Biraz daha dolaştıktan sonra Görkem evleri yakın olduğu için önce Gözde'yi sonra beni bıraktı. Teşekkür edip arabanın kapısını açtım. Tam inecekken Görkem beni kolumdan yakaladı.
"Daha sık bir araya gelelim"
Şaşırarak "Neden" dedim.
"Kendimi senin yanında iyi hissediyorum. Yanlış anlama arkadaşça bir istek benimkisi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATMİNATÖR
Chick-LitAğlamaya başladı. "Ne sandın lan sen beni? Git ilk önce vurduğun çocuğun kim olduğunu öğren, sonra gelip bana hesap sorarsın. Yeter be yeter... Sen hayatıma girdiğinden beri hiç ağlamadığım kadar ağladım. Kendime bir söz vermiştim, senin yüzünden b...