Multimedya Yağmur :))
Konferans başlamıştı.
Nitekim en dikkatli dinleyicisi Furkan'dı.Yağmur Dünya Sorunları'nı tek bir konu üzerinde toplamıştı:
"Sokak Çocukları"
Güzel bir anlatımın ardından şu cümleyle sunumu bitirdi:
"Karşılıksız verdiğiniz her para , o çocuğu sokağa daha çok bağlar."
Yaklaşık 3 dakika alkış sesleri susmamıştı. Bölüm başkanı Cihat Kaya Yağmur'un yanına , sahneye çıktı. Küçük bir konuşma yapmak için mikrofona yaklaşıp,
"Yağmur Akalın. Evet bu sunumda onu görevlendirdim, bilirim ne kadar hevesli ve başarılı bir öğrenci olduğunu. Ben enerji, para, nükleer yakıt konularını beklerken o "Sokak Çocuklarını" ele aldı. Ona güvenmekte bir kez daha haklı çıktığımı belirtmek isterim. Her zaman başarılarının devamını dilerim. Teşekkürler Yağmur! "
Sözlerini bitirdikten sonra Yağmur'a yaklaşıp elindeki plaketi uzattı.
Yağmur plaketi alırken gözleri dolmuştu. Sonra Furkan'a baktı. Furkan adeta kayıt altına alıyor gibi olanları izliyordu. Sahneye son duruşunu sergilemek için izleyicilere dönen Yağmur o an bişey farketti.
Simsiyah takım elbiseli, ve yüzünde maskesi olan bir adam sahnenin merdiven kısmından Furkan'a bakıyordu. Yağmur'un ona baktığını farketmesiyle salondan hızla çıktı. Kimdi o adam? Ne işi vardı? Neden Furkan'a bakıyordu?
Şaşkın bakışlarını üstünden attı ve selam verip sunumu bitirdiler. Aşağı yukarı kimse kalmamıştı salonda. Tebrik etme amaçlı gelen 3-5 kişi ve en önde oturan Furkan dışında herkes gitmişti. Nihayet salon boşaldı.
Furkan Yağmur'a yaklaştı ve kocaman sarıldı.
"Tebrik ederim canım benim. Çok güzeldi."
"Teşekkürler Furkan ya iyi ki gelmişsin heyecandan öldüm biliyor musun?"
"Dostlar ne içindir Yağmur Hanım. Acaba kıymetli vaktinizden bana bir parça ayırır mısınız zira kaplumbağa acıktı."
Birbirlerine böyle isimler bulmuşlardı. Furkan "Kaplumbağa" , Yağmur ise "Kelebek" ti. Furkan'ın dostum demesi de Yağmur'u bir hayli üzsede hafif bir tebessümle ;
"Hahah olur tabi canım benim, heyecandan acıktığımı bile unutmuşum. Bir öküz kemirebilirim aslında."
Günlük espiri kotalarını doldurduklarına inanan Furkan hafif bir ciddiyetle;
"Yok öküz kemirme sen yine de , bildiğim mükemmel Ankara döneri yapan bir yer var. Oraya gidelim. Ardından seni eve bırakırım. Gidip dinlenirsin iyi olur. "
Furkan'dan ayrılıp eve tıkılma düşüncesi önce onu rahatsız etse de sonradan bu yorgunluğun üstüne eve gitmenin iyi geleceği kanaatine varan Yağmur;
"Tamam olur, zaten kızlar da beni bekliyor evde. Temizlik yapacağız. Sonra da dinlenirim."
Birbirlerine son bir bakış attılar ve Furkan'ın arabasına doğru ilerlediler.
Furkan 23 yaşında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ikinci sınıf öğrencisiydi aynı Yağmur gibi. Furkan Yağmur'dan 3 yaş büyüktü. Ailevi olarak çok problem yaşadığı için okula geç yazılması ve üniversite hazırlığı sırasında da beklemeye kaldığı için sınıftakilerden ve Yağmur'dan büyüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O KIZ ANNEME BENZİYOR
Novela JuvenilBakmaya kıyamayacağın kadar güzel, akıl erdiremeyeceğin kadar zeki, ve seni senden çok sevecek kadar yürekli. ama 'o kız annene benziyor'sa? Annesi trafından daha 5 yaşındayken terkedilmiş, anne özlemiyle yaşayan genç ve yakışıklı bir erkek; tüm s...