Bölüm 26

20 1 0
                                    


Paul bardağı ile masaya sertçe koyarak kardeşine baktı. Tok sesi duyunca yerinde sıçrayan kadın ,karnına giren acı ile inledi. Paul yaptığı bu harekete lanet okuyarak Ella'ya eğildi.

"Çok özür dilerim. Ben unutmuşum." dedi ve dizlerinin üstünde eğildi. Tişörtünü sıyırarak yaraya baktı. Çok gelişme olmasa da en azından yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

"Pansuman yapsak iyi olucak."

Ella ona 'ciddi olamazsın' bakışlarını yollayarak gözlerini devirdi. Paul gülerek kardeşini kucakladı ve kütüphaneden çıktılar. Bodrum katına inerek masaya yatırdı. Genelde burada tıbbi araç gereçler oluyordu. Ne de olsa çok yaralandıkları için Paul böyle bir yer yapmayı akıl edebilmişti.
Tekrar tişörtünü sıyırarak kanayan yeri pamuk ile temizledi. Ella dişlerini sıkarak dirseklerinden yardım aldı ve yarayı temizlemesini izledi.

"Biraz yavaş olamaz mısın ?!" Paul tek kasını kaldırarak az önce ona bağıran kardeşine baktı. Elindeki pamuğu kaldırarak "Elimde bu küçük haylaz şey varken bana bağırma." diyerek pamuğu iyice yaraya bastırdı.

"Tanrım ! Nasıl bir psikopatsın ?!" diyerek ayağıyla onun eline vurdu ve pamuğu yere düşürdü. Paul gülerek pamuğu yerden aldı ve çöpe attı.

Ella bezi yarasına tekrar bastırarak sessizce inledi ve masadan indi.

"Birşeyler bulabildin mi ?"

Ella bir an onun ne demek istediğini anlamayarak "Ne ?"

Paul alnını sıvazlayarak "Gereksiz kişi. Cadının sana dediklerini diyorum."

"Ha ,o mu ? Evet araştırdım ama elimde koca bir hiç. Cadının ne demek istediğini anlamış değilim. Her yıl olan en güçlü vampirler seçiliyormuş ama bu yarışma ile belli oluyormuş. Ve ben iki gün önce vampir olduğuma gore ? Bu yüzden hiçbirşey bulamadım."

Mutfaktan girerek birbirlerine baktılar. Paul eski küçük tahta masaya oturarak dudaklarını büzdü.
"Bütün şeylerde senin başından geçiyor."demesi ile gülmesi bir oldu.
Ella en sert bakışlarını ona yollayarak " Ya ne kadar harika değil mi ? Ölüyorum ,vampir oluyorum ve bu karnımdaki acıyı çekiyorum !"

Paul kaşlarını çatarak kardeşinin sinirli ve bağırmaktan kızarmış suratına baktı.

"Özür dilerim." kuru sesiyle gözlerini onun üstünden çekerek kapı da duran lidere baktı. Hill onlara doğru gelerek önce Paul'a sonra Ella'ya baktı.

"Ella birşey konuşabilir miyiz ?"

Ella başını sallayarak önden ilerlemeye başladı. Lider avcıya başıyla selam vererek kadının arkasından ilerlemeye başladı. Ella kendi odasına çıkarak kapıyı açık bıraktı. Hill içeri girerek kapıyı kapattı ve yatağın ortasına oturdu.
Ella da yanına oturarak büyük yeşil gözlerine bakmaya başladı. Hill onun merakla bakan gözlerine gülerek derin bir nefes aldı.

"Hani seni kaçırdığım evde mutfağa giderken yol boyunca ayna vardı ya ?"

Ella gözlerini kırpmadan heyecanla onu dinleyerek "Hıhı." diye ses çıkardı ve gözlerini daha da açtı.

"İşte o koridor üvey annem için yapılan bir koridor. Annem vampir olduğu için babamdan Böyle bir istek de bulunmuş. Bilirsin vampir kökenlerinde ki bazı vampirler aynalarda görülmezler. Ve annemin yüzünde avcı tarafından yapılmış kocaman bir yara izi vardı. Pencereden gelen ışıklardan dolayı duvara yansımasını görebiliyordu. Kendini görünce hep üzülüyormuş. Ve üvey annem mutfağa bayılan bir insandı. Bu yüzden o koridor aynalardan oluştu."

Ella ağzı açık lidere bakıyordu. Bu konu hakkında birkaç fikir yürütmüştü ama hiçbiri kendi fikirleri ile alakası yoktu. Hatta kendi fikri biran kendine çok saçma geldi. Hill'in egoist bir insan olduğu için onun yaptırmış olacağını düşünmüştü. Yüzünü burusturarak lidere baktı.

AVCI KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin