Ella sinirle siyah deri kaplı defterini kapattı.
"Ağzını şapırdatma ,Paul."
Paul dil çıkararak kardeşini daha da kızdırmaya çalıştı. Ve bu işte başarılı oldu. Yakasını düzelterek ayağa kalktı. Masada ki duran çantasını eline alarak Ella'ya baktı.
"Kasaba da işim var. Haberin olsun."
Ella gözlerini devirerek ona baktı.
Son günlerde çok dışarı çıkıyordu."Ne işin var ?"
Paul elmasından bir ısırık daha alarak camdan aşağı fırlattı. Tabi bunu yaptıktan sonra bir adamın bağırma sesini duydu. Gülerek Ella'ya baktı.
"Bayanlarla işim var ,çok sevdiğim kardeşim."
Ella eliyle kapıyı göstererek okuduğu şeye geri döndü. Paul eski tahta kapıyı açarak dışarı çıktı. Bu işten sıkılmaya başlamıştı ama iyi para aldıkları için devam ediyorlardı. Ella önündeki şeye göz gezdirerek tekrar okudu. Karşılaştıkları şey 'Çay ninesi' denilen efsanevi bir yaratıkdı. Çay ninesi çayda yaşayan ve köprüden çaya çok bakan insanlara kızar ,başını döndürmesini sağlar. Tabi insanın başı döndüğünde dengesini kaybederek çaya düşer ,boğularak ölürlerdi.
Ella gözlerini ovuşturarak defterini kapattı. Kapı aniden açılınca masadaki silahını alarak gelen kişiye döndü.
Gelen genç çocuk ellerini havaya kaldırarak geriledi."Kapı çalma adetine noldu Tanrı aşkına ?"
Ella sinirle silahını masaya koyarak ellerini belinde buluşturdu. Çocuk kapıyı kapatark kendini düzeltti.
"Hanımefendi ,çayın ordaki şeyi görmeniz gerek."
Ella çocuğa bir bakış atıp kafasını salladı. Silahlarını sırt çantasına aktarıp ellerine siyah deri eldivenini geçirdi. Çocuk sessiz ve meraklı bakışlarla Ella'yı izliyordu. Çantasını omzuna asarak çenesinin ucuyla kapıyı gösterdi. Çocuk kapıyı açıp Ella'nın geçmesine öncelik vererek kapıyı kapattı.
"Bu kasaba da kaç kişi öldü ?"
Çocuk biraz düşündükten sonra "Net birşey bilmiyorum ama en az yüz kişi ölmüştür. Ne kadar o şeyi durdurmak istesek de başaramadık. Köprüyü de yıkamazdık çünkü bütün mallarımız ordan başka kasabalara gidiyor. Başka bir yol da yok."
Ella sıkıntıyla başını sallayarak çantasını yere koydu. Çayın kıyısına ilerleyerek etrafa bakındı ama kimse yoktu.
"Aman Tanrım."
Çocuğun şok olmuş sesiyle Ella ona dönerek baktığı yere baktı. Küçük bir erkek çocuğu köprüden aşağı bakıyordu.
Ella ıslık öttürerek ellerini ileri geri salladı. "Hey çocuk ! Uzaklaş oradan."
Çocuk duymadığı için köprüden daha da sarktı. Ella tam koşucakken onu ,bir görüntü durdurdu. Hayatında gördüğü en güzel yaratıkdı.
Yaşlı olmasına rağmen güzel olan 'çay ninesi' sudan çıkarak çocuğa baktı. Uzun beyaz saçlarını sallandırarak çocuğa bir bakış attı. Sağ eliyle değişik hareketler yapıp suyun dibine battı. Köprüde duran çocuk başını tutarak sendeledi ve dengesini kaybederek suyun içine düştü.
Ella koşarak suya atladı ve yüzmeye başladı. İçinden 'lütfen ölmesin' diye geçirerek çocuğun yanına ulaştı. Çocuğu sırt üstü çevirerek kulağını burnuna doğru götürdü. Nefesini hissedince sevinçle çocuğu kucağına aldığı gibi kıyıya yüzmeye başladı.