Fazla kıyafetim olmadığı için sadece bir bavul yetmişti. Botlarımı hızlıca giyerek oda arkadaşımla vedalaştım.
"Sen kafeden ne kadar kazanıyorsun ki eve çıktın?"
"Oradan buradan para, neyse görüşürüz."
Bana kucak açtı. Sarılmak mı? Şaka yapıyor olmalıydı. "Buraya gel Anasta."
Sert nefes vererek ona sarıldım. Beni sıkıca sardı. Of, şimdiden terlemeye başladım. "Tamam, yeter eve gitmeden canımı burada vereceğim."
"Tamam bıraktım."
Gülerek ona baktım. "Arada bir bira içmeye gelirim."
Ellerini kaldırdı. Doğruyu söylemek gerekirse içkiye çok ihtiyacım olacaktı.
Bavulumu iterek yurttan çıktım. Kapının önüne çıktığımda, hızlı bir Jeep önümü kesti. Korku ile yerimde çivilendim, Michael camı açtı.
"Geldik!"
Çocuk koltuğunu ön koltuğa koymuştu. Lola'nın kafası araba hızından dolayı pusetin içine biraz daha girmişti.
"Michael sen şaka yapıyor olmalısın."
"Neden her şeyi doğru yaptım. Çocuk koltuğun-"
"Arka koltuğa koyman gerekir. Birde arabada Lola varken 200 ile gitme! Tanrım!"
Michael gözlerini devirerek camı kapattı. Bavulumu alarak arka koltuğa geçtim. "Ceza yiyeceğiz!"
"Anasta dün akşam Nasıl anne olunur? Kitaplarını mı okudun?"
Nefesimi vererek arkama yaslandım. "Lütfen yavaş."
Araba adım adım ilerledi. Camdan dışarı baktığım da insanların bizi yürüyerek geçtiğini fark ettim. Gözlerimi kapattım ve sakin olmaya çalıştım. Öne eğildim. Michael 20 ile gidiyordu!
"Normal hızın bu mu?"
"Bilmiyorum, yirmiyi ilk defa deniyorum."
Onu boğmak istiyordum. "Michael in arabadan."
Gülmeye başladı. "Tamam sürüyorum."
Normal hızda gitmeye başladığında aptal bir şarkı mırıldandı.
"Ben Michael iyi kızları severim.
Şanslıysanız bu gece yatağınıza gelirim."Kaşlarımı çatarak öne eğildim. Michael gülerek bağırdı. "Lola haydi sende söyle."
"Hayır ona böyle şeyler söyletemezsin."
Lola başını eğdi. "Aguu."
Dediğinde Michael onun saçını okşadı. "Tanrım bu bebek çok ateşli!"
Gözlerimi devirerek koltuğa sindim.
&
Eve geldiğimizde, Michael'ın hiçbirimizi öldürmeden park etmesine sevindim. Ön kapıyı alarak Lola'yı kucağıma aldım.
"Michael bavulumu alır mısın?"
"Tabii!"
Dedi kibirli bir şekilde. Gülümseyerek eve baktım. Buna ev demek yanlış olurdu. Resmen bir saraydı! Etkilenmemiş gibi yaparak eve doğru yürüdüm. Michael elinde bavullarla koşarak önümüze geçtik. Lola ve ben aynı anda güldük. Onun saçını okşayarak Michael'ın kapısını açmasını bekledim. Michael kapıyı açtığında ikimizde içeri girdik. Ev o kadar güzel dekor edilmişti ki! Eve girdiğim anda salon ile karşılaştım. Duvara bulunduğu grubun konser fotoğrafını baştan aşağıya yapıştırmıştı. Duvarın üstünde ışıklandırma sistemi vardı. 3 tane koltuğu vardı fakat onlarda farklı renk ve farklı modeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
married,young and child
Fiksi PenggemarTerapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."