Karavan Hırsızları

10. Bölüm -Gül'den-

Selam millet! Ben geldim. Beni çok özlediniz değil mi? Tabii ki sizi çok ihmal ettiğimi kabul ediyorum. Ama inanin bana geçerli sebeplerim vardı. Siz şuan büyük ihtimal uyuyorsunuz çünkü yarın okul var. Beni uyku tutmadı bende bölüm yazdım. Hepinize okulda bol şans.

GÜL ♥♡

Not: Multimedia karakter olarak gerçe konuşmalarımızdan. Hatunuma attığım şarkı multimedia daki. Ayrıca dinleyemeyenler için Pinhani- Sevmekten Usanmam

Not2: yine çok konuştum farkındayım ama oyuncular kısmında gerçek wattpad hesaplarımızın adresleri var.

En arka koltukta oturmuş bağdaş kurarken bir yandan da etrafa tedirgin edici bakışlar atıyordum. Eleni ise Buse'nin yanındaki yolcu koltuğuna oturup daha doğrusu yapışıp gözlerini pörtleterek yola bakıyordu.

Bunun tek sebebi manyak olmamız değildi tabii ki.
Tamam belki biraz manyak olabilirdik ama bunun nedeni motorcu bozuntularıydı.

Yan tarafımdaki camdan bakarken Dilara ve Birgül motorla onları geçmeye çalışıyordu. Her günümüz ekşın, her günümüz sorun. Tek sorun bu değildi tabii ki.

Asıl suan başımda olan en büyük sorun...

O anda acı bir fren sesi ve ardından kesilen motor sesleri geldi. Birgül ve Dilara yola devam diye bağırdılar.

En büyük sorun mu diyordum ben?Ha evet, sonunda kendisi havlamaya başlamıştı. Ve bende onun sesini kesmek için her yolu denemeye hazırlandım.

"Hav- Hahahaha Allah'ım bana böyle bir hatun verdiğin için teşekkürler. Baksana kötü çocukları nasıl da alt etti."

Gözlerimi karavanın her tarafında gezdirirken tek solukta bunları söylemiştim. Havlama sesinin kesildiğini anlayınca derin bir nefes aldım. Almaz olaydım. O anda gözlerim sürücü aynasından Buse ile buluştu. Ve bana gözlerini kısarak "neler dönüyor?" bakışlarını attı. Evet hepsini ben öğrettim onlara.

Bu düşünceye gözlerimi devirirken Eleni ortaya yine her zamanki gibi atladı.

"Yanlız motorun kaza yapması için sollayan Dilara'ydı." Bide sonuna şirin kız sırıtması koyunca kötü bakışlarımı ona çevirdim.

"Senin o şirin ağzını YIRTARIM! Beni düzeltme diye kaç kez dedim sana?!" Her an çirkefleşmeye hazır, her an çirkef, her an Gerzek.

"Off Gül, demedin hiç bir zaman öyle bir şey." Eleni benden sıkılmış gibi bir hareket yaptı.

Bende düşünen adam pozisyonuna girdim.

"Nasıl demedim? Demiş olmam lazımdı! Neyse Eleni bundan sonra sakın beni düzeltme!"

"Anlıyorum derdini, sus artık."

"Bana afra tafra yapma lan. Ezerim seni."

"Neyle canım böcek kadar boyunla mı?"

"Canim benim bendeki böcek kadar boysa sendeki bit kadar boy heralde. Ve ayrıca seni gördüğün gibi egomla ezerim."

"Blah Blah " Eleni beni takmadığını gösterdiğinde havalı çıkışımı yapıp saçlarımı savurdum. Ama sonra... Buse her şeyi bozdu. Irz düşmanı ! Buse'nin yaptığı ani gazla ve hemen ardından frenle sarsılarak yeri boylamanin ardından Eleni'nin dalga geçmeleri ve Buse'nin kıkırdamalari içinde söylenmeye devam ettim.

"Abi zaten size niye ehliyet veriyorlar ki. Şuna bak sürmeyi bile bilmiyorsunuz. Ya narin bacağıma bir şey olsaydi o zaman ben nasıl bir daha futbol oynardim.!!!"