Lola
Michael bana en güzel yaşının yedi olduğunu söyledi. Ona neden diye sorduğumda bana, 'telli bir kızdan hoşlanıyordum, onun sürekli jelibon yiyişini izliyordum.' demişti. Daha sonra ağzını büyük açıp kapatmaya birde değişik hareketler sergilemeye başladı. O an pek anlamadım ama sonrasında dönüp, 'hayal gücüm böyle genişledi.' dedi.
Evet cümlenin hiçbir yerinde etkilenecek ya da ilham verecek bir şey yok ama Michael ile yaşamaya alışkın olmadığınız içindir. Michael söylemek istediklerini çok farklı bir şekilde anlatırdı. Bu yüzden Anasta ile konuşmak daha kolay. Bu yüzden gidip bu cümlenin anlamını Anasta'ya sordum. O da bana 'Michael, arkadaşının önemli olduğunu söylüyor.' dedi.
İşin tuhaf kısmı, Anasta bana bunu açıkladığında daha da anlamsız geldi. Telli bir kızın jelibon yiyişi ile arkadaşlığın ne alakası olduğunu düşünürken, salonumuzda oturan Calum ile göz göze geldim.
(Calum iki haftadır bizde kalıyor ve artık gitmesi lazım. Sürekli çadırıma girip uyuyor!)
Her neyse, tam o sırada Calum'un pizza yiyişini gördüm. Michael gibi hareketleri vardı. Yani demek oluyor ki, damak zevki olan biriyle anlaşabilirsin!
Yani sanırım.
Michael okula başlamadan önce herkesin benimle konuşmak istediğini söylemişti. Fakat, grup tişörtleri hiçbir kızın ilgisini çekmiyordu. Ashton Amcanın verdiği bandaları bileğime bağladığımda kimse ilgili gözükmüyordu. Oysaki, konserlerinde kızlar pabanın Su şişesini almak için birbirleriyle kavga ediyordu!
Yalnızdım. Da ak zevkine sahip biribi bulmak zordu. İşin acısı, herkes sağlıklı besleniyordu.
Ben de!
Kese kağıdının içinden havuçlarımı çıkarttım. Anasta'nın yaptığı tosta baktım. Üstüne birde not bırakmıştı.
'Seni seviyoruz!!!! Afiyet olsun. Bu akşam bir hastam gelecek o yüzden Calum ike kalacaksın. Michael izlediği korku filminin etkisi ile yatağın altında saklanıyor.'
Yazdığı nota gülümsedim. Dört aya yakındır onların çocukları olmadığımı biliyordum. Michael ve Anasta ailemi anlatırken ağladıklarına şahit olmuştum. Gerçek annem ve babam ile tanışmak gerçekten çok isterdim fakat Anasta ile Michael bu işi oldukça iyi başarıyorlardı. Michael okuluma geldiğinde, çıldıran genç kızlar oluyordu. Beni tanıyan çok kişi vardı ama kendi yaş grubum buna dahil değildi.
Anasta ise sanırım o olmasa, hayatımız bu kadar iyi bir şekilde gitmezdi. Notu cebime sıkıştırdım ve streçlediği tostu açmaya başladım. Öğle yemeği yerken Bayan Ballorn içeriye girdi.
"Evet, herkes tüm dikkatini buraya versin."
Kafamı kapıya doğru çevirdim. Benim oturduğum masa en uzakta idi. Bayan Ballorn gülümsedi.
"Sınıfımıza yeni bir öğrencimiz geldi. Aslında sizi cuma günü tanıştıracaktım fakat eve taşınmakla meşgul olduklarını söyledi."
Gereksiz bir bilgi.
Bayan Ballorn eliyle gel işareti yaptı. "Evet, işte yeni arkadaşınız Ely Mcford."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
married,young and child
FanficTerapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."