Uyandığında hala onu izliyordu.
"Neden bakıyorsun ya da neye bakıyorsun mu demeliyim."
"Çocuklar gibi masum uyuyordun. Uyanınca şeytana benziyorsun." deyip sırıttı Yağmur.
Furkan bu lafa bozulmuş olmalı ki gözlerini devirip kalktı yataktan.
"Sadece bi şakaydı."
Cevap vermedi.
Genelde cevap vermeyen taraf Yağmur olurdu."Kahvaltı hazırlarsan seni affedebilirim." dedi Furkan.
Yüzündeki kocaman gülücükle;
"Kahvaltı zaten hazır."
dedi Yağmur."Fena." derken Yağmur'un geceliğine bakıyordu Furkan.
"Hey sen neye bakıyorsun öyle?"
"İnekler aşkım.. Uçuyorlar."
"Sen gelsene buraya." deyip Furkan'ın üzerine atladı Yağmur.
Tam o sırada kapı açıldı.
"Ah pardon iş üstüne geldim sanırım."
derken gülüyordu Ahsen."Hadi gelin bişeyler yeyin." deyip kapıyı kapattı.
Odadan çıkıp mutfağa doğru ilerlediler. Muazzam bir kahvaltı sofrası hazırlanmıştı. Furkan masaya bakıp bir ıslık çaldı.
"Yağmur'un geri dönmesinin şerefine sanırım. " dedi Furkan.
Yağmur alaycı bir gülümsemeyle; " Evet kendi şerefime bir sofra hazırladım." derken herkes içine atarak gülmeye başladı. Furkan ikinci kez bozuluyordu.
Murat'la Ahsen kahvaltıdan sonra sinemaya gitmek için evden çıktılar. Senem'de arkadaşlarıyla buluşacağını söyleyip onlardan ayrıldı. Yağmur ve Furkan da masayı toplayıp hazırlandılar.
"Gidiyoruz Yağmur. "
"Nereye?"
"Seni kaçırma sırası bende."
"Sen nerden biliyorsun? "
"Neyi? "
"Hiiç."
Yağmur Furkan'ın bildiğini düşünüp az kalsın bir pot kırıyordu. Neyse ki Furkan'ın şaka yaptığını anlayıp olayı hızla kapattı.
"Benden ne saklıyorsan şimdi söyle."
Bu sesle dalıp giden gözleri kocaman olurken birden;
"Ah, o çikolataları bulabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun." deyip zeki bir hareketle Furkan'ın elinden tutup dışarı çıkardı.
Arabaya bindiler. Furkan ser veriyor sır vermiyordu. Nereye gideceklerini merak ediyordu Yağmur ama önemli olan Furkan'ın yanında olmasıydı nereye gideceklerinin pek bir önemi yoktu onun için.
Yüksek bir tepeye doğru çıkmaya başladılar.
Elmadağ taraflarında bir yerdi.
Tepenin zirvesine ulaştıklarında arabadan indiler. Furkan bagajdan bir kilim çıkardı. Yere serip oturmasını söyledi. Manzaraya karşı oturdular. Yağmur başını Furkan'ın omzuna yasladı. Furkan söze girdi;
"Neden gittin.?"
Açık ve net bir sorudu ama cevaplaması zordu.
"Yalnız kalmak istedim. Kaçmak istedim. Ama nereye giderse gitsin insan kendinden kaçamıyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O KIZ ANNEME BENZİYOR
Novela JuvenilBakmaya kıyamayacağın kadar güzel, akıl erdiremeyeceğin kadar zeki, ve seni senden çok sevecek kadar yürekli. ama 'o kız annene benziyor'sa? Annesi trafından daha 5 yaşındayken terkedilmiş, anne özlemiyle yaşayan genç ve yakışıklı bir erkek; tüm s...