Bölüm 5

33 2 0
                                    

Üçü de masaya oturmuş defterleri ,kitapları ve bir sürü işe yarayacak şeylere bakıyorlardı. Bu vampir hakkında güneş doğmadan bilgi toplamaları lazımdı.

"Amca birşey sorucam ?"

Amcası kafasını defterden kaldırıp Ella'ya baktı.
"Sorabilirsin tatlım."

"Bu iki vampir neden ceset gibi kokmuyorlardı ?"

Paul ,şaşkınlıkla elindeki kalemi yere düşürdü. Tabi yediği üzümler de boğazında kaldı. Öksürerek doğruldu. Boğazını temizleyerek "Doğru söylüyor. Hiç koku gelmedi."

Paul bu ayrıntıyı kaçırdığı için kendine kızıyordu. Zaten takımda Ella beyin ,Paul ise güç idi. Kendilerini böyle idare ediyorlardı.

Amcası gür sakalını oksayarak birkaç kitap almak için kütüphanesi doğru yol aldı. On dakika sonra elindeki kitapları masaya koyarak sayfaları açtı.

Parmaklarıyla nazikçe yazıların üstünden geçti. Sertçe kapağı kapatınca Paul ve Ella yerlerinde sıçradılar.

"İşte bu çok garip."

"Garip olan ne ?"

Amcası bir Paul'a birde Ella'ya baktı.
"Sanırım bunlar vampir değil."

Ella elini saçlarından geçirerek amcasına bakmaya başladı. Kafası iyice karışmaya başlamıştı.

"Nasıl yani ?"

"Yani bunlar ısırılarak vampir olmamışlar. Annesi veya babası bir insan. İnsan olduğu için de kokuları aynı bizim gibi."

Paul şaşırarak amcasına baktı.
"Vay be sarışın bomba yarı insan yarı vampir ha ? Ah işte bu çok seksi."

Ella elinin tersiyle kardeşinin karnına vurdu. Tabi kastan işlememişti ve kendi eli acımıştı ama Paul'un arsızca sırıtmasını kesmisti.

Ella ayağa kalkarak pantolonunu düzeltti. Paul kalemi ağzına alarak tip tip Ella'ya baktı "Nereye ?"

"Nefes alıp gelicem."

"Burada da nefes alınıyor bak." Paul derin nefesler alarak güldü. Ella gözlerini devirme isteğini bastırıp kapıya ilerledi.

"Yanında git."

Paul amcasına bir bakış atarak "Büyük kız amca hatta kadın. Kendi başının çaresine bakar."

Amcası usulca kafasını sallayarak kitapları incelemeye başladı. Paul ise 'birazdan giderim' mantığı ile yatağa yattı.

Ella kapıdan çıkarak etrafına baktı. O vampirin gelmesini istiyordu. 'Evan' ismini tekrar ederek gülümsedi.

Yanağına hafifçe vurarak sinirle inledi. O bir avcıydı. Kalbi ile değil mantığı ile hareket etmek zorundaydı.

Üşüdüğü için kollarını kendine sararak iç geçirdi. Ormanın derinliklerine doğru ilerledi. Küçükken çok korkardı ama şimdi onun için korku diye birşey yoktu. Tek korkusu Paul'u kaybetmekti. Bundan deli gibi korkuyordu.

"Buradan gitmelisiniz."

Sesin geldiği yöne dönerek yumruğunu savurdu. Eli çok acımıştı. Acıdan gözünden yaş bile gelmişti. Yumruk attığı kişiye baktığında Evan olduğunu gördü.

Boynunu düzelterek kütletti.
"Sessizce geldiğim için ben özür dilerim."

Sesi o kadar güzeldi ki Ella'nın içi yumuşamıştı. Arkasına dönerek saçlarını çekip ,tırnaklarını avuç içine bastırdı.

'Mantık Ella ,mantık' bu cümleyi defalarca tekrar etti.

Evan merakla Ella'ya bakarak boydan boya süzdü. Gerçekten çok güzel bir vücudu vardı. Onu karşıdan görse avcı olduğunu düsünmezdi. Güzel ,tehlikeli ve seksi. Evan kafasını sallayarak bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştı.

"Sen kimsin ?"

Ella konuşma gücü bulmuştu sonunda. Evan sıcak bir gülümseme ile "Benden korkmana gerek yok-"

"Korkmuyorum !"

Evan verdiği bu tepkiye gülmeye başladı. Ella ona dik dik bakarak anlamaya çalıştı. Simdi o komik birşey söylememişti ki ?
Evan yerinde dikleşerek ciddi bakışını aldı.

"Liderimiz sizi öldürmek istiyor. Kardeşin Paul'u al ve git Ella."

Onun ağzından ismini duyunca vücudu titremisti. Ella kendine gelmeye çalıştıkça işler daha da zorlaşıyordu.

"Adımı nerden biliyorsun ?"

Evan avcıya doğru yaklaşmaya başladı "Ben herşeyi bilirim."

Ella ağzını açmış birşey söyleyecekken onu bir kişi durdurdu.

"Evan gitmeliyiz."

Ella merakla Evan'ın arkasına baktığında sarı saçlı kadın vampiri gördü. Evan bıkkın bir tavırla "Tamam kardeşim."

Bunlarda mı kardeşti ?

"Ella buradan gidin."

Evan son sözünü dediği gibi saniyeler içinde kayboldu. Ella kafasını sallayarak gittiği tarafa baktı.

"Aman Tanrım El burada ki hatunları bir görsen ah !"

Kardeşinin sesiyle yerinden sıçradı. Eğer vampirler gitmeseydi Paul kesin kavga çıkartırdı. Derin bir nefes alarak ellerini belinde buluşturdu.

Paul sarmaşıklardan kurtulmaya çalışıyordu. En sonunda sinirlenerek bıçağını çıkartıp sarmaşığı kesti. Ella kıkırdayarak ona doğru ilerledi.

"Paul gitmeliyiz."

"Ben sana kadınlardan bahsediyorum sen gelmişsin bana gitmeliyiz diyorsun. Hiçbir yere gitmiyorum."

"Paul-"

"Biraz daha buradayız. Lideri merak ediyorum."

Kardeşi gerçekten çok inatçıydı. Ella ne dese işe yaramayacağını bildiği için susmayı tercih etti. Paul gülerek kolunu ikizinin omzuna attı.

"Hadi sana içki ısmarlayalım."

AVCI KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin