Bölüm Yirmi Bir
Sevginin karşılıklı olmadığını yıllar bana öğretmeye yetmişti. Hiçbir zaman sevdiğiniz kadar sevilmediğiniz gibi, sizi sevenlere de eşit sevgi gösterme şansınız olmuyordu. Bense yıllardır kaybolduğunu düşündüğüm sevgi düşüncesiyle yaşarken, karşıma çıkan bir kadına aniden tutulmuştum. Kalbime girmesine izin vermiş, düşüncelerimi paylaşmış, aylar sonra ilk kez onunla konuşmuştum...
"Seven, sevdiği tarafından sevilmiyormuş gerçekten..."
Elimdeki sigarayı yere attıktan sonra yavaşça üstüne bastım. Yakınlardaki bir banka oturduktan sonra dalgalı denizi sessizce izledim. Dudaklarımdan tek kelime düşmeden, içimdeki sesin beni azarlamasına müsaade ettim.
Hiç kimseye güvenmemem gerektiğini, oldukça iyi öğretmişti bana yıllar. Sevginin paylaşılamayacağını öğrendiğim gibi, yalnız olanların daha güzel sevdiğini de not etmiştim zihnime. Kendi karanlığımda boğulup ölmem gerekirken, başka birinin karanlığını içeri davet edemezdim. Onun karanlığının benimkinden daha aydınlık olacağını düşünüp, bana ışık vermesini bekleyemezdim. Ama beklemiştim.
Yapabileceğim tek şey beklemek olsa, yine onu saatlerce o sokaklarda beklerdim. Arkamı dönüp, ona gitme şansım varken, kendimi nasıl tutabildiğimi bilmiyordum. Öfkem, nefretim, kırılmışlığım, üzüntüm beni oturduğum yere mıhlarken derin nefesler alarak kelimeleri yutuyordum yalnızca.
"Aşk..." diye mırıldandım kendi kendime, "...karanlığımın izidir kalbimde."
Not: Mobil için yorum yaparken sorun oluyordu, yeni güncellemeyle giderilmiştir umarım aksi takdirde uzun yorumlarınızı kopyalayıp, pasaj sonunda eklemenizi tavsiye ederim. Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Ruh
Short Story"Sonra bir şarkı mırıldanmaya başladı. Duyduğum en güzel melodiydi sesi. Dünya durdu o an... Rüzgâr yüzünü yalayıp saçlarını savururken, kusursuz güzelliğini izledim. Dudaklarından dökülen kelimeler okyanusu beni sararken sevdim onu... Haberi yokken...