Gece bir yorgan gibi yeryüzünü örtmüştü. O gece herkes huzurla uyuyordu.
Sabah gözlerini yine güneşin ilk ışıklarıyla açtı Yağmur. O sırada titreyen telefonu gözüne çarptı. Yavaşça yatağından kalkıp şarja taktığı telefonunu eline aldı. Furkan arıyordu.
"Efendim Furkan?" dedi cılız sesiyle.
"Günaydın sevgilim. Hadi hemen hazırlan bugün bir sürü işimiz var. Ben annenle konuştum gelince her şeyi anlatırım. Yoldayım! Bekletme."
Suratına mı kapattı o? Sinirlense de hazırlanmak için banyoya gitti. Güzel bir duş alıp kurulandıktan sonra dolabından bordo bir elbise ve siyah ayakkabılarını çıkarıp giydi. Saçlarını kurutup dağınık bir topuz yaptı. O sırada telefonu tekrar titredi. Furkan geldiğini haber veren bir mesaj atmıştı.
Hızla evden çıktı. Furkan'ın arabası evin önündeydi. Arabaya bindikten sonra Furkan'a baktı.
"Telefonu suratıma kapattın!"
Furkan sırıtıyordu. "Acelem vardı. Soracağın soruları şimdi sor."
"Annemle ne konuştun ? Biz nereye gidiyoruz?"
"Evlilik işini konuştum. Gidince görürsün. Başka soru sorma."
Furkan hızla sürüyordu arabayı. Sanki gergin gibiydi. Yağmur hissetse de bir şey sormadı. Aslında mutluydu Furkan'la evlenme düşüncesi onun içini kıpır kıpır ettiriyordu. Furkan'ın ona baktığını hissedip kafasını ona çevirdi. Furkan ıslak gözlerle ona bakıyordu. "Yağmur." dedi.
" Birazdan öleceğiz. İkimizde öleceğiz. Annem ölmedi , Kemal de ölmedi. Ve annem Amerika'ya geldiğinde seninle evlenirsem beni ve seni öldüreceğini söyledi. Ciddiydi. Ben sensiz yaşayamam. Ne zaman öleceğimi bilmeden de yaşayamam. O yüzden bizi kendi ellerimle öldürmeye karar verdim. "
Yağmur şok içinde Furkan'ın söylediklerini kavramaya çalışıyordu.
"Furkan ne saçmalıyorsun sen? Ne demek annem bizi öldürecek? "
Furkan artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "Bilmiyorum Yağmur ama tek bildiğim bizi öldüreceği. Şimdi söyle bana benimle ölür müsün?"
Yağmur düşünüyordu. Eğer ölecekse neden Furkan'la olmasındı? Zaten bir tek onu sevmemiş miydi? Onu severek ölecekse ölmeye razıydı. Sonra ya da şimdi. Evet ölürdü.
"Ölürüm."
Furkan hızlandı. O kadar hızlı gidiyordu ki yanlarından geçtikleri ağaçlar hayal gibi görünüyordu.
Bir süre sonra Furkan direksiyonu bıraktı. Yağmur'a döndü. Son kez baktılar birbirlerine. Furkan Yağmur'u kollarının arasına aldı, alnına ve saçlarına minik bir öpücük bıraktı."Seni seviyorum Yağmur."
"Seni seviyorum Furkan."
Ve araba uçurumdan aşağı yuvarlandı.
Bu saçma kitabı da böyle sonlandırıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O KIZ ANNEME BENZİYOR
Novela JuvenilBakmaya kıyamayacağın kadar güzel, akıl erdiremeyeceğin kadar zeki, ve seni senden çok sevecek kadar yürekli. ama 'o kız annene benziyor'sa? Annesi trafından daha 5 yaşındayken terkedilmiş, anne özlemiyle yaşayan genç ve yakışıklı bir erkek; tüm s...