14

7.9K 641 232
                                    

Belimde hissettiğim soğukluk ile yüzümü buruşturdum. Beynim uyanmıştı. Gözlerimi ne kadar kapalı tutsam da bilinçaltıma geri dönemiyordum. Sanki son on iki saattir hiç nefes almamış gibi derin bir nefes aldım. Gözlerimi yavaşça açtım. Görmek istediğim şey komidin veya kitaplıktı fakat gördüğüm; bir karanlıktı.

Birden korktum çünkü o an düşündüğüm, kör olduğum gerçeği idi. Birden debelendim ve benden daha kalın bir ses işittim.

"Anasta!"

Michael yüzümün üstünden kolunu çekti ve gerçek dünyayı gördüm. Ah! Burada Michael'dan bahsetmiyorum. Duvar, pencere, yatak, Michael'ın üzerime attığı bacağı..

Bacağı üzerimdeydi.. Iyh.

Gözlerimi yanımda yatmakta olan Michael'a çevirdim. "Ayağını çek, kaburgam artık dayanamıyor."

Gözlerini kırpıştırarak açtı ve dudağını yaladı. Kırmızı saçları yastığa dökülmüş öylece duruyordu. Michael mırıldandı. "Tam-"

Birden durdu. Ayağını belime daha çok bastırdı. "Ne yapıyorsun?"

"Anasta, sakin olmanı istiyorum."

"Bana sakın yatağa işedim deme."

Kaşlarını çattı. Yüzü oldukça gergindi. Tanrım sen artık bir yetişkin olma yolundasın, çişini nasıl kaçırıyorsun? "Hayır, öyle bir şey değil."

Kaşlarımı çattım. Derin bir nefes aldı. "Sakın ani bir tepki verme."

"Böyle bir şey olduğunda, en son Olivia en sevdiğim tişörtümü yıkayarak küçültmüştü."

Nefes aldı. "Elin,"

Hayır.

HAYIR.

HA-YIR.

Gözlerimi kapattım. Sağ elim Michael ve benim ortamda duruyordu. Sol elim ise bir kumaşın altındaydı. Parmaklarımı hareket ettirmemeyi tercih ettim.

"Tam olarak nerede?"

Michael kafasını aşağıya doğru indirdi. "Tehlikeli bölgenin hemen yanında."

"Peki elim pijamanın içine nasıl girmiş!"

"Sen dua et dün boxer giymeye karar vermiştim."

Sağ elimi sertçe yüzüne geçirdim. "Kes sesini ve kurtar elimi."

Michael derin bir nefes alarak bileğimi yumuşak bir şekilde tuttu. Gözlerimi kapatarak yatak başlığına doğru kafamı uzattım. Michael'in sert nefes alış-verişlerini duyabiliyordum. Bileğimden yavaşça tutup kendine doğru çekti ve elim pijamasının içinden çıktı.

"Tamam, başardım."

Elimi onun elinden kurtardıktan sonra üzerimdeki ayağını ittim. Yanaklarım kıp kırımızı olmuştu.

Yataktan doğrulduğunda bacaklarımı kalçamın altına sıkıştırdım. "Sen," etkilenirmişcesine baktı. "Sen kızardın."

Teke nefeste bağırdım. Neden bağırdığımı ben bile bilmiyordum. "Hayır!"

Hayatımda hiç bu kadar küçük düşmemiştim. Onun üstünden atladım ve tuvalete koştum.

married,young and childHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin