Upuzun bir aradan sonra geri döndüm.Umarım hala buradasınızdır.Benim başımdan pek hoş olmayan şeyler geçti hikaye ile de ilgisi vardı. Bu yüzden yazmama kararı almıştım ama sonra fikrimi değiştirdim.Sonuçta hikayenin bir suçu yok.Her neyse geri döndüm fakat bu yıl son senem malum YGS-LYS var önümde boş vakitlerimde yazacağım ve buraya yükleyeceğim.Umarım hoşunuza gider. Hepinize tekrardan merhaba :)
Alaz'ı gönderdikten sonra yatakta hafifçe doğruldum. Karşımda duran duvarı izlemeye başladım. Bugün yaşananları o duvarda canlandırdım. Kendimi kötü hissediyordum onun karşında öyle olmak beni kötü hissettiriyordu.Sadece onun da değil kimin karşında bu duruma düşsem aynı şey oluyordu. Duvardan bakışlarımı ayırdım yeşil yorganımı bir kenara bıraktım. Aynanın karşına geçip saçlarımı güzelce taradım. Yüzüme hafif bir renk gelmesi için makyaj yaptım ve sonra üzerimi giyindim. Yatağın yanında duran telefonumu alıp kontrol ettim. Adal ve Eylin'den gelen mesajlar vardı ama cevap vermek istemiyordum. Yine o kendi kabuğuma çekilmiştim yalnız olmak istiyordum. Kendi başıma daha iyiydim zarar görmüyordum. Apartman kapısından çıktığım an soğuk hava yüzüme çarptığını hissettim. Bu havaları seviyordum soğuk havayı seviyordum çünkü hissizleştiriyordu. Ellerimi hardal rengi kabanımın ceplerini buldu ve karanlık olan sokakta sahile doğru yürümeye başladım.
Kararlar almıştım o evden gidecektim. Alaz'la yaşamak istemiyordum bana zarar veriyordu.Dengesiz hareketleri her zaman bir şeylere yol açıyordu. Uzay'ın anlattıklarıda iyice kafamını karıştırmıştı. Babası kötü bir adamsa oğlundan iyi olması beklenebilir miydi? Alaz'ın davranışlarını düşününce sanmıyordum.Bir yerde Uzay haklıydı ondan uzak durmalıydım. Bunun içinde o evden gidecektim. Sahile geldiğimde ilk gün ki banka oturdum. Gökyüzünün karanlığı denizi örtmüştü. Sanki orada deniz yokta bir boşluk varmış gibiydi. Karşıda yıldızları andıran şehrin ışıkları adeta bir sanat yapıtıymış gibi duruyordu. Uzun gökdelenler aralarında bir ahenk oluşturuyordu. Her şey o kadar güzeldi ki izlemeye doyamıyordum. Bu manzaranın yanına birde denizin rahatlatıcı sesi ekleniyordu. İşte o zaman sanki bir senfoni orkestrası dinliyormuş gibi başka dünyalara götürüyordu. Burada değilimdim her şeyin daha güzel olduğu bir yerdeydim.Huzurdaydım.Biraz daha orada oturduktan sonra kalktım. Eve gitmek istemiyordum, onu görmek istemiyordum ama mecburdum şimdilik. Ayaklarım oraya yaklaştıkça geri geri gidiyordu. Kapıya geldiğimde anahtarımı çantamdan çıkardım tam kapıyı açacakken Alaz kapıda belirdi. Doğrudan ona bakıyordum ve o da bana bakıyordu. Yeşil gözleri benim gözlerimi delip geçiyordu. Anahtarımı cebime koyup yanından geçtim. "Neredeydin?" arkamdan gelen sese dönme zahmetinde bile bulunmadım. Hızlıca odama gidip kapıyı kapattım. Nerede olduğumu bilmek zorunda değildi ya da ne yaptığımı ,ne yapacağımı, arkadaşlarımı bilmek zorunda değildi.O kimdi ki? Hiçbir şeydi o Hiç kimseydi.
Biraz kitap okumak için başucumdaki kitaba uzandım az bir sayfası kalmıştı ve bu bittikten sonra elimde kitap kalmayacaktı. Okuldan sonra iş bakıp kesinlikle bir kitapçıya uğramalıydım kütüphanemi zenginleştirecek bir kaç kitap almalıydım.
Saat gece yarısını geçeli uzun zaman olmuştu ve uyumak istemiyordum. Kitabımı bitirdikten sonra duş almak için banyonun yolunu tuttum. Çıkınca saçlarımı kurutmadan sıkıca ördüm. Hergün aynı saçla gitmeyi istemiyordum. Sabah kalkıp kahvaltı yapmadan yapmadan evden çıktım. Otobüs durağına geldiğimde Uzay'da oradaydı. İstemsizce gülümseyerek yanına gittim. Her zaman ki gibi yine o çarpık sırıtmasını yüzüne yerleştirmişti. "Günaydın hanımefendi" onun bu kelimeyi kullanmasına gözlerimi devirerek "Günaydın" dedim. Ufak bir kahkaha atıp yanaklarımı sıktı. Yüzümü buruşturmadan edemedim. Otobüs geldiğinde bindik. "Kahvaltı yaptın mı?" diye sordu. Başımı 'hayır' anlamında salladım. "Ne tesadüf bende yapmadım " "Bak şu işe sen" dedim gülerek. " O zaman kahvaltı yapıp okula öyle gidelim.Bildiğim güzel bir yer var ne dersin? Yoksa yine bir bahane mi bulacaksın?" tek kaşını kaldırarak ne diyeceğimi beklemeye başladı. "Tamam dediğin gibi olsun bakalım." Dedim. "Bende yine bahane bulursun sanmıştım." "Bak ne diyeceğim okula gitsek daha iyi ders kaçırmak istemiyorum." Okul durağına neredeyse gelmiştik yanından geçerek kırmızı butona basacaktım ki "tamam tamam sadece şakaydı." Dedi ve elimi butondan uzaklaştırdı. "Bende öyle düşünmüştüm." Deyip gülerek önüme döndüm. Yanımda homurdandığını duyabiliyordum.
Uzay'la geldiğimiz yer çok şirin bir mekandı. Duvarlarda ünlü yazarların sözleri ve resimleri vardı. Ahşap yer bastıkça gıcırdıyor tahta sandalyeleri çekince tatlı bir ses çıkarıyordu. "Beğendin mi?" şaka mı yapıyordu burası mükemmeldi. " Harika." Adeta büyülenmiştim. En sevdiğim yazarların duvarlarda olan sözleri en çok hoşuma gidendi. "Beğeneceğini biliyordum. Kahvaltıdan sonra sana bir yer göstereceğim." Hevesle başımı salladım. Kahvaltımız geldiğinde yavaşça yemeğe koyuldum.Uzay'a bakıp gülümsedim. Çarpık gülümsemesini yüzüne yerleştirerek ağzı dolu bir şekilde "Ne oldu?" diye sordu. Kıkırdamadan edemedim "Teşekkür ederim." Anlamsızca baktı bana. "Böyle tatlı bir yere getirdiğin için." Başını önemli değil dercesine salladı "Ne zaman istersen." Gülümsedim ve tabağıma odaklandım.
"Hadi gel bakalım." Uzay beni yerimden kaldırıp önümden yürümeye başladı. Ahşap merdivenlerden yavaşça aşağı indik. Aniden burnuma gelen eski kitap kokusu ve kitap rafları o kadar güzeldi ki benim için cennetti. "Burası cennet gibi Uzay." " Öyle değil mi? Bende çok seviyorum burayı. Senin de seveceğini düşünmüştüm.Yanılmamış olmama sevindim." "Çok güzel teşekkür ederim." "Çok teşekkür ediyorsun. Kalmayı isteceğini biliyorum ama birazdan ilk ders bitecek.Okul dönmeliyiz." Haklıydı burası çok güzeldi ama gitmeliydik.
Bu tatlı yerden çıkıp durağa doğru giderken telefonum o bilindik melodisi çalmaya başladı.
"Alya neredesinsen? Dünden beri ulaşamıyoruz." "Geliyorum,geliyorum yoldayım." Çabuk olmamısöyleyip telefonu kapattı.Durağa geldiğimizde şansımıza otobüste gelmişti.Umarım Alaz'ı görmezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Şekeri
Novela JuvenilEvlatlık bir kız......Sadece mutlu olmak için kaçtığı başka bir şehir........
