Paul kardeşine imalı bakışlar atarak kahvaltısına devam ediyordu. Ondan birşey saklıyordu. Bunu hissedebiliyordu.
"Ella ?"
Ella bakışlarını yemek tabağından çekerek kardeşinin kahverengi gözlerine baktı.
"Bir sorun mu var ?" Ella rahat olmaya çalışıyordu ama bunu yapamıyordu.
"Hiç ,iyi misin ?"
Ella derin bir nefes alarak gülümsemek ile yetindi. Paul daha fazla ustunde durmayarak "Bugün etrafa baksak iyi olur. Kasabada ki bazı insanlar etrafı avcıların sardığını söyledi."
Ella heyecanla ayağa kalktı ve koşar adım kendi odasına çıktı. O kadını tekrar bulmak ve ölünceye kadar dövmek istiyordu. Onu karşı kin ne nefret beslemişti. Deri ceketini ve eldivenlerini takarak çantasını omzuna taktı. Diğer herkes kapıda onu bekliyordu. Siyah deri botlarını ayağına geçirerek evden çıktılar.
***
Dördü de son hız ile koşarak bu çatlak avcılardan kaçmaya çalışıyorlardı. Terk edilmiş bir çiftliğe geldiklerinde evin içersine girerek çürümüş tahta zemine oturdular.
"Bunu bilmeliydik ! Bu hatayı yaptığımıza inanamıyorum."
Ella bağırarak yerinden kalktı. Avcılar onları sıkıştırarak ,yakalamaya çalışmışlardı. Hatta şuanda onları arıyorlardı.
Paul saçlarını düzelterek kardeşine baktı.
"Otur Ella." Ella ona dönerek gözlerini kıstı.
"Farkındaysan sadece dört kişiyiz. Onlar ise tam on kişi ,hatta daha fazla bile olabilir Paul. Sen bana gelmiş oturmamı söylüyorsun ,aptal herif !"
Paul'un sabrı gittikçe tükeniyordu. Ayağa kalkarak kardeşinin elini sıkıca kavradı.
"Düşünerek hareket etmemiz lazım." sakince söylemeye gayret etmişti. Ella başını sallayarak tekrar yere oturdu.
Paul çantasından haritayı çıkartarak kasabadan çabucak çıkmak için bir yol aradı.
"Şimdi etrafımız manyak insanlarla çevrelenmiş olabilir."
Ella ayağa kalkarak pencereye baktı. Avcılar ellerinde silahlar ile onların dışarı çıkmalarını bekliyorlardı.
"Olabilir değil ,öyle."
Paul gözlerini devirerek konuşmasına devam etti.
"Bu yüzden bodrum katına gitmemiz gerek. Her çiftlik evlerinde olan birşey var. Gizli bir geçit." ayağa kalkarak merdivenlerden inmeye başladı. Ella ise huzursuzca Evan'ın elini tuttu. Vampir onu sakinleştirmek için elini güven verircesine sıktı.
Paul cakmağını yakarak etrafa baktı. Toz ve örümcek ağlarından başka birşey yoktu. Elini duvara sürterek düğme gibi birşey aramaya başladı ve 'klik' sesi duyunca sevinçle onlara döndü.
"Kapıyı açtığım an koşun. Durmayın."
Paul düğmeye basınca duvar oynamaya başladı. Küçük bir kapı açılınca hepsi o kapıya doğru koşmaya başladılar. Uzun ve rutubet kokan bir koridar da yaklaşık beş dakika koştuklarında demir merdivenlerin olduğu tarafa geldiler.
Evan önden giderek kapağı açtı ve dışarı çıktı. Ella'nın elini tutarak onu yukarı çekti. Ella ustunu temizleyerek etrafına bakınma fırsatı bulamadan biri onu belinden tutarak ona doğru çekmişti.
Paul belindeki bıçağı çıkartarak erkek avcıya baktı.
"Hemen bırak onu !"
Etrafları daha fazla avcı ile çevrelenmişti. Evan ,Ella'ya doğru bir adım atıcak iken avcılardan biri ayağının dibine ok fırlatınca durmak zorunda kalmıştı.
Ella belinden tutan avcıya bakınca onu hatırlamıştı. Evan'ın vurulduğu zaman ,onu omzundan çekerek yere fırlattığı erkek idi. Avcı Ella'ya bir bakış atarak kulağına eğildi.
