Kıyafetleri hazırlarken banyodan sesler geldi. Lola, hiç duymadığım şekilde kahkaha atıyordu. Gülümseyerek, yerden kalktım ve onlara bakmak için banyoya doğru yürüdüm. Michael, duşa kabininin içinde Lola'yı ıslatıyordu. Gülümseyerek onu izlerken, ilk defa bir aile olduğumuzu o an anladım.
Sabahları kahvaltı telaşımız, akşamları yemek krizimiz, gece Lola uyandığına kim kalkacak oyunlarımız, aile ziyaretlerine evli bir çift gibi gidişimiz, bunların hepsi bana mutluluğu anımsattı.
Michael, suyu üzerime tuttuğu gibi uykundan uyanmışa döndüm. Telaşla ellerimi kaldırdım ve soğuk suyu reddettim.
"Hayır! Lola'yı banyo ettir beni değil."
Gülümseyerek ıslak, renkli saçlarını havaya kaldırdı ve gözlerimi devirerek odanın içine yeniden girdim. Bavula eğilmek gibi bir hamlede bulunsam da, Michael aniden beni kolları arasına aldı.
Islak kolları belimin her yerini köşe bucak sararken, bacaklarımı onun beline bağladım. Yeşil gözleri ile karşı karşıya geldiğimde, durdulamaz birini gördüm. Ve ateş, barut ile tanıştı.
"Beni baştan çıkartmayı kesmelisin."
Michael, ellerini kalçama indirdiği anda beni baştan çıkartmak istediğini anladım.
"Asıl sen beni baştan çıkartmayı kes."
Parmaklarımı onun ıslak saçlarına geçirdiğim anda mırıldanmaya başladı. Benden bu kadar etkilenebileceğini düşünmüyordum. Dudaklarını bana doğru yaklaştırmak üzereyken kapımız çalmaya başladı. Michael bir anda beni bıraktığı yere yere yapıştım.
"Ne yapıyorsun gerizekalı?"
Michael panik bir şekilde odanın içinde yürüdü. "Çok heyecanlandım!"
Gözlerimi devirerek onu bnayoya yönelttim. "Lola'yı kurula, ben kapıya bakarım."
Michael kafasını masum bir şekilde salladı ve banyoya koştu. Ben de sinirlen yerden kalktım ve kapıya doğru yürüdüm.
Aslında böyle daha iyi oldu çünkü Michael'ı bu kadar kolay affedemezdim. Burnunu sürtmek için elimden geleni yapacaktım. Kapıyı açtığımda Calum içeri bağrışlar içinde girdi.
"Anasta ve Mike, aslında Mike'a ihtiyacım yok."
Kaşlarımı çatarak kapıyı kapatırken, odanın içinde volta atan Calum'a baktım. "Neler oluyor?"
Calum ellerini saçlarına koydu. "Tavlamaya çalıştığım kız bana kitap nasıl dedi."
Gülümsedim. "Ne var bunda, çok güzel bir şekilde flört ediyorsunuz."
Calum parmağını kaldırdı. "Ben kitabı okumadım."
Omuz silktim. O sıra da, Michael kucağında elleri buruş buruş olmul ve kendi cüssesinden 5 katı büyükleğinde sarılı olan havlu içinde Lola'yı getirdi. Michael'ın altında sadece boxer vardı ve her tarafı su yaparak yanımıza geldiler.
"Tamam kıza daha yeni başladım diyebilirsin."
"Anasta, kız şezlonguma geldi ve 'kitap okuyorsun ha' dedi. Ben de havalı olmak için 'en sevdiğim kitap, 3-4 kere okudum.' dedim. O an onun benimle tanışacağını düşündüm, ama o 'öyle mi? Peki neyi anlatıyor?' dedi. O sıra tanrısal sarışınım Luke aradı ve kıza hoşça kal demeden gittim."
Michael gülerek havluyla, Lola'yı yatağa attı. Tekrar ediyorum ATTI. Lola'da buna gülerek yatakta bir panda yavrusu gibi döndü.
"Luke ne istiyormuş?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
married,young and child
FanfictionTerapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."