Lola bakıcı ile kalırken odada daha genç işi giyinmeye çalışıyordum. Siyah dizleri yama olan bir pantolon geçirdim; üzerime daha çok beyaz ağırlığı olan bir tişört giyerek aynada baktım. Evet konsere bu şekilde gidebilirdim. Yağmur botlarımı ayağıma geçirdikten sonra hızlı bir şekilde nefes aldım. Saçımı dağınık topuz yaptım. Merdivenlerden hızlıca inerek Bayan Emlison ile karşılaşma umudu ile doldum. Bayan Emlison arkasını dönmüş bir şekilde Lola ile oynuyordu. Lola ise ayakta hareket halinde olmayı seçiyordu. Parayı vazonun altına sıkıştırdım.
"Tamam her şey hazır ve ben gidiyorum."
Bayan Emlison, Michael'ın da bakıcılığınu yapmış. Bu yüzden yaşlı bir kadındı ama işinde iyi olduğu belliydi.
"İyi günler Bayan Clifford."
Gülümsedim ve bizi evli sanıyor olmasına karşı sustum. "Bana lütfen Anasta de."
Bayan Emlison kafasını salladı. Salona doğru gidip onun pembe saçlarını öptüm ve evin anahtarını alarak kapıyı açtım. Kapı açmam ile görüntüyü idrak etmem aynı zaman dilimi içerisindeydi. Kapımın önünde bir Jeep ve bir adam duruyordu. Arka kapıyı açtı.
"Anasta Rough?"
Kaşlarımı çatarak kapıya baktım. "Siz,"
Michael bana bundan bahsetmemişti. "Beni Bay Clifford sizi konser alanına bırakmam için görevlendirdi. Konserde ise birkaç koruma ile gireceksiniz. Girdikten sonra konserin tadını çıkartabilirsiniz."
"Bunlara gerek yo-"
"Bay Clifford sizi bırakmam için büyük bir ısrar süresi harcadı. Başınıza her hangi bir şey gelmesi demek Lola ve Bay Clifford'un hayatını etkilemesi demek."
Ah bende sadece konsere rahat gelmemi sağladığını sanmıştım. Tabii ki kendi çıkarları içindi. "O zaman binelim."
Siyah Jeep'in içine girdiğim de, adam bana hemen kartımı ve '5 Seconds Of Summer' yazılı bir el bandı verdi. V.I.P kartımı boynuma astıktan sonra arkama yaslanarak gecenin nasıl olacağını düşündüm.
&
TANRIM BU NE?
Kızlar kapılarda ağlıyor, erkekler ise her yeri videoya alıyordu. Kapıyı açıp açtığım an itibari ile bütün herkes gözlerini arabadan çekerek sıraya geri döndüler. Sanırım beni Michael sanmışlardı. Güvenlikten iki adam yanıma gelerek beni kapı eşiğinden aldılar. Hepsinden aynı anda çığlıklar geldiğinde kapıların açıldığını anladım. İki adam etrafımı çevreleyerek beni kalabalıktan uzak tutmaya çalıştılar. Kızların hepsi konser alanına dağılırken tek yaptığım sadece etrafı izlemekti.
Dakikalar sonra etraf karardı ve sahneye ilk Ashton çıktı. Herkes bağırarak ismini haykırırken, normal bir şekilde sahneye bakıyordum. Calum ve Luke çıktı. Michael ise gitarını sürekli olarak kontrol ediyordu. Arkamda duran kızlar çığlık atarak Michael'ın ismini anarken, her gün gördüğüm adamın gerçekte ne kadar pis biri olduğunu biliyordum. Ya da kafasında prenses tacı varken. Çok fazla seçenek vardı. Havaya girmek amaçlı alkışlayarak sahneye baktım. Michael gülerek saçlarını düzeltti.
"Merhaba Amerika!"
Bütün herkes çığlık attı. 'Sizi seviyoruz' sloganları ise duyulan en keskin cümleydi. Michael mikrofonu dudaklarının yakınına götürürken Luke'un sözünü kesti.
"Bu gece, burayı baştan yaratacağız."
Bütün herkes çığlıklar atmaya başlarken, Michael ve Calum karşılıklı gitarlarını çalmaya başladılar. Calum biraz daha sert girdi ve şarkının notaları çıkmaya başladı. Ashton birden mükemmel bir atak yaparak bizi çok hareketli bir şarkının beklediğini izah etti. Luke sevinçli bir şekilde şarkıya girdi. "You walked in, everyone was asking for your name. You just smiled and told them 'trouble'. My head spins. I'm.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
married,young and child
FanfictionTerapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."