Ella dizlerinin üstünde kayarak kardeşinin attığı bıçağı tutarak cadının boğazını kesti. Kan sıçradığı için yüzü ve kıyafetleri kan ile kaplanmıştı. Suratını buruşturarak
"Hatırlat da başka bir iş bulalım."
"Ah hadi ama Ella ,baksana ne güzel eğleniyorum."
Paul kanlı bıçağını kıyafetiyle temizleyerek cadının cansız bedenini serbest bıraktı. Ella ikizinin yaptığı bu harekete gözlerini devirmemek için kendini zor tutarak yanına gitti.
"Başlarını kes ,sonra da temizlenmek için şelalenin oraya gel."
Paul başını sallayarak cadıların başlarını kesmeye başladı. Ella bu manzaraya hala alışamamıştı. Ne kadar bu işlemi yaparken izlese de sonucunda midesi alt üst oluyordu.
Küçük yaşta anne ve babalarını cadılar yüzünden kaybettikleri için içlerinde onlara karşı nefret vardı. Bu dünya da iki türlü cadı vardı. Biri iyi kalpli -ki bunların sayısı çok azalmıştı. Diğeri ise kötü kalpli cadılar. İşte bunları avlıyorlardı.
Tabi sadece cadılar değil. Vampirler ,devler ,periler ,deniz kızları ,şeytanlar...
Tabi ki bunlar arasında onlara yardım edenler de vardı.
Kısacası bütün canavarları avlıyorlardı.
Ella elini yüzünü yıkayarak derenin kıyısına oturdu. Paul elini yüzünü kıyafetine sürerek yanına geldi.
"Yoruldun mu ?"
"Paul ,daha bir sürü yapmamız gereken işler var kardeşim."
Paul cevap vermeyerek elini yıkadı. Ella'nın hemen yanına sırt üstü yatarak gözlerini kapattı.
"Hadi gitmemiz gereken yol var." diyerek Ella'yı kaldırdı.
Ella ,üstünü temizleyerek Paul'un peşinden gitti.
"Hangi kasabaya gidicez ?"
"Kasabanın sahibi haber yolladı. Cadılar kasabayı yerle bir etmek için girişimde bulunuyorlar. Onları durdurmaya gidicez."
"Peki ,bu kasaba kaç kilometre uzaklıkta ?"
"En fazla beş."
Paul başını sallayarak oklarını sırt çantasına koydu. Ella birkaç silahını temizleyerek belindeki torbaya koyup atına yöneldi. Çevik bir hareketle atına binip Paul'a bir bakış atarak ilerlemeye başladı.
***
"Tanrı aşkına bu kasaba da ne böyle ?"
Paul attan inerek kasabayı inceledi. Heryer yıkık dökük olmuştu. İnsanlar bağırıyor ,ordan oraya koşuyordu. Ella silahını çıkartarak hazırda bekledi. Küçük bir kız çocuğu onlara doğru koşmaya başlayınca bütün dikkatlerini ona çevirdi.
"Lütfe bana yardım edin. Ailem tehlikede."
Paul kızın önüne eğilerek
"Ailen nerde ?"Kız elinden tutarak çekiştirmeye başladı. Ella arkalarından giderek onları takip etti. Eski ,yıkılmış bir evin önünde durunca kız işaret parmağıyla evini gösterip geri çekildi. Paul ,Ella'ya bir bakış atıp kapıyı açarak yerde yuvarlandı. Ella 'her zaman ki şov gösterileri' diyerek gözlerini devirdi.
Yürüdüğü zeminde her adım attıklarından gıcırdıyor ve göçüyordu. Evin alt katından tiz bir çığlık sesi gelince birbirlerine bakıp hemen merdivenlere ilerlediler.
"Sana sesini kesmeni söyledim."
Cadı ,kadını boğazından tutup duvara fırlattı.
"Ah Tanrım. Neden hep çirkinsiniz ?"