Lola'nın tişörtünü kapatırken Bay Klarck bana döndü. "Lola'ya iyi bakıyorsun gibi Anasta."
Gülümsedim. Michael birden araya girdi. "Bakıyoruz."
Klarck sadece arkasına dönüp Michael'a baktı ve bozmadan gülümsedi. "Evet bakıyorsunuz."
Gülümsedim ve Klarck'a baktım. "Diş çıkımı ile ilgili bir şeyler söyleyeceğim, haftaya tekrar gel Ana-"
Michael birden ayağa kalktı ve bağırdı."Elbette geliriz Doktor Klarck."
Klarck kafasını salladı. "Evet, gelin."
Lola'yı yatağın üzerinden alarak kucağına yerleştirdi. "Kusura bakmayın Bay Clifford, sürekli Anasta geldiği için bazen iki ebeveynin olduğunu unutuyorum."
Michael yapmacık bir şekilde gülümsedi. "Öyle mi? O zaman ayna karşısında 'siz' ile hitaplı cümleler için alıştırma yapabilirsiniz."
Klarck ilk kaşlarını çatsa da hemen güldü. "Tabii Bay Clifford."
Klarck bana doğru elini uzattı. Michael hızlıca omzunda ki Lola'nın çantasını bana verdi ve beni kabaca itti. Klarck'ın elini sıktı. "Haftaya görüşü-"
Klarck hemen toparlandı. "Görüşürüz Bay Clifford ve Anasta."
Diyerek bana uzaktan selam verdi. Ben çantayı sırtıma takarak kapıya doğru yürümeye başladım. "Ah bu arada, Klarck ismini aileniz çok mu aramış?"
Arkamı dönüp bağırdım. "Michael!"
Michael sanki bir zafer kazanmış edası ile gülerek yanıma geldi. Kapıdan geçerken omuzlarımdan tutarak bana öncelik tanıdı. Kapıyı arkamdan kapattığım anda içinde bir boz ayı girdi. Lola'yı adeta kucağıma attı ve üzerinde ki yırtık tişörtünü düzeltti.
"Araba kullanacağım, bir zahmet al istersen Lola'yı benden."
Şaşırarak ona baktım. Tanrım, Dünya bile kendi etrafında böyle dönmüyor. Lola'nın saçlarını düzeltirken Michael yeniden konuştu.
"Adam seninle gözlerimin önünde flört ediyordu. Tanrım utanmasa cuma gecesi bir planın olup olmadığını soracaktı."
Güldüm. "Bu seni neden ilgilendiriyor?"
Ellerini ceplerine sıkıştırdı. "Çünkü sen benimle Lola'ya bakıyorsun."
Kaşlarımı çattım ve olaya aptal bir bağlantı kurmaya şeyi anlamaya çalıştım. "Yani? Sonuçta biz evli değiliz."
Klinikten dışarı çıktık. Michael arabanın kilidini açarken birden durdu. "Birde o adama bekar olduğunu mu söyledin?"
"Hayır zaten biliyordu. Ya da öğrenmiş olabilir. Bilmiyorum."
Gözlerini kıstı. "Kendini ne sanıyor bu sikik? Aşk doktoru falan mı?"
Yumruğumu sertçe onun karnına geçirdim. Lola kucağımda birden kahkaha attı. "Küfür etme!"
Michael arabaya tutunarak bükülürken Lola'ya döndü. "Dua et pembe saçların var ufaklık."
Birden düzeldi ve Lola'nın saçlarını elledi. "Hey Anasta, Lola'nın saçlarını başka bir renk yapalım mı?"
Ona doğru eğildim. "Senin yüzünden Lola kel kalacak."
Gözlerini devirdi. "Siz kadınlar, çok abartıyorsunuz. Şükürler olsun ki, kadın değilim yoksa vajinamdan gelen kana bile takar ve durmadan ağlardım."
Kahkaha atarak arka kapıyı açtım ve Lola'yı pusete yerleştirdim. "Ah Lola, böyle bir amcan olduğu için acıyorum."
Michael birden kalçamın üzerine kapıyı kapattı. İleri doğru giderken bacaklarım acıdı. Hızlıca kapı arasından çıkıp sertçe kapıyı kapattım. "Yavaş!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
married,young and child
FanfictionTerapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."